İsmail Cengiz

1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti'nin hakimiyeti altında bulunan Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de  2009 yılı 5 Temmuz gününde yaşanan olaylar esnasında sergilenen kontrolsüz güç, binlerce masum insanın hayatını tehlikeye atmıştır.

Adeta 5 – 8 Temmuz günleri abartısız ifade etmek gerekirse minimal bir etnik bir soykırım uygulanmıştır. Olaylarda; kritik yaralı olarak nitelendirilen ağır yaralıların ölüme terk edilmesi sonucu şehit edilenlerin sayısının yüzlerce kişiye ulaştığı tahmin edilmektedir. Hatta bazı kaynaklar ve görgü tanıkları bu sayının üç binlerde olduğunu söylemektedirler. Urumçi'de tutuklanan, gözaltına alınan gençlerin sayısı bilinmemekle birlikte sadece Kaşgar şehrinde 3 gün içinde 7 bin gencimiz evlerinden alınarak bilinmeyen yerlere götürülmüşlerdir.

Velhasıl bölgede --aksini iddia edebilmek için maalesef uygun bir ortam ve imkan bulunmadığından--Müslüman Türklere yönelik bir etnik soykırım uygulandığı kuşkusu hakim olmuştur.

Amerika'da kurulan Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; Uygur'uyla, Kazak'ıyla, Kırgız'ıyla, Özbek'iyle bir bütün olarak ayakta kalma mücadelesi veren Doğu Türkistan gençlerinin hak arayışlarının orantısız ve aşırı güç kullanarak şiddetle bastırılmasını protesto etmektedir.

Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti;  katliam boyutuna ulaştığı anlaşılan ve Hitlervari, Mussoloni benzeri devlet terörünün durdurulması konusunda başta Pekin Hükümeti olmak üzere hür dünya ülkelerini, Birleşmiş Milletleri, Avrupa Parlamentosu'nu, AGİT'i, İslam Konferansı Örgütü'nü hatta Şanghay İşbirliği Örgütü'nü girişimde bulunmaya davet etmektedir.

Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin bu ve benzeri olaylara, insani ihlallere müdahil olmasını talep etmektedir. Türkiye'de ve hür dünyada yaşayan Doğu Türkistanlılar'ın beklentisi bu yöndedir. Filistin'in, Gazze'nin haklı davasına gösterilen "resmi hassasiyetin" Doğu Türkistan için de gösterilmesi durumunda, olayların daha da üzücü boyutlara ulaşmasının önleneceği kanaatimiz vardır. Nitekim Sayın Erdoğan'ın, Sayın Davutoğlu'nun sergiledikleri kararlı tavır ve onurlu duruş, kardeşlerimize moral verdiği gibi, katliamın bir nebze de olsa yavaşlamasını sağlamıştır.

Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; bu düşünceden yola çıkarak Pekin yönetimini daha itidalli olmaya, demokratik hak arayışlarına saygılı olmaya, Doğu Türkistan (Şincan Uygur Özerk Bölgesi)'daki yerel askeri güçlerin aşırı ve orantısız güç kullanmalarına engel olmaya davet etmektedir. Çin'de ve Doğu Türkistan'da etnik katliama dönüşen devlet terörünün son bulmasını başta BM olmak üzere hür dünyadan ve Pekin yönetiminden talep etmektedir.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.