Bir milletvekilimiz, katıldığı bir cami açılışında sözü 4 + 4 + 4'e ve "dindar gençlik" idealine getirerek "Ateistten kimseye fayda gelmez" demiş.

    Bu söylem, kendi gibi düşünmeyenleri doğrudan ateistlikle suçlayan bir söylem. Bu, yeni eğitim sistemine karşı çıkanların ateist olduklarını söylemenin bir başka biçimi değil midir? Örneğin CHP ve ona oy veren milyonlar ateist mi yani!

    Bu, işin bir boyutu. Bu çalışmada işin bir başka boyutu üzerinde duracağım.

xxx    xxx     xxx

    Seri Katil'in parasının üzerinde "IN GOD WE TRUST" yazıyor. Amerikancayı layıkıyla bilenler bu ifadenin "Tanrı'nın verdiği güven içinde, O'nun koruması altında" gibi bir anlam ifade ettiğini; ama tam çevirinin "Biz Tanrı'ya güveniyoruz" biçiminde olması gerektiğini söylüyorlar.

    Paralarının üzerine bu cümleyi yazan bu insanların ateist olduğunu kim iddia edebilir.

    Milletvekilimizin mantığıyla hareket edersek, "dindardan kimseye fayda gelmez" dememiz gerekmez mi?

    Hiroşima ve Nagazaki'yi yerle bir eden, Vietnam'ı cehenneme çeviren, Irak'ta 1.5 milyon Müslüman'ın ölmesine ve onbinlerce kadının ırzına geçilmesine neden olan ve son olarak NATO aracılığı ile Libya'yı perişan eden Seri Katil'in yaptıklarını, bu ülkenin Başkanlarından biri "Haçlı Seferi" ile açıklamamış mıydı, daha doğrusu bunu ağzından kaçırmamış mıydı?!.

    Büyük Ortadoğu Projesinin ne olduğunu herkes biliyor. Seri Katil'in Dışişleri Bakanı bunu "yirmi üç ülkenin sınırları ve rejimleri değişecek" diye açıklamıştı.

    Bizi kardeş Suriye'nin üzerine çullanmak için durmadan zorlayan, arkasından da İran'ın üzerine saldırtmak isteyen Seri Katil'in ateist olduğunu kim iddia edebilir!

    NATO toplantılarında önümüze Vatanımızın doğusunu ve güneydoğusunu göstermeyen haritalar koyanlar ateistler miydi!

    Çuvaldız ve iğne meselesinden hareket edersek, Sivas'ta aydınlarımızı yakanlar ateistler miydi?!.

    xxx   xxx   xxx

    Kuran'dan hareket ettiğimizde, cehennem ile korkutulanların tamamının ateistler değil, dindarlar olduğunu görüyoruz.

    Kuran, ateistleri değil, dindarları hizaya sokmak için indi.

    Allah'ın Elçisi (O'na selam olsun) Kuran'ı tebliğ etmeye başladığında ona saldıranların istisnasız tümü dindar kişilerdi.

    Bakın Kuran sevgili Peygamberimizin amcası hakkında neler söylüyor:

    "Hep merhametli çok merhametli Allah'ın adıyla.
           1) Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya.
           2) Ne malı kurtardı onu, ne de kazandığı.
           3) Alevli bir ateşe yaslanacaktır o.
           4) Karısı da öyle.
           5) Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden." (Tebbet Suresi'nin tümü)

    Kuran'ın lanetlerken özel bir Sure indirdiği Ebu Leheb'in ateist olduğunu kim iddia edebilir!

    (O dönemin müşrik Arapları hem Allah'a hem de putlara tapıyorlardı; yani düpedüz dindardı, şirk dinine mensuptu bu insanlar.)

    Korkulması gereken kitle ateistler değil, dindarlardır(!); riya yapan dindarlar tabii.

    Namaz kılan adamdan kimseye zarar gelmez; ama namazını hakkıyla kılıyorsa.

    Bu sütunda sıkça sözünü ettiğimiz muhteşem Maun Suresi, ateistleri değil,  namaz kılan dindarları hedef almakta ve Yaşar Nuri Öztürk'ün olağanüstü tercümesiyle şunları söylemektedir.

    Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla

    1) Gördün mü o dini yalan sayanı?
    2) İşte odur yetimi itip kakan;
    3) Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
    4) Lanet olsun o namaz kılanlara/dua edenlere ki,
    5) Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!
    6) Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
    7) Ve onlar, kamu hakkının yerine ulaşmasına/zekâta/yardıma/iyiliğe engel olurlar.

    Maun Suresi'nin tümünü kapsayan bu meal, korkulması ve lanetlenmesi gereken kitlenini ateistler değil, şirk dininin mensuplarını hedef almaktadır.

    Siz hiç kamu malından çalan veya kamu malının yerine gitmesine engel olan, yardımı ve iyiliği reddeden bir ateist gördünüz mü?

    Bu muhteşem surede geçen "Kamu hakkı" ülke bazında tüm vatandaşları, dünya bazında ise tüm insanları kapsamaktadır. O ülkenin veya dünyanın tüm servet ve imkânları, o ülke halkının veya dünya halklarının ortak malıdır. Günümüzde bu hakkın yerine ulaşmasına engel olanlar, yani kapitalizm ve emperyalizm, ateistlerin işi değil, dindarların işidir.

    Seri Katil'in parasının üzerine yazdığı o riya cümlesi bunun en açık kanıtıdır!

    Kamu hakkını gasp edenler ateistler değil, dindarlardır ve Ali İmran Suresi'nin tüyler ürpertici ayeti olan 161. ayet, "Her kim hıyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir." diye uyarmaktadır.

    xxx    xxx     xxx

    Şu kısacık çalışmanın da gösterdiği gibi, insanlık için büyük tehlike ateistler değil, kamu malının yerine ulaşmasına engel olan şirk dini mensupları ve onların yardakçılarıdır.

    Kendisi gibi düşünmeyenleri "ateistler" diye yaftalayarak sözüm ona lanetleyenler, Allah'ın bu uyarısını dikkate almalıdırlar.

    Müslümanlar, dinimizi siyasete alet ederek ondan çıkar sağlamaya çalışanlara karşı; kamu malının yerine ulaşmasına engel olanlara ve özellikle Ortadoğu'nun petrolleri için mazlum Müslüman halkları üstün teknolojik silahları ve sinsi planlarıyla perişan eden, birbirine düşüren emperyalizme karşı dikkatli olmak zorundadırlar.

    Dünya bugüne kadar ne çektiyse ateistlerden değil, şirk dinine inananlardan çekti!

    İnsanları dindarlar ve ateistler diye bölenlere verilecek en güzel cevabı yine Kuran vermektedir:

    "Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kâfirûn, 6)

    Tüm Müslüman dostlara selam olsun...

  

  


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.