1  Mayıs

 

Yılmaz YUNAK

 

1 Mayıs 1977’de adı İntercontinental'di.

Bugünkü adı ise The Marmara.

Kahrolası amerikanca, biçim değiştirerek Türkçeye uyarlanmış!

Ne kadar manidar.

Adı manidar biçimde isim değiştiren o otelin 4. ve 5. katlarından üzerime ateş açıldığı anı bugünkü gibi hatırlıyorum.

Türk emekçi hareketini parçalamak, Vatanımızı köleleştirmek için elinden geleni ardına koymayan  emperyalizm, o günlerde daha bir “açık”, daha bir “ortada” imiş.

Kahpe oyun, bugün bu kadar açık oynanmıyor demek ki.

Otelin ismindeki değişiklik(!) de bunu teyid ediyor herhalde.

Bir önceki yazımda sözünü ettiğim o namuslu profesör, “peçeli emperyalizm” derken bunu kastediyor olsa gerek!

İnsanın içi acıyor!

         xxx    xxx    xxx

         1 Mayıs, dünyanın tüm ülkelerinde işçi ve emekçi bayramı olarak kutlanır, bizde ise durum bununla sınırlı değildir; bizde 1 Mayıs’ın esas çehresi emperyalizm karşıtlığı ile belirginleşir.

         O gün oraya toplananlar esasta emperyalizmi telin ederler.

         Kadere bakın!

         1 Mayıs’ta, Taksim’de, “kahrolsun emperyalizm!” diye içten çığlıklar atacak olanların Meclis’e gönderdiği partiler, bugün amerikan emperyalizminin güdümünde Müslüman Libya’yı bombalıyorlar!

          Ne hazin!..

          Başbakan, saldırının ilk günlerinde çok haklı olarak “NATO’nun Libya’da ne işi var!” diye çıkışmıştı. Sonra ne olduysa oldu, bugünlere kadar geldik!

          1 Mayıs’ta, Taksim’de emperyalizmi telin edecek olanlar AKP’nin yanısıra CHP ve MHP’nin de desteklediği bu emperyalist işgal girişimi için ne düşünecekler?!.

          xxx     xxx     xxx

          Çelişki bununla da sınırlı değil üstelik.

          Esas çelişki, emperyalizmin güdümündeki yerli işbirlikçiler emekçileri bölüp parçaladıkları için  “bizim” o alanda olmayışımız!

          Çok iddialı konuşuyorum:

          Yeryüzünde bugüne kadar kapitalizm ve dolayısıyla kapitalist emperyalizm konusunda yayınlanmış en önemli bildiri Kuran’dır!

          Yeryüzünde bugüne kadar kapitalizme karşı en büyük mücadeleyi vermiş olan kişi sevgili Peygamberimizdir!

          Ve bizi alçakça oyunlarla bölüp parçaladıkları için, biz 1 Mayıs’ta Taksim’deki antiemperyalistlerin yanında olmayacağız!

          Mağaradan inip evine döndüğünde eşinden duyduğu ilk sözler neydi o Muazzez Peygamberin:

          “Sen öksüzü korursun, yoksulun yanında olursun ve asla yalan söylemezsin!”

          Çelişkiye bakın:

          Öksüzler ve yoksullar o gün Taksim’de, ama bu sözlere muhatap olan Peygamberi izlediğini iddia edenler onların yanında olmayacak o gün!

          xxx    xxx    xxx

          “Ve asla yalan söylemezsin!”

          Asla yalan söylemeyen Elçi’nin yaşamının kalan yirmi üç yılını adadığı öksüzler ve yoksullar 1 Mayıs’ta amerikan emperyalizmini telin ederken; dillerinden yalanı eksik etmeyenler, bu yoksullardan aldıkları yetkiyi kullanarak o Pazar sabahı Libya’daki mazlum halkın üzerine bomba yağdıracaklar yine!

          “Ve asla yalan söylemezsin!”

         Gönül isterdi ki, asla yalan söylemeyen Elçi’nin izinden gittiğini söyleyenler de o gün Taksim’de olsunlar ve Libya’da Müslümanların üzerine bomba yağdıran emperyalistleri telin etsinler.

          Heyhat!..

          xxx    xxx     xxx

          “Bütün övgüler, varlığın yegâne Rabbi Allah içindir. Sevgi ve merhameti sonsuzdur. Hesap gününün sahibidir. Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüt. Sapmışların ve öfkeni çekenlerin değil, nimetlerinle desteklediklerinin yolunda…” (Fatiha)

          Açlara, perişanlara, yetimlere, yoksullara karşı; lüks ve debdebe içinde, üç gün üç gece düğün yapan Müslümanlar(!), Varlık Barışında 7 katrilyon beş yüz trilyon lirayı “ak”layanlar, süpermarket ve özel hastane zinciri kuranlar, yeni medya patronları, yeni dolar milyarderleri, yeni Müslüman burjuvazi…

          Ve ağzına kurue kmekten başka bir şey süremediği annesinin göğsü süt üretemediğinden, meme ememediği için açlıktan öldüğü otopsi raporu ile kanıtlanan Kübra bebek!

          Milyonlarca aç, milyonlarca yoksul, milyonlarca yetim!

          Kapitalizmin ülkemizi getirdiği nokta bu işte!

          “Asla yalan söylemeyen Elçi”ye karşı, Elçi’den yanaymış gibi görünerek biteviye yalan söyleyen hakim sınıflar!

          xxx     xxx     xxx

          Pazar günü Ebuzer’in manevi önderliğinde, tek başıma Taksim’de olacağım ve hâlâ tüylerimi diken diken eden Enternasyonal Marşı’nı söyledikten sonra sözlerime yukarıda Türkçesini verdiğim paragrafla devam edeceğim.

          Kimseye herhangi bir şey öneriyor, kimseyi herhangi bir yere çağırıyor, kimseye herhangi bir yol gösteriyor değilim.

          Tek düşüncem, “asla yalan söylemeyen” Elçi’nin bu tavrına sadık kalarak içimden geçenleri ortaya koymak!

          Hepsi bu!..

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.