''YanıIgı insanIar içindir; ancak siIginiz kaIeminizden önce bitiyorsa, fazIaca yanIış yapıyorsunuz demektir.''

                                                        J. Jenkins


Ben hayatı hep atari oyunları gibi görürüm, yani genel hatlarıyla.  Atari diyorum çünkü ben oyunları ataride öğrendim ilk. O oyunları zamanın bir yerinde mutlaka oynamışsınızdır. O oyunlarda aralarda gezen küçük canavarlar vardır ve ona dokununca canlarınızdan biri gider.

İşte hayatta benim için öyle. Yaşantımızın bazı bölümlerinde, bazı insanlara rast geliriz, işte orada bizde enerjimizi kaybederiz. Tam toparlanmış bir şeyler yapmaya hazırlanırken tekrar onlardan birine rastlar, tüm hevesimizi ve enerjimizi tekrar kaybederiz. Ondan sonra enerjini geri kazanmak için uğraş dur... Peki asıl soru, onları nasıl tanıyacağız.

  İşte ip uçları:

* Sürekli olumsuz düşünenler

* Eleştirilerini yerli yersiz yapanlar

* Kıskanç insanlar

* Samimiyetsiz ve entrikacılar

* Sabit fikirli ve vizyonu olmayan insanlar

* Başkalarının işlerine çok karışan, müdahaleci, ancak hep olumsuz yönden   

  yaklaşanlar

* Karamsar insanlar

İşte bu yapıdaki insanlardan uzak durmak, çabucak hedef ve niyetlerinizi paylaşmamak gerek.

Bir insan tanımıştım zamanın birinde. Oldukça samimi olmuştuk. Yaşı benden büyüktü. Onun görüşlerine çok fazla kıymet verirdim. Çünkü bana göre oldukça fazla hayat tecrübesi vardı. Ne zaman bir girişimde bulunacak olsam, hemen ona danışırdım. Tabii o zamanlar benim farkındalığım yüksek değildi. İnsanları pek analiz edemezdim. Sırf hayat tecrübesi fazla diye hemen ona güvenir, onu bilge seçerdim. Onun bakış açısıyla ilgilenmezdim. Bu tecrübeleri edinmiş fakat, olayları yaşarken bakış açısı pozitif mi, negatif mi? diye düşünmezdim. İşte meğer benim seçtiğim bilge, tam bir enerji vampiriymiş... Ne zaman birini tanısam ve bana yardımda bulunsa hemen onunla paylaşırdım ve bana, '' Sakın güvenme, o asla insanlara çıkarsız yaklaşmaz'' derdi.

Doğru insanlarla karşılaştığında hemen güvenmek yerine biraz tanımaya çalışmak gerekir. Ancak o tüm insanlar için olumsuz düşünceleri aşılamaya çalıştı bana. Ne zaman bir iş girişiminde bulunsam ve onunla paylaşsam ''Yapamazsın'' derdi. Hep olumsuzluklarla gelirdi bana. Ben de zaman geçtikçe umutlarını yitirmiş, yalnız, mutsuz, güvensiz bir kişiye dönüşmeye başladım. Kendimi beceriksiz, karşımdaki herkes art niyetli, her girişimimin sonu facia... Bu duygularla yaşamak çok korkunç gelmişti bana. İşte bu benim hayatımın kırılma noktalarından biridir. Sonra gerçek bir bilge hayatıma girdi ve nefes aldım. Zamanla benim enerjim yükseldi ve tekrar olduğum kişi oldum. Beni bu vampirden kurtaran bilge ise evrenin bana hediyesi sanırım. Böylece oyunda canlarımı geri kazandım ve o canavarlara yakalanmamaya çalıştım. En azından nereden çıkacaklarını öğrendim.

Elbette her hayalimizin eksi ve artıları vardır. Bunu danışırız, ancak danıştığımız kişilerin hayata bakış açıları çok önemli. Eğer sizi bilgilendirirken olay üzerinden eksi ve artıları anlatıyorsa tamam, ancak altta size umut kırıcı ve motivasyon bozucu öğüt veriyorsa, işte o vampirin ta kendisidir.

Enerjilerimiz çok önemli. Bizim bu dünyaya bağlarımız ve yaşantımızın ana arterleridir. Enerjimize sahip çıkmalı ve onu çok iyi korumalıyız. Yoksa gittikçe yalnızlaşır, karamsar ve güvensiz biri olur çıkarız. Unutmamak gerekir, hayat dipe batacak kadar uzun değil.

Hani hep söyleriz ya ''şans'' diye. İşte, şans yüksek enerjiye gelir. Bunun için de enerjimizi hep yükseltmek için uğraşmalıyız. Bu da sadece bakış açısıyla mümkün. Unutmamalıyız ki;

'' Evren senin başarısızlıklarınla değil, düşüncelerin ve yaptıklarınla ilgilenir.''

                                                                 Semra Kara


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.