Kadirbeyoğlu Zeki Bey, Bir muhalif mebusun hayatı - hatıratı

Milli Mücadelede Gümüşhane ahalisinin temsilcisi idi. Zorlu yıllarda halkın çıkarlarını kendi menfaatlerinin önünde tuttu. Doğru bildiğinden şaşmadı. Komitacılara pirim vermedi. Buna rağmen takibata uğradı. Son yıllarına kadar polis gözetiminde kaldı. Bir muhalif mebusun hayatı hatıratı Sebil yayınlarından çıktı.

21 Haziran 2016 Salı 17:00
Kadirbeyoğlu Zeki Bey, Bir muhalif mebusun hayatı - hatıratı






Kadirbeyoğlu Zeki Bey, Bir muhalif mebusun hayat-ı hatıratı

Milli Mücadeleye katılan ve mebusluk yapan kişiler içinde Hanedan-ı Osmaniyeye bağlı ender kimselerden biridir. Mustafa Kemal’e yeri geldiğinde yaptığı muhalefetle bilinir. Ancak milli mücadelenin başlangıcındaki Trabzon ve Erzurum Kongrelerinden itibaren müşahadelerini bir objektif sadakatiyle anlatan ve ilk defa yayınlanan hatıratı.



Sebil yayınlarından çıkan eser, halkının yanında olan Gümüşhane ve vilayeti Trabzon'un milli hissiyatını mücadele ortamına ve Ankara’ya taşıyan Kadirbeyoğlu Zeki Bey’in hatıratını okuyunca o zamanın çekişmelerine de tanıklık ediyorsunuz.

Kadirbeyoğlu Zeki Bey, yakın tarihimizin incelenmesi gereken simalarından biridir. 1924’te Hilafetin ilgası dolayısıyla meclis kürsüsünden yaptığı ölümsüz müdaafaa ile temayüz etmiş bulunan bu müstakil mebusumuz  ‘milli mücadeleyi gayri askeri bir kuvvetle idare ve idame etmek gereğini‘ düşünmüştür.

Askerin yapacağı herhangi bir inkılab, ihtilal neticesi tasallut ve diktatörlükle hitam bulur’ görüşünü taşıdığından  murahhaslar arasına askeri kıyafetle gelmesini ‘Paşa hemen dışarı çıkınız. Daha istifanamenizin mürekkebi kurumadan kongre üzerinde bir tesir icra etmek için bu kıyfatle gelmenize çok teessüf ederim’ diyerek Mustafa Kemal’e kapıyı göstermiştir. Mustafa Kemal’in cevabı:

-Efendiler bu dakikada kanaat getirdim ki, bu memleket hiçbir vakit istiklalini zayi etmeyecek. Zira içinizde medeni cesaretini hiçbir kuvvetin eğemeyeceğini  ben de iman ettiğim böyle şahıslar olduğu müddetçe bu millet yaşayacaktır.
Şeklinde olmuştur. Mustafa Kemal salona askeri kıyafetini çıkarıp sivil giyimli olarak döner. Kazım Karabekir paşa itidal noktasında zaman zaman Zeki bey ve Mustafa Kemal arasındaki ilişkileri yürütür.

Zeki bey ülkenin çalkantılı günlerinde babasının saygın bir devlet görevlisi olmasından dolayı Milli heyet ile Hanedan arasındaki ilişkileri düzeltmek ayrıca Sevr’in kabulünün mümkün olmadığın anlatmak üzere Şehzade Selim Efendi vasıtası ile Padişaha ulaşmak ister. Selim Efendi  Sultan Vahdettin ile görüşür. Cevaben Zeki Bey'e döndüğünde şunları söyler

-Vatani vazifemi ifa ettim. Ferid Paşa olacak melun bu milletin başına bela kesildi. Başımızdaki padişah olan zat da maalesef onun telkinatıyle yürümektedir. Padişah,
-Çok sabırsız hareket ediyorsunuz. Sıranız geldiği vakit umur-u devleti kendi fikrinize göre idare edersinizz diyerek Selim Efendi ile her türlü iletişimini kesmiştir.

Hatıratta Kadirbeyoğlu Zeki Bey’in Halife ve hanedanın milli hududlar haricine tebidi müzakeresindeki sözleri yer almaktadır.

-Ben şahsen, altıyüz seneyi  mütecaviz bir hanedanın perişan bir halde milli hududlar haricine atılıp kovulması ve sürülmesini Türk Milletinin uluvvü  cenablığıyla kabili kıyas görmedim ve bulamadım. Mağdurların parasız pulsuz ecnebi diyarında çekecekleri nitekim çektikleri sefalet ve perişanlık hiç de İslamiyetin ve Türk milletinin şerefini yükseltmemiştir’ diyerek  Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılması Hakkındaki (431 Sayılı) Kanun'a red oyu veren tek mebus olmuştur.

Sonraki günlerde Mustafa Kemal’e İzmir suikasti girişimi ile suçlanan ve tutuklanan Zeki  bey, kendine mahsus ‘dosdoğru olma’ halini burada da sürdürmüş zorlu hapis günlerinden sonra suçsuzluğu anlaşılarak beraat etmiştir. Savunmasında ‘benim dünyada bir emelim vardır. Daima nu görmek isterim O da kaanunun bila kaydu şart seyyanen hiçbir tesir altında kalmıyarak hakim olmasıdır‘ demiştir.

Ancak üzerindeki  hükümet  takibatı hiç bitmedi. Yeşildirek'te olan evinin yakınındaki Yeşildirek Karakolu'ndan sürekli gözlenen, ticareti engellenen Zeki bey, evladı iyalinin geçimini temin etmek noktasında zorlandı.
Kendisini  üç devri görmüş adam olarak tanıtan Zeki bey, mutlakiyeti, meşrutiyeti ve Cumhuriyeti yaşayarak vatanına hizmet ve halkının iradesini başarı ve dürüstlükle temsil etmiş bir dava adamıdır.

Sebil yayınları arasında Ömer Faruk Lermioğlu editörlüğünde yayınlanan Hatıratı tarihi tarafsız öğrenmek ve Osmanlıca kelime bilgisini geliştirmek isteyenler için tavsiye edilebilecek bir eserdir. 

Kadriye KOCA
 
Son Güncelleme: 01.06.2017 11:41
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.