Ahmet OKUMUŞ

            Kurban Bayramına kısa bir zaman kaldı. Anadolu'daki hayvan yetiştiricileri 1 yıl süreyle besledikleri hayvanları satıp paraya çevirmek ve bir yıllık emeklerinin karşılığını alabilmek için başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerin yolunu tuttular. Şuan hemen her ilden Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlere kurbanlık götüren Anadolu çiftçisi şimdi bu kurbanları zarar etmeden satıp üç kuruş kar edip memleketine geri dönecek olan bu çiftçiler kimisi piyasaya olan borcunu ödemeye çalışacak, kimisi de evinin ve ailesinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışacak.

            -"ANADOLU ÇİFTÇİSİ YOLUNUYOR"

            Kasap et derdinde koyun can derdinde misali. Yukarıda anlatmaya çalıştığım işin gerçekte olması gerekendir. Ancak, gelin görün ki durum öyle değil. Dolandırıcısından, hırsızına kadar herkes adeta kurban bayramını bekliyor. Tabi bunlara şimdi bir de Büyükşehir belediyeleri eklendi. Anadolu'dan bin bir güçlükle getirdikleri kurbanlıkları satıp üç kuruş kazanmak için günlerce çadırlarda hayvanlarla birlikte kalan bu insanlara birde belediyelerin yer tahsis parası eklendi. Fakat buradan sormak lazım kurt dumanlı günü sever misali. Bu insanlar kurbanlıkları getirmeseler nasıl bir yol izlenip kurbanlık getirilecekti? Belediyelerin amacı bölgelerindeki toplumlara ve yaşayanlara hizmet etmek midir yoksa kıt kanaat geçinen bu insanların ellerinde ve avuçlarındakini almak mıdır? Bir insan bir şey talep ederken karşılığında bir hizmet veya mal vermelidir. Bakıyorum belediyeler burada kurbanlık satan insanlara su dahi temin etmiyorlar. Ama bu insanları yolunacak kaz olarak görüyorlar. Bu anlayışa artık bir son verilmelidir. Yani Anadolu çiftçisine artık yolunacak kaz gözüyle bakılmamalıdır.

            BÜYÜK ŞEHİRDE KURBAN KESMEK ZULÜM

            Yukarıda Anadolu çiftçisinin yaşamış olduğu sıkıntıları dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Şimdi ise özellikle Büyükşehirlerde yaşanan kurban kesme sıkıntısını dile getirmek istiyorum. Çünkü İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde artık kurban kesmek nerede ise ibadet olmaktan çıktı, bir işkenceye döndü. Yok, bahçende kesemezsin, açık alanda kesemezsin, boş arazide kafana göre kesemezsin diyerek her tarafı yasakladılar. Tamam, buna saygı duyarım. Peki, bu insanlar nerede kurbanlarını kesecekler? Niçin AB kriterlerine uygun, hijyen kurallarının uygulandığı bir ortam sağlanmıyor. Belediyeler bu konuda her yıl maalesef yeterli hizmeti veremedikleri için sınıfta kalıyorlar. AB'ye gireceğiz diyerek hijyen kurallarını ön plana çıkarıyorlar. Ama hijyen kurallarının sağlandığı bir ortamı belediyeler maalesef meydana getirip bu hizmeti veremiyorlar veya vermek istemiyorlar.

            EBK YATIYOR

            Hem AB kriterlerine uygun kurban keseceksin diye insanları sıkıntıya sokacaksın, hem de devlete ait olan Et balık Kurumu kesim hanelerinden insanları bayram süresince faydalandırmayacaksın. Bakın bugün ülkemizin değişik illerinde EBK 'ya ait kesim tesisleri var. Ancak ne hikmetse bu tesislerden o ilin üst düzey bürokratları sadece yararlanıyor. Yani yine torpillilere hizmetler veriliyor. Bundan 3 yıl önce Ankara Sincan tesislerinde kurban kesimi yapan EBK son 3 yıldır bu kesimi kaldırdı. Sormak gerekir. Neden bu hizmeti halka çok gördünüz? Niçin kaldırdınız? Bedava hizmet mi veriyordunuz da zarar mı ettiniz? Siz Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü yetkilileri bu günde hizmet vermeyip te bu halka ne zaman hizmet edeceksiniz. Deli dana ithalatı yaparak mı hizmet edeceksiniz? Konuyla ilgili olarak duyarlılığına inandığım Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla yakından ilgileneceğine inancım sonsuzdur. Sürekli söylerim. Siyasiler hizmet etmek için yol arar, yöntem arar. Fakat bürokratlar o siyasileri sürekli sekteye uğratırlar. Kesinlikle EBK'de kurban kesim yasağından hükümetin haberi kesinlikle yoktur. Anlayacağınız EBK yatıyor. Sadece bürokratlara hizmet etme aşkı var onlarda.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.