TBMM Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesine onay veren Tezkereyi kabul etti.

    Tezkereye AKP ve MHP kabul oyu verirken, CHP oyunu ret yönünde kullandı.

    Hayırlı olsun.

    Da...

    Kamuoyuna bu tezkerenin "caydırıcılık" amacı taşıdığının söylenmesi Türk Milleti'nin zekasıyla alay edildiği anlamına geliyor.

    Hangi caydırıcılık!

    Ne caydırıcılığı!

    Suriye bize savaş mı ilan etti ki bu tezkere caydırıcı olsun!

    ***   ***    ***


    Aydınlık Gazetesi'ne konuşan Beşar Esad, Akçakale'ye düşen bombalar konusunda iki hükümetin ortak çalışma yapması ve bunun müsebbibinin bulunması hususunda görüş belirtiyor. (11.10.2012)

    Yani Esad, bu bombaların muhalif gruplar tarafından atıldığını ima ederken, diğer taraftan bu tip provokasyonlar olabileceğini daha önceden tespit ettiklerini ve söylediklerini de kaydediyor.

    Herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün: İçeride emperyalizm destekli muhaliflere karşı amansız bir mücadele yürüten bir devlet, neden bir başka devletle savaş çıkarmak istesin ki!

  

    Daha açıkçası, Suriye neden bizimle savaşmak istesin ki!

    Suriye emperyalist bir ülke mi, yoksa emperyalizm tarafından ezilen mazlum bir ülke mi?

  
    İnandırıcılıktan bu denli uzak "caydırıcılık" açıklaması ayıp olmuyor mu?

    ***     ***    ***

    Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda ne yaptıysa, bugün de Esad aynısını yapmaktadır. Geçmişte bu ülkeyle ikili ilişkilerimizin bozuk olması, bu ülkenin bugün emperyalist bir saldırı altında olduğu gerçeğini görmemizi engellemez.

    Esad bugün vatanını savunmaktadır.

    Özellikle Seri Katil, Suudi Arabistan ve Katar tarafından oluşturulan paralı askerler ordusu ve birtakım ahmak İslamcılar tarafından iç savaş çıkartılan bir ülkede, meşru bir hükümet başka nasıl davranabilirdi?

    Tabiidir ki, aynen bir zamanlar bizim yaptığımız gibi, emperyalizme ve bunların yerli işbirlikçilerine karşı direnirdi; bugün Esad'ın yaptığı da budur.

    ***    ***     ***

    İşin vahim tarafı, her ne kadar tezkereye ret oyu vermiş de olsa, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun da Suriye'de akan kanın sorumlusu olarak Esad'ı gösteriyor olmasıdır.

    Suriye'de akan kanın sorumlusu Esad mıdır gerçekten?

    Ne demektir, "Bana çıksın bu ülkenin Başbakanı, şu lafı etsin, 'Benim izlediğim politikayı Fransa destekliyor, Almanya destekliyor, İngiltere destekliyor, NATO destekliyor, ABD destekliyor' desin."

    Kılıçdaroğlu bu ülkelerin Esad karşıtı olduğunu bilmiyor mu?

    O halde?

    Bir ana muhalefet partisinin kafası bu kadar karışık olabilir mi, olmalı mı?

    Yoksa "Bir yerlere" birtakım mesajlar vermek için mi bunları söylemektedir.

    ***    ***    ***

    İç isyanla bunalan Suriye yönetiminin Türkiye ile savaşmak istemediği ortadır.

    Tezkere, emperyalizmin karar vermesi halinde Suriye'ye askeri bir müdahalenin ön hazırlığıdır. Ne var ki konjonktür buna uygun değildir. Rusya,yı, Çin'i ve İran'ı arkasına alan Suriye'ye muhtemel bir saldırı, Allah korusun, Türkiye'nin, Amerika'nın Vietnam'da girdiği bataklık gibi bir batağa saplanmasıyla sonuçlanabilir.

    Emperyalizmin gazına gelen Türkiye böyle bir maceraya asla atılmamalıdır.

    Tüm bunların yanı sıra, bu tezkerenin "caydırıcı" olduğunun ileri sürülmesi, yukarıda da açıklandığı gibi, Türk halkının zekasıyla alay etmektir.

    Diğer taraftan, inşallah bu tezkere sadece caydırıcı bir tezkeredir.

    Otuz yıldan beri şehitlerine ağlamakta olan Türk halkının Suriye'den gelecek şehitlere tahammülü yoktur.

    Soros'un söylediğinin aksine, Türkiye'nin en büyük ihraç maddesi Mehmetçiği'nin kanı değildir, olmamalıdır.

  

    Tezkere inşallah caydırıcıdır...


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.