2013 dönemi çalışmalarında ağırlıklı olarak ‘Uyuşturucu ve Madde Kullanımı’ konusunu ele alan Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu, hazırladığı raporda çocuklar ve gençler arasındaki madde kullanımının giderek arttığına dikkat çekti.
Aşırı göçün beraberinde sadece işsizlik ve çarpık yapılaşma gibi sorunları getirmekle kalmadığına işaret edilen raporda, “Köy kültürü ve kentsel değerlerin farklılığı, yoksulluk, toplumsal olarak sınıflar arası uçurumlar yanında uyuşturucu ve madde kullanımı da kent ile anılan bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır” denildi. Bir milyonu aşkın kişinin yaşadığı Antalya’daki nüfusun yaz döneminde üç katına çıktığı belirtilen ‘Madde Kullanımı ve Bağımlılık Tedavi Merkezleri Raporu’nda Antalya’da madde kullanımının biyo-psiko-sosyal-ekonomik bir sorun olarak başta çocuklar ve gençler olmak üzere önemli sayıda insanı tehdit etmekte olduğu, önlemler konusunda ise polisiye tedbirlerin tek başına yetersiz kaldığı vurgulandı.
Kentte yeterli sayıda tedavi merkezinin olmaması nedeniyle bağımlı kişinin tekrardan ailesine ya da sosyal çevresine dönmek durumunda kaldığı belirtilen raporda, “20 yatak kapasiteli Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (AMBAUM) yılda ortalama 4 bin civarında başvuru oluyor ve bu sayı giderek te artıyor. İlimiz ölçeğinde de bağımlılık önemli bir sağlık sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Okullarda rehberlik ve danışma hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve çalışmalarda multidisipliner yöntemler kullanılması kaçınılmazdır” ifadelerine yer verildi.
8 BİN 856 ÇOCUK UYUŞTURUCU MADDE KULLANIYOR
Rapora göre; 2012 yılında çeşitli suçlardan dolayı güvenlik birimlerine gelen veya getirilen toplam 36 bin 683 çocuktan, 8 bin 856’sının uyuşturucu madde kullandıkları tespit edildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
“Uyuşturucu kullanımı sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur. Ailelerin, çocuğunun madde kullandığını ancak bağımlı olduğu dönemde öğrenebildiği gerçeği göz önüne alınırsa, özellikle riskli bölgelerde ve toplumsal gruplarda aile ve gençlere yönelik önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici çalışmaların yapılması son derece gereklidir. Uyuşturucu madde kullanan herkes bağımlı hale gelebilir. Bu nedenle ‘ben kontrol edebilirim’ veya ‘ben bağımlı olmam’ demek doğru değildir. Halkı bilinçlendirmeye yönelik örgün ve yaygın eğitim programları artırılmalıdır. Madde kullanan çocuğu olan aileler sorunla baş etmeleri konusunda desteklenmeli ve güçlendirilmelidir. Madde kullanımının nedenleri, hangi maddenin ne tür fizyolojik, duygusal, sosyal etkilerinin olduğu, madde kullanımı durumunda gereksinilen acil müdahale yöntemleri ve tedavi kurumları konusunda uzmanlarla toplantılar düzenlenmeli, aileler iletişimi kolaylaştırmada kullanabilecekleri yaklaşımlar konusunda bilgilendirilmelidir. Madde kullanan çocuk ve diğer çocuklar için mevcut durumlarına uygun eğitim ve sosyal destekler sağlanarak toplum kaynaklarının kullanımına yönlendirme yapılmalıdır. Konuyla ilgili anket çalışmalarının yapılması, araştırmalar için kaynak ve bütçe oluşturulmalıdır. Aile hekimlerinin bilgilendirilmesi ve mahalle sokak düzeyindeki hizmetlerle toplumun her kesimine ulaşılmalıdır.Bağımlıların kolayca ulaşabileceği danışma ve tedavi merkezlerinin sayısının arttırılması, uzman personel yetiştirilmesi, iş riski dikkate alınarak ekonomik olarak cazip hale getirilmelidir.Madde bağımlılığına yönelik toplu hizmet veren kurumlar, okullar, oteller, işyerleri için eğitim komisyonu oluşturulması, kamu spotları ve broşürler hazırlanması, okullardaki rehber öğretmenlerin bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Madde bağımlılığı konusunda özel rehabilitasyon merkezlerinin açılabilmesi için bu konu ile ilgili çalışmalar yapılması Ticaret Sanayi Odaları ve iş adamlarının bu konuya dikkatinin çekilmesi, konu ile ilgili yasal düzenlemeler yapılabilmesi için öneri raporlarının ilgili yerlere gönderilmesi gerekmektedir.”
EĞLENCE MERKEZLERİ DENETLENMELİ
Uyuşturucu ve madde kullanımı konusunda önleyici ve koruyucu hizmetlerin yaygınlaştırılması, eğitim çalışmalarının devam ettirilmesi, yerel yönetimler tarafından çocuklar ve gençlerin boş zamanlarını değerlendirmeleri konularında ihtiyaç duyacakları alt yapıları oluşturmaları gerektiği vurgulanan raporda, turizm kenti olan Antalya’da eğlence merkezleri ve otellerin sıkı denetlenmesi gerektiğine dikkat çekilirken, uyuşturucu maddelerin bu mekanlarda eğlencenin bir parçası olarak tüketildiği kaydedildi.
MERKEZLER YETERSİZ
Uyuşturucu ve madde bağımlılığının tedavisinde tıbbi ve sosyal rehabilitasyon merkezlerinin yetersiz olduğu bildirilen raporda, “Toplantılarda elde edilen bilgiye göre tıbbi tedavide 20 yatak ve sosyal rehabilitasyonda 30 yatak kapasiteli iki kurum vardır. Kent nüfusu ve bağımlı sayısı, cinsiyeti, yaş dağılımları dikkate alınarak yeterli sayıda tedavi ve sosyal rehabilitasyon merkezi açılmalı ve yatak kapasiteleri arttırılmalıdır” denildi.
