Bakan Bozkır: Kıbrıs sorununu çözmek, Suriye ve Ukrayna meselelerini çözmekten daha kolay

AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Kıbrıs sorununu çözmenin, Suriye ve Ukrayna meselelerini çözmekten daha kolay olduğunu savundu. Bakan Volkan Bozkır, İtalya’daki prestijli düşünce kuruluşlarından...

26 Mart 2015 Perşembe 17:39
Bakan Bozkır: Kıbrıs sorununu çözmek, Suriye ve Ukrayna meselelerini çözmekten daha kolay






AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Kıbrıs sorununu çözmenin, Suriye ve Ukrayna meselelerini çözmekten daha kolay olduğunu savundu.
Bakan Volkan Bozkır, İtalya’daki prestijli düşünce kuruluşlarından Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün (IAI) düzenlediği katılımcıların sorularını yanıtlayarak devam etti. 'Türkiye Avrupa’da Zorluklar ve Fırsatlar' başlıklı seminerde, Türkiye’nin AB müzakere sürecindeki son gelişmeleri anlatan Bozkır, bu konuda çok uzun yol kat edildiğini vurgularken müzakere başlıklarının açılmadığı 4 yıl boyunca 367 yasa değişikliği yaptıklarını kaydetti. Demokratik bir toplum için gereken adımların atıldığını dile getiren Bakan, AB ile müzakerelerin çok zor olduğunu ancak, Türkiye’nin bu adımları zaten kendisini geliştirmek için attığını ekledi. Dünyada yüzde 99’u Müslüman ve laik, serbest pazar ekonomisi olan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Bozkır, "AB’nin Türkiye’ye 'Hayır' deme lüksü yok. Türkiye’nin üyeliği her iki tarafın da çıkarınadır" dedi.
AB ile yeni müzakere başlıklarının açılması sürecine de değinen Bozkır, "Bana göre müzakere başlıklarının açılması sadece bu bir formalite aslında, ama bu bir kelebek ölçüsündeyken, Türkiye’de bir fil gibi algılanıyor. Biz yarın hemen 23 ve 24’üncü başlıkları, Rekabet Politikası dışında 2 ay içinde ise tüm müzakere başlıklarını açabilecek durumdadır" dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞRIYLA YÜRÜTÜLÜYOR"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye'de 'Çözüm süreci' ile ilgili zaman zaman görüş ayrılıkları olduğu hatırlatılınca, "Süreç, başarıyla yürütülüyor. Bu süreci Cumhurbaşkanımız başlattı ve sonuca götürmeye de inanmış durumda. Türkiye; demokratik bir ülke ve herkes fikrini özgürce söylüyor. AKP hükümeti bir yandan terörle savaşırken, bir yandan da farklı bir zeminde çalışarak, bölgeye daha fazla refah ve eğitim götürmek için uğraştı" diye konuştu. Türkiye’de özgür bir ortam olduğunu anlatan Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, buna rağmen Avrupa nezdinde Türkiye’nin imajı konusunda çok fazla bozulma var. Son yıllarda sanırım şu oldu birbirimizle çok fazla konuşmadık, yeni fırsatlar yaratmadık. Yani bu, ‘Ben seni sevmiyorum sen de beni sevmiyorsun’ durumu gibi oldu. Birbirimizi daha fazla anlamak için konuşmaya ihtiyacımız var."
Konuşmasında Kıbrıs sorunu ve AB’yi ikiz kardeş gibi gördüğünü, ikisinin de 50 yıllık bir geçmişleri olduğunu ve birlikte büyüdüklerini bildiren AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, şunları ekledi:
"Türkiye bu problemi çözmeye çok istekli. Daha önce de iki tarafında anlaşmış olduğu parametreler var. Dolayısıyla Kıbrıs sorununu çözmek, Suriye meselesi ve Ukrayna krizini çözmekten daha kolay. Berlin Duvarı’nın yıkılmasının 25. yılı kutlanırken, adanın başkentinin hala bir duvarla ayrılmış olması üzücüdür. Annan Planı’nın (2004 yılında gündeme geldi) yarattığı olumlu havaya geri dönülmesi gerekir. Kıbrıs sorununu çözersek, Türkiye’nin müzakere etmesi gereken 14 başlığın önü de açılmış olacak. Bu sorun çözülürse, diğer krizler için de örnek olabilir, çünkü 50 yıllık bir geçmişi var. Adadaki doğal kaynakların da adaya ait olması gerekir."
"DAEŞ KONUSUNDA HAKSIZ BİR TÜRKİYE ALGISI OLUŞTU"
 Bozkır, DAEŞ (IŞİD) terör örgütüne ilişkin bir soruyu yanıtlarken, şöyle konuştu:
"Norveç’te olana 'Hıristiyan terörü' demiyorsanız, buna da 'İslami terör' denilmemeli, sadece 'Terör' denilmeli. Bunun İslam dünyasıyla alakası yok. İslam dünyası bundan çok mutsuz ve bunu reddediyor ve eleştiriyorlar. Türkiye de bu DAEŞ grubunu hep 'terör grubu' olarak kınadı. Ancak maalesef Batılı ülkelerde, sanki Türkiye AB vatandaşlarının bu gruba katılmasına müsaade ediyormuş ve bu gruba destek veriyormuş gibi haksız bir algı oluştu. Bu adil değildi, çünkü Türkiye’ye 39 milyon turist vizesiz geliyor. Bunlar turist olarak mı, akademisyen olarak mı, yoksa güzel yerleri görmek için mi geliyor bilmiyoruz. Türkiye, 1500 kişiyi ülkesinden sınır dışı etti, 12 bin 500 Avrupa vatandaşının da Türkiye’ye girişini yasakladı. Bu insanlar neden İsviçre, İtalya gibi güzel ülkeleri terk edip oralara gidiyor, bunu düşünmek lazım. Bu insanlar belki de Avrupa’da kendilerini öteki gibi hissedip, tepkisel bir moda giriyor olabilir. Onları toplumun bir parçası haline getirmek ve kendilerini Avrupalı gibi hissetmelerinin sağlanması lazım. Burada şöyle bir mesele de var AB’nin, bu insanların Avrupa’dan çıkışını engellemesi lazım."
“AB İSTEMESE DE TÜRKİYE’NİN ENERJİYE İHTİYACI VAR”
Ukrayna krizi konusunda AB’nin Rusya’ya yaptırımlarının gündeme geldiği ve akabinde Türkiye’nin, Rusya perspektifinde Türk Akım projesine geçiş yaptığı hatırlatılan Bozkır, şöyle dedi:
"Yaptırımlara katılmıyoruz, AB bunu gündeme getirdiğinde biz 'Hayır' dedik. Bunun hiç işe yaradığını görmedik. Libya, Irak, İran ve Suriye’de bu yaptırımlar işe yaramadı. Biz Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve istikrarını savunduk, ama öte yandan da 300 yıl boyunca savaştığımız Rusya ile şu an ilişkilerimizdeki en iyi dönemini yaşıyoruz. Rusya ile enerji, turizm ve ticaret alanında büyük işbirliği içerisindeyiz. Güney Akım’ın Türk Akım’a dönüştürülmesi bizim de beklediğimiz bir şey değildi. Bu karar değişikliğini olumlu değerlendiriyoruz. Nihayetinde AB istemese de Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı söz konusu."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.