Mersin, su ürünlerinde ihracat üssü oluyor

Türkiye, kültür balıkçılığı üretiminde çıtayı yükseltiyor. Mersin'de faaliyete geçen kültür balığı üretim çiftlikleri, ihracat üssü haline gelirken en 3 bin 500 gence iş kapısı açılacak...

06 Aralık 2017 Çarşamba 11:08
Mersin, su ürünlerinde ihracat üssü oluyor






Mersin, su ürünlerinde ihracat üssü oluyor

 
 
 
Türkiye'nin AB ülkelerine ve ABD'ye ihraç edebildiği tek hayvansal ürünü kültür balıkları için, Mersin'de yeni üretim üsleri kurulmasına başlandı. Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği (SUYMERBİR) Başkan yardımcısı İhsan Bozan, bölgede kurulacak olan balık üretim tesislerinde 3 bin ila 3 bin 500 arasında işsiz genç için istihdam imkânı ortaya çıkacağını söyledi...
 
BÖLGE BASINI İLK KEZ BALIK ÇİFTLİKLERİNİ GEZDİ
 
Mersin Silifke ilçesi açıklarına kurulmaya başlanan kültür balıkçılığı üretim tesislerini bölgede görev yapan basın mensupları ile birlikte gezen Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Başkan Vekili İhsan Bozan,  öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayaz ile bazı STK temsilcileri de hazır bulundu.
 
İhsan Bozan, basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Bu gezimizin amacı siz değerli basın mensuplarının gerek tesislerin kurulacağı alan gerekse tesislerin işleyişi hakkında inceleme ve bilgi alma imkanı bulup izlenimlerini değerli Mersin kamuoyuyla paylaşmasını sağlamaktır. Görüldüğü gibi tesislerin kurulduğu alanlar sahilden görülmediği gibi, çiftlikler Dana Adası’ndan da oldukça uzak mesafededir.

Bazı STK’lar çiftliklerin çevreye zarar verecekleri endişesiyle tepki göstermektedirler. Bu ön yargılı yaklaşımı bertaraf edebilmek için de mutlaka konu hakkında bilgi vermek, kamu oyunun desteğini alarak sektörün Mersin ve Ülke ekonomisine sağlayacağı üretim, ihracat ve istihdam imkanlarını anlatmak ve balık çiftliklerinin nasıl çevreyle barışık ve sürdürülebilir üretim yapabileceğini ve çevresel açıdan nasıl denetleneceğini anlatmak istedik.


Bu ön yargılı yaklaşım maalesef kamu otoriteleri tarafından da başlangıçta cevap bulmuş ve bazı işletmeler için devam eden ÇED süreci durdurulmuştur. Konu gerek sürece müdahil olan Kalkınma Bakanlığımız, gerekse Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ile değerlendirilmektedir. Bu planlamalar biz üreticilerin görüşü alınmadan yapılmıştır, varsa bir hata bizden kaynaklanmamaktadır. Yapılabilecek her türlü revizyon tartışılabilir, aynı alanlarda kıyıdan mesafeler dahil olmak üzere işletme ölçeği büyütülerek işletme sayısı azaltılabilir. Hatta her bir alandaki tüm işletmeler için ortak ÇED çalışması yapılarak toplam kapasite için çevreye etki değerlendirilebilir. Böylece amaçladığımız şekilde çevre ile barışık kamuoyunun hassasiyetleri göz önüne alınarak üretim yapılabilir.

Bütün bunların tartışılması yerine doğrudan “istemezük” anlayışıyla üretimin, ihracatın ve istihdamın karşısında olmak hiç araştırıp bilgi sahibi olmadan bunu yapmak ülkeye verilecek en büyük zarardır.
Mersin bölgesinde planlanan kapasiteye ulaşıldığı takdirde 300 milyon Euro’dan fazla yatırım yapılarak yılda yaklaşık 250 milyon Euro’luk bir iş hacmi ve buna bağlı olarak 150-160 milyon Euro’luk bir ihracat hacmi ve yaklaşık 3.000-3.500 civarında istihdam imkanı yaratılması planlanmaktadır.
 

2009 YILINDA AÇILAN DAVALAR TAMAMLANDI
 
Aslında bu bölgeler 2008’de planlandı ve 2009 yılında üretime başlanılacaktı. Ancak bazı STK'lar tarafından o tarihte açılan davalar sektörü tedirgin etti ve yatırımlar Aydın başta olmak üzere başka bölgelere kaydırıldı. Söz konusu davalar sektör lehine sonuçlandı ve Danıştay tarafından da onandı. Bugün itibarıyla Ege ve Akdeniz’de planlanmış tüm üretim sahaları tamamen dolu olduğu için yeni üretim sahalarına ihtiyaç var. Bu amaçla Mersin yatırım için gündemdedir. Keza sektörün 1 milyar dolar olan 2023 ihracat hedefine bu yıl itibarıyla ulaşılmış ve yeni hedef olarak da birbuçuk milyar dolar belirlenmiştir. Bu hedefe ulaşabilmek için daha çok üretime ve bunun için de yeni üretim alanlarına ihtiyaç vardır.
 
Bu konuda en önemli yanılgı şudur: Özellikle 2016 yılında buraya yatırım yapmaya karar verdiğimizde; "Bodrum'daki balık çiftlikleri turizm bölgesi olduğu için kapanmış, onlar buraya taşınacakmış" söylentisi çıkarıldı. Bu koskoca bir yalan, böyle bir uygulama söz konusu olamaz, bizim Güllük Körfezi'nde yarı kapalı bir alanda yıllık 90 bin ton üretim yapıyoruz, sektör olarak orada milyar dolara yakın alt yapı yatırımımız var. Sektörün Bodrum bölgesinde ekonomiye katkısı yılda 1 milyar dolar civarında toplam getirisi vardır. Bodrum'dan da 600 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Mantık olarak da, fiili olarak da böyle bir şey söz konusu değildir. Amacımız ülkemizde daha fazla su ürünleri üretimi yapmak, daha fazla istihdam, daha fazla ihracat yapmaktır.
 
KULLANDIĞIMIZ YEMLER TAMAMEN ORGANİK
 
Balık çiftliklerinin çevreye olumsuz etki sağlayacağına ilişkin iddialar da doğru değildir. Keza Çevre Bakanlığı tarafından balık çiftliklerinde kirlilik izlenmesine dair prosedür mevzuat olarak 2008 yılında yayınlanmış ve o tarihten beri her yıl mayıs ve ağustos aylarında akredite laboratuvarlar ve üniversiteler vasıtasıyla çiftliklerden yüzey orta su ve dip çamurundan numune alınarak azot, fosfor, amonyak ve nitrat ölçümleri yapılmakta, elde edilen değerler bir formülle TRIX denilen bir değere dönüştürülmekte ve tüm bu çalışmalar Çevre Bakanlığı’na rapor edilmektedir. Örneğin 30 yıldır 90 bin ton üretim yapılan Bodrum Güllük körfezinde yapılan analizlerde “SU ÇOK KALİTELİ” anlamına gelen 4 değerinin altında TRIX değeri tespit edilmektedir. Aynı izleme yöntemi Mersin’de kurulacak çiftlikler için de muhtemelen Mersin merkezli bir üniversite tarafından yapılacaktır.
Balık çiftliklerinden çevreye tek katkı balık dışkısı olacaktır. Balık yemleri tamamen organik ve suda çözünebilen ham maddelerden yapılmaktadır. Dışkı suda çözünüp yok olacağı gibi etraftaki diğer bazı balık türleri tarafından da besin olarak kullanılmaktadır.
Planlanan bu alanlar da keza gerek derinlik gerek akıntı açısından incelenerek bu atıkların çözünmesi ve doğaya karışması için uygun akıntı ve derinlik var denilerek planlanmıştır.


Özetle merkez birliğimiz bu tür inceleme ve bilgi edinme gezilerini her zaman düzenleyerek merak edilenleri cevaplamaya, planlanan alanların revizyonu dahil her türlü olumlu katkı ve eleştiriye açık, kamuoyu ve çevreyle barışık bir şekilde yatırımların tamamlanmasını arzu etmektedir.” Diye konuştu.
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.