Ahmet OKUMUŞ

            Son genel seçimler öncesi milletvekili sayısı 2'den bire düşen Bayburt'tan seçim kampanyasını başlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bayburt'u unutmuşa benziyor. Çünkü Bayburt'un milletvekili sayısının 1'e düşmesi nedeniyle kendisinin bundan sonra Bayburt'un ikinci milletvekili olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan'a bir Bayburtlu olarak buradan verdiği sözü hatırlatmak isterim. Bayburt her geçen gün boşalıyor. Açılan AVM'ler ve uzantı marketler sayesinde Bayburt'ta esnaflar bir bir değil 3'er 5'er iş yerlerini kapatıyorlar.
Türkiye'nin en küçük ilinde 10'a yakın uzantı market yerli küçük esnafı bitirmiş.
Düne kadar kendi işinin patronu olan küçük esnaf ve sanatkar artık işsiz ve şehri terk ederek büyük şehirlere göç ediyorlar. İlçe iken 120 binlerde olan nüfus bugün 70 binin altında.
Tabi esnafın çöküşü sadece Bayburt'la ilgili değil. Hemen 79 kilometre uzağındaki Gümüşhane'de farklı değil. Çünkü Anayasa'nın 173'üncü maddesi açıkça ihlal ediliyor. Bu ihlale de herkes ve herkesim seyirci kalıyor. 

            ESNAF YAPISI DEĞİŞİYOR

            Seçimler sonrası Bayburt'u Başbakan Erdoğan adeta kaderine terk ettiği gibi aday göstererek seçtirdiği milletvekili Bünyamin Özbek ise boşalan Bayburt'tan yeniden iki milletvekili seçilmesi için ile gelen gurbetçilerin Bayburt'ta ikamet göstermelerini istiyor. Bu öneri ne kadar ilgi çeker bilemem. Ancak gördüğüm Bayburt'ta esnaf yapısının değişerek en çok kahvehane ve çay ocağının bulunduğudur. Bu da ildeki işsizliğin hangi boyuta geldiğini gözler önüne seriyor.

Çıkarılmayı beklenen Perakende yasasına mutlaka bir ek yapılarak nüfusu düşük illerde AVM ve uzantı marketlerin şehir içerisine açılması engellenmelidir. Aksi halde küçük şehirler çok kısa zamanda birer sahipsiz harabe şehir haline gelecekler. Eğer Bünyamin Özbek Bayburt'un vekil sayısını ikiye çıkarmak istiyor ve göçün önüne geçmek istiyorsa Bayburt'ta yaşayan değil illerin kütüklerine kayıtlı nüfusu baz aldırarak milletvekili tespiti yapılması için hükümet nezdinde çalışma yapmalı. En önemlisi il ve ilçelerdeki esnaf yapısını bozan AVM'lere engel olmalıdır.

 26 YILDIR ESNAF AMA BAĞKUR'A KAYDI YOK

Mersinin Tarsus ilçesinde 26 yıldır oto tamirciliği yapan Halil Makal isimli okurum Bağ-Kur'a kayıt yaptıramamaktan şikayetçi. Bakın gönderdiği yazıyı aynen sizlerle paylaşıyorum. "Benim büyük bir sıkıntım var. 26 senelik esnafım oto tamirciliği yapıyorum. 26 senedir maliyeye kaydım var. Esnaf ve Sanatkar Odasında da sicil kaydım bulunmakta.  Halen iş yerim devam ediyor. Hiçbir borcum yoktur. 1986 yılından maliyeye kaydım bulunmakta, ama Bağ-kur da kaydım gözükmüyor. Maliye o dönem vergi mükellefi olan esnafı bağ-kura bildiriyordu. Ama beni bildirmemiş ve Bağ-kurda hiç kaydım yok. Şuan emekli olmam gerekiyordu. Herkes torba yasasından faydalanıyor. Ama benim gibi bu durumda mağdur olan esnaf faydalanamıyor. Bizim bu mağduriyetimizi nasıl gidereceğiz? Evet sayın SGK yetkilileri ve ülkeyi idare edenler bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Onu bilemem ama ortada bir mağduriyet var. Bunu acilen çözmelisiniz. Van Munit demekle ülke idare edilmiyor. 

            İŞ YERİNİ KAPATAN ESNAF ÇARESİZ

            Bakın bugün bağ-kura prim borcu olan esnaf sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Ama bu devlete vergi vermeyen, sosyal güvenlik primi ödemeyen vatandaşlar yeşil kart adı altında istedikleri gibi sağlık hizmeti alıyorlar. Bağ-kurlu esnaf eline para geçtiği zaman hemen koşarak gidip borcunu ödediği zaman da bu para faiziyle birlikte tahsil ediliyor. Anlayacağınız verilmeyen hizmete hem ücret alınıyor, hem de faiz. Peki, işçi işsiz kalınca devletten işsizlik ücreti alıyor. Ya esnaf işini kaybettiği zaman ne yapıyor? Böyle bir hakkı var mı yok.
Peki, neden Avrupa ülkelerinde işini kaybeden esnafa devlet işsizlik ücreti ödüyor da Türkiye'de böyle bir uygulama yok? Yıllardır TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken işini kaybeden esnaf ve sanatkara da işsizlik ücreti verilmesi gerektiğini savunuyor. Ama nedense yetkililer bu konuda seslerini çıkarmıyorlar. İşin garibi hiçbir Avrupa ülkesinde bağ-kur veya benzeri bir sosyal güvence primi esnaf ve sanatkar ödemiyor. Çünkü, bu ülkelerde sistem oturmuş. Bizdeki gibi laçka değil. Hükümet bu konuda acilen tedbir almalı ve işini kaybeden esnaf ve sanatkara çare bulmalıdır. Tabi bu sadece hükümetin değil muhalefetinde öneri görme gibi bir görevi var.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.