Anadolu'nun temiz kalmış yiğit kalelerinden Kayseri'de, inançla, iyi niyetle ve yalakalık yapmadan Doğu Türkistan milli mücadelesinin bayraktarlığını, sözcülüğünü yapan "İstiklal" adlı bir gazete 8 yıldır aralıksız yayımlanıyor. Bir dönem Kayseri'deki Doğu Türkistan Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin başkanlık görevini yapan değerli kardeşim Mehmet Emin Batur'un önderliğinde bir grup fedekar insan tarafından yayımlanan İstiklal Gazetesi'ne abone olarak, bu mazlum ve mağdur davaya destek olmaya davet ediyorum.

İSTİKLAL GAZETESİ  yöneticileriyle Tel:0352 338 58 97 – 0532 255 99 30 nolu telefonlardan iletişim kurabilirsiniz.

Bu vesileyle sizleri gazetenin Genel Yayın Yönetmeni, aynı zamanda Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği'nin Başkanı olan Abdulmecit Avşar'ın "Doğu Türkistan'ın Kaderi" başlıklı –satır aralarında oldukça önemli mesajlar içeren-- köşe yazısı ile baş başa bırakıyorum:
*****            *****
(...)Yaklaşık 2 milyon kilometre karelik dev bir hapishanede Uygur  (Kazak) Türkleri öz yurtlarında garip, öz yurtlarında parya olarak yaşamaya çalışıyorlar. (...) İçeride yaşanan bu muhteşem direnişe rağmen dışarıda yaşananlara bakınca insanın içi kan ağlıyor. 5 Temmuz olayları olmuş... Doğu Türkistan'a Çinli uşağı Urümçi Valisi tarafından adı zikredilen, hapisten ABD Dışişleri Bakanı'nın kurtardığı, bir zamanlar Çin Komünist Partisi'nin üyesi olan ve oldukça zengin olan Rabia Kadir isminde bir ana ihdas edildi.  ABD'nin desteklediği kesin olan bu sözde anamız (ki ben kesinlikle ana olarak kabul etmiyorum. Doğu Türkistanlı bir çoklarının da kabul etmediğini biliyorum) etrafına topladığı bir takım kişilerle şimdilerde vatan davası yapmaya çalışılıyor.

5 Temmuz olaylarında dikkatimi çeken bir husus daha vardı. Kadir hanımla ropörtaj yapan Taraf Gazetesi yazarı Yasemin Çongar'a ilginç bir saptama yapmıştı. Sayın Kadir, "olayları daha önce bildiğini ve kardeşini uyararak dışarı çıkmamasını istediğini" söylemişti. Bir ana düşünün ki, evlatlarını ateşe atacak, ama kendi kardeşini uyararak kurtarmaya çalışacak.

Şehit olanların ne şuçu vardı o zaman? Doğu Türkistanlılar'ın isyanını kendilerine rant olarak çevirenlerin esas amacı ise televizyonlar da yapılan konuşmalarla belli idi.

Birileri almış sazı eline, daha ülkelerinde yaşananlardan haberi olmadan "Sayın Gül eğer Cuma namazını Kaşgar veya Urümçi'de kılsaydı, bugün Doğu Türkistan kurtulurdu". Bir yerlere yalakalık yapayım derken, olayların sebebi sanki Sayın Gül imiş gibi gösteriyordu.

Doğu Türkistan'ın kaderine bakın. Bu dava Çin'den edindiği servetle köşeyi dönen birkaç kişiye kalmış. Birisi ülkenin en zengin 10 kadınından biri olmuş, diğeri sattığı Çin malları ile oldukça iyi bir servetin sahibi olmuş. Daha nice hikayeleri olan bazı kişilerin yaptıkları davadan ne beklenir ki?

Doğu Türkistan illa ki kurtulacaktır. Ama bu kurtuluş ne anayla ne de  ikiyüzlü tüccarlarla olacaktır. Doğu Türkistan, Allah'tan başka kimseden korkmayan ve sadece Allah rızası için çaba sarfeden civanmertlerin çabalarıyla kurtulacaktır."

Sayn Avşar'ın haklı hissiyatına ve tepkisine katılıyorum. Maalesef günümüzde Doğu Türkistan adı üzerinde rant peşinde koşanların, bu işten ekmek yiyenlerin sayısında ciddi artış olmuştur. Sorosvari vakıflardan, demokratik çinlilerden, Tel-aviv kaynaklı kurumlardan maddi destek alan, maaş bazı Uygurlar, kendilerine mama verenlerin çıkarları doğrultusunda Türkiye'yi Çin karşısında zor durumda bırakmanın hesabını yapıyorlar. MHP içindeki  dostlarımızın sayın Yeniçeri'nin sayın Oğan'ın sayın Şandır'ın –mesaileri Bakanlık ve parlamento binası içinde siyasilerle fotoğraf çektirme ile geçen, hatta 70 dolara haber satmak için çırpınanarak kendilerini pazarlayan-- üç,dört Uygur'un duygu sömürüsü içeren yaklaşımları karşısında daha dikkatli olacaklarına, suistimale izin vermeyeceklerine inanıyorum. Şahsi kanaatim; Vize talebindeki ısrarın perde gerisindeki istek ya da vize talebindeki ısrarın arkasındaki amaç, Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun değildir!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.