Seri katilin Dışişleri Bakanı olacak İblis, “Türkiye ile Suriye savaşmak üzere!” diye kin ve nefret tohumları ekerek psikolojik savaşa başladı.
Yardakçıları geri kalır mı…
Seri katilin bombalayacağı her yere önceden gönderip adeta askeri keşif yaptırdığı Angelina Jolie’yi gözümüze gözümüze soktular televizyonlarında ve gazetelerinde.
Hiç kimse de kalkıp, “Biz Suriye ile neden savaşalım ulan!” diye tavır koymadı.
Gerçekten; biz Suriye ile neden savaşacakmışız ki!
Hadi boyalı basını/holding basınını anladık diyelim, ya sözüm ona “İslami” basına ne oluyor!
Hiç mi utanmıyorsunuz birader!
Seri katile bu denli mi marazi bir hayranlık duyuyorsunuz?!.
Ne biçim Müslümanlarsınız siz!
xxx xxx xxx
Kuran’da çok anlamlı bir ayet var; kuşkusuz ayetlerin tümü çok anlamlı, ama içinde bulunduğumuz şu günlerde, aşağıda okuyacağınız ayet daha bir anlam kazanıyor.
Ne diyor İsra Suresi’nin 16. ayeti:
“Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz de onlar orada bozuk gidiş sergilerler. Böylece o ülke aleyhine hüküm hak olur; biz de oranın altını üstüne getiririz.”
“Servet ve nimetle şımarmış elebaşları!..”
xxx xxx xxx
Libya, canı nereyi isterse orayı bombalayan kahpe haçlı emperyalistleri tarafından iki aydır mahvediliyor.
Mazlum ülkenin ne havaalanı kaldı, ne hastenesi, ne de yolu veya köprüsü!
Kaddafi Saddam’ın akıbetine uğratıldıktan sonra Ülkeyi kimin yöneteceği, mahvolmuş altyapıyı hangi çokuluslu şirketlerin baştan yapıp voliyi vuracağı bile belirlendi.
Her şey programa uygun yürüyor, kafaya koymuşlar; Irak’ta bir milyon Müslümanın kanına giren vampirler, aynı şeyi Libya için de tezgâhlıyorlar!
Hadi Haçlı emperyalizmini anladık diyelim; ismi üstünde, Haçlı emperyalizmi!
Ya bize ne oluyor; ya bizim orada ne işimiz var?!.
Hani bütün Müslümanlar kardeşti, hani Libya Müslüman bir ülkeydi, hani kapitalizme karşı olan sözüm ona İslamcılar emperyalizme de karşıydı?!.
İslamcı(!) kardeşlerimizden cılız da olsa en ufak bir itiraz yok ortada!
Başınıza iş açıyorsunuz; söylemedi demeyin!
xxx xxx xxx
Geçenlerde bir hesaplama yapmıştım, hatırlarsınız:
Kişi başına düşen milli gelirden yola çıkarak, dört kişilik bir ailenin payının 5.000 lira olduğunu hesaplamıştım. (10.000 $ x 1.5 x 4 : 12 = 5.000)
Milli gelir “adeletli” bir biçimde bölüşülse, dört kişilik bir aile gül gibi geçinebiliyordu, bunu ortaya koymuştuk.
Peki, “milli gelir” nasıl bölüşülüyor?
Üstad Şükrü Kızılot, 1 Temmuz 2011’de yürürlüğü girecek asgari ücreti hesaplamış ve bizim yukarıdaki dört kişilik ailemizin eline geçecek parayı tespit etmiş.
688 lira 82 kuruş!
Peki, 4311.18 lira nerede?
Kim gaspediyor bu parayı?
Bu konuda sözüm ona İslamcı kardeşlerimizde neden “tık” yok?!.
Ayıp değil mi?!.
Hani kapitalizme karşıydınız?!.
xxx xxx xxx
Değil kardeşim, ayıp mayıp değil!
Bu konuda suskun kalanlar, seri katilin deyişiyle “there is no alternative”ler; yani “seçeneksiz”ler…
Ellerini kaptırmışlar, kollarını geri alamıyorlar çünkü!
Seri katil emrediyor, biz emri yerine getiriyoruz; her şey bu denli berrak!
Bir düşünün:
Libya’yı NATO değil de örneğin Rusya Federasyonu bombalasaydı ne olurdu?
Sözüm ona İslamcılar hemen Taksim’de toplanıp Rus bayrağını yakmaz mıydı?
Peki, NATO’yu vurucu gücü olarak kullanan seri katil bombalayınca neden toplanmıyoruz Taksim’de!
Seçeneksizlik böyle bir şey olsa gerek!
Allah bize bu günleri de mi gösterecekti!..
xxx xxx xxx
Tamam da muhterem, bunun asgari ücretle ne ilişkisi var, dediğinizi duyar gibiyim.
Hadi hep beraber düşünelim.
Küçük(!) bir örnek olarak size üç ayet daha vereyim isterseniz.
Bakın, Şuara 181-183 ne diyor:
Ve devam etti: “Ölçeği tam ölçün, hak yiyenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların malına mülküne göz dikmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak sağa sola saldırmayın”
(Mucize değil mi: Hem kapitalizmi hem emperyalizmi aynı ayette mahkûm ediyor Yaratıcı.)
Şimdi başa dönün ve İsra Suresi’nin 16. ayetini bir kez daha okuyun.
Bir ilişki kurabildiniz mi?..
Bizi Suriye ile savaşa sokuyorlar, haberiniz olsun; üstelik İran da sırada bekliyor!
Mahvolmaz üzereyiz..
Söylemedi demeyin!..
Son bir şey:
Suriye topraklarında şehit vereceğimiz çocuklar, 4311.18 lirayı gaspedenlerin çocukları değil, 688.82 lira alan fakir fukaranın evlatları olacak.
Ne var ki, İsra Suresi’nin 16. ayeti doğru söylüyorsa (ki bana göre doğru söylüyor), bu büyük alt üst oluştan herkes payına düşeni o veya bu biçimde alacak.
“Servet ve nimetle şımarmış elebaşlar” da!
Ne diyelim…
Hakkımızda Hak’tan hayırlısı…
EDİTÖRDEN NOT VAR: Yazarımız Sayın Yılmaz YUNAK'ın bu makalesi, bizden kaynaklanan bir sistem yenileme çalışması sırasında yayına verilmediğini çok geç farkettik. Makalenin orjinal hali 30 Haziran 2010 tarihinde kaleme alınmıştır. Sayın Yunak ve okurlarımızdan özür dileriz.
