Saygıdeğer okurlar,
14.11.2012 günü başlayan ve Bulut Sütunu adı verilen savunma operasyonu bu gece saat 24.00 itibarı ile 7. gününü tamamlamış bulunuyor.
Bu operasyonun neden başladığının iyice anlaşılmasını izah etmek gerektiği özellikle Türk Halkı hatta Başbakanı için çok büyük önem arzediyor. Bu nedenle şu andaki operasyonun sebebini ve nereye dayandığını kısaca hatırlatmak gerek.
İsrail 1967 yılındaki 6 gün savaşında kendisini imha etmeye karar vermiş olan Mısır yönetiminin hava kuvvetlerini ve oordusunu yenerek hatta Gazze ile birlikte bütün Sina yarımadasını da alarak /işgal ederek veya fethederek ele geçirmiştir. Batı Şeria ve Golan tepeleri konusunu bügünlük kaydı ile bu yazı çerçevesi dışında bırakalım ki noktasal olarak GAZZE konusu iyice açıklığa kavuşsun.
Bilmem anlatabildim mi ? Gazze tarih boyunca MISIR devletinin kuzey şehri olmuştur. Orada yaşayan Gazzeliler de MISIR hüviyeti taşıyorlardı. Bugün kendilerine dedikleri gibi Filistinli filan da demiyorlardı. Gazze halkının büyük bir kısmı da KIPTİ olup tarihsel olarak kökleri Hindistan'a dayanır. Bir kısmı da siyahi olup Sudan kökenlidirler. Aralarında Osmanlı aileleri ise halen saygın isimlerini korumaktadırlar. HUZUNDAR ailesi gibi (Huzundar Haznedar )...Benzer durum Batı Şeria içinde geçerlidir . İsrail o toprakları Ürdün'den fethetti. Yani savaşta aldı.
İsrail 2005 yılında YOL HARİTASI anlaşması çerçevesinde İsrail vatandaşlarının bir kısmının itiraz ve protestolarına rağmen Gazze'den ve etrafındaki Yahudi yerleşim bölgelerinden çekildi. Bu anlaşmanın ikinci ayağı ise El Fetih yönetiminin terör ile mücadelesi karşılığında İsrailin Batı Şeria'dan da çekilmesi yer alıyordu. Ne yazık ki ne El Fetih ne terör ile mücadelede başarılı olabildi ne de Gazze yönetimini elinde tutabildi.
Sonuç olarak İsrail Gazze'den çekildiğinden beri başı dertten kurtulmadı ve özellikle Hamas'ın Gazze yönetimini el'e geçirmesi ile : İsrail'e gönderdiği füze sayısında bir patlama oldu. Bu füze modası ise aslında 2001 yılından beri süregelmkteydi ve El Fetih yönetimi (Arafat dahil) valla billa ben atmıyorum Hamas ile İslami Cihad atıyorlar diyerek , bak benim ellerim temiz diyorlardı. (Doğru yalan Allah bilir , bir de kendileri).
Size 2001 yılından beri Gazze'den İsrail'e atılan füzelerin yıllara göre dağılımını takdim etmek istiyorum:
2001 | 2002 | 2003 | 2004 | 2005 | 2006 | 2007 | 2008 | 2009 | 2010 | 2011 | 2012 |
510 | 661 | 848 | 1528 | 488 | 1123 | 2427 | 3278 | 774 | 231 | 627 | 1577 |
Bu füzeler son operasyon öncesine kadar İsrail'in güneyini ve Gazze'nin 40 kilometre çevresini etkilemekteydi. Bu yaklaşık 1.5 milyon İsrail vatandaşını yaşadığı yerler demekti.
Zamanla gerek Gazze'de üretilen Kassam füzelerinin menzili gelişti gerekse Gazze'ye deniz ve kara ablukasının uygulanma sebebi olan İran silahlarının girmesi sonucu bu menzil şimdilerde ise 80 kilometreye ulaştı FEJ'R 5 füzeleri ile. Kısaca İsrail vatandaşlarının yarısı yaklaşık 4 milyon insan Gazze'deki terör organizasyonunun tehdidi altındadır.
Hiç bir normal ülke ve hükümet bu tehdit ile yaşamak durumunda olamaz ve kabullenemez. İsrail hükümetleri de kabullenmediler. 2008-2009 DÖKME KURŞUN operasyonu ile bir nebze sukunet sağlandı. Ama İsrail istihbaratı Gazze'ye neyin neredn girdiğini çok iyi takip ediyordu. İran'ın Gazze'yi bir silah deposu haline getirdiğini açık ve seçik bir şekilde takip ediyordu.
Nitekim bu son operasyon ile yer altına gömülmüş olan FEJ'R 5 füzelerinin her birinin konuşlandırıldığı mekanları biliyor ve tespit etmişti. HEDEF BANKASI adını verdiği işaretleme haritasında her bir bataryanınve rampanın tabiri caiz ise adresi belli koordinatları veriler dosyasında kayıtlı idi.
Gazze şeridi terör organizasyonu olan HAMAS yönetimi 14.11.2012 Bulut Sütunu operasyonu başlamadan 10 gün kadar önce rengini belli etmiş ve 72 saat içinde 200'e yakın füze atarak İsrail'e ağır zaiyat verme pesinde olduğunu ortaya koymuştu. İsrail istihbaratı ve ordusu Hamas'ın elinde 80 kilometre menzilli silahlar olduğunu ve bu silahların Tel-Aviv ve Yeruşalayim'e varabileceğini bildiğinden gerekeni yaptı ve vakit kaybetmeksizin aslında uzun süredir hazırlanmakta olduğu Bulut Sütunu operasyonunu 14 Kasım günü başlattı. Hamas terör organizasyonu sadece son 7 gün içinde İsrail'e 809 füze yollamıştır. Füzeler nedeni ile ölen israil vatandaşlarının sayısı ise 5 kişidir. Bunun 4'ü sivil biri de bu akşam hayatını kaybetmiş olan askerdir.
Sayın Türkiye Başbakanı Savaşı İsrail başlattı diye beyanat verirken bu bilgilerden yoksunmudur yoksa bilerek ve isteyerek tarihi değiştirmek , Türk halkını yanıltmak ve daha da beteri Türk halkını İsrail ve Yahudilere karşı nefret ile doldurmak niyetindemidir? Bilgisiz olduna inanamıyorum. Uzun süre saygısızlık etmemek adına kendisinin yanıltıldığını iddia ettim . Artık bu tutumunun siyasetinin bir parçası olduğunu ve resmen NEFRET suçu işlemekle kendisini itham ediyorum.
Sayın Erdoğandan, 520 senedir bir arada yaşamış iç içe çok uzun bir tarih geçirmiş iki toplumu birbirine düşman edebilmek için çaba gösteren bir Türkiye Başbakanı olmasından dolayı utanç duyuyor ve bu durumu esefle karşılıyorum. Günümün büyük bir kısmını İsrailli dostlarıma komşularıma bütün Türklerin Erdoğan olmadığını anlatmak zorunda bıraktığı için de kendisini kınıyorum.
İsrail ne bebek katilidir ne de terör devletidir. İsrail ordusu kadar ahlaklı ordu Dünyada nadirdir. İnsan hayatı Yahudi kültüründe toprak'tan ve vatandan daha kutsaldır. Bu sözlerim yanlış anlaşılmasın: Ölmemek için vatanı teslim edecek değiliz. Ama toprak için savaşmıyoruz, insan ölümleri azalsın diye savaşıyoruz.
İsrail Gazze'den ve Filistinlilerden bir şey çalmadı. Ne toprak nede başka bir şey. İsrail devleti neredeyse bütün komşularınca bu coğrafyada istenmemekte ve imha edilmek istenmektedir. Bu modaya kendilerine Filistinli diyenler de katıldılar. Asla kendilerinin olmayan toprakları vatanları iddia edip İsrail'in tamamını talep ediyorlar. Bu ülkeyi ve insanlarını topyekün yok ederek, vaktiyler çöl olan, İsrailliler tarafından yeşertilmiş bir tarım ve yüksek teknoloji vahası haline getirilmiş cenneti almak istemektedirler. Gazze onlara yetmiyor; İsrail Gazze'de değil Gazze cephesinde İŞGAL yok. Gece gündüz İsraili bombalamalarının nedeni ne?
İsrail bu terör ile yaşamak zorunda değil. İsrailliler Gazze'den gelen terörün sona erdirilmesi için sokaklara dökülüyorlar. Hava veya kara harekatı sokaktaki İsrailliyi çok fazla ilgilendirmiyor.
Önemli olan Gazze'den bir daha bombaların gelmemesidir. Önemli olan 15 saniye içinde sığınaklara girmek zorunda kalmamalarıdır. Gazze terör organizasyonu ve sayın Başbakanımızın kardeşi olan Hamas'ın bunu yapmaya hakkı yoktur. Nasıl ki PKK'nın veya Suriye diktatörlüğünün Türkiye ordusu askeri ve sivillerine ateş etmeye hakkı olmadığı gibi.
Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu Gazze'de ölenler için gözyaşı döktüler. Ne acıdır ki şehit edilen Türk askerleri için ağlarken resimleri yok.
Bilmem anlatabildim mi? İsrail ile Gazze arasında bir hesap kalmamıştır. Toprak konusunda alınıp verilecek veya verilmeyecek bir şey yoktur.
Şimdiye kadar her hafta 1000 den fazla TIR malzeme İsrail sınır kapısından Gazze'ye geçiş yapıyordu. İsrail Gazze'nin bu hafta dahil elektriğini suyunu ve yemeklik gazı ile benzinini veriyordu. Gazze doğal gazını ise Mısır'dan alıyordu. Barış sağlanamazsa ve oradan İsrail'e bombalar düşmeye devam ederse hangi insani söylem ile İsrail'i Gazze'ye hizmet götürmesi için zorlayabilir ki ?
Geçen sene Dürzü Milletvekili Eyüp Kara ile olan söyleşimde Gazze ile Batı Şeria ne olacak demiştim. Eyüp Kara ise çok samimi bir şekilde Gazze Mısır'a iade edilecek Batı Şeria'da Ürdün'e demişti. Görünen o ki Gazzeliler mahrecine iade edilme yolundadırlar.
Türkiye Başbakanı da halen kendini Gazze'nin kurtarıcısı sanıyor. Mısır bu sahneyi kendisine kaptırır mı acaba ? Peki sormazlar mı adama Gazze için ne yaptın?
Kaç para verdin ? Kaç kilo şeker , un , yağ verdin? O zaman helva yapsana bakkal amca......