Entegratör Kafa!
Ermeni patriği II.Mesrob Mutafyan, düzenli olarak her sene Fatih Sultan Mehmet’in vefat yıl dönümünde kabrini ziyarete gider! Bunu ve bunun nedenini kaç kişi biliyor?
Bizans’ı yenerek İstanbul’u fethetmesinden dolayı Sultan Fatih’e teşekkür etmek için değil herhalde, değil mi?
Bu ziyaretin hikmeti sebebi; ona duyulan minnet ve vefanın gereğidir. Çünkü tarihçilerin tespitine göre, Bizans’ın İstanbul’dan sürdüğü Ermeni Cemaati’ne, Sultan Fatih sahip çıkmıştır. Fetihten hemen sonra İstanbul’da tahsis ettiği bir kiliseyle, onların geri dönmesini sağlayarak Ermeni Cemaati’ni yok olmaktan Sultan Fatih kurtarmıştır.
Bu örnek, ecdadımızın insana verdiği değerin binlercesinden sadece bir tanesidir...

Başta İstanbul olmak üzere, üç kıtaya yayılan Osmanlı topraklarında, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi,… hangi dinden ve Arap, Rum, Kürt, … hangi milletten olursa olsun, yan yan yaşaya gelmiştir. Taki 1789 Fransız ihtilali ile başlayan milliyetçilik akımlarının dalga dalga dünyayı sarmasıyla Osmanlı topraklarını da etkilemiş ve Bulgar, Yunan, Arap… gibi milletler devletleşerek Osmanlıdan kopmuşlardır.
Sonrasında küresel güç devreye girerek, bir tek Anadolu’dan ibaret olan Türkiye üzerinde bölme işlemlerine devam etmişlerdir.   21.Yüzyıla girerken, bu defa da Anadolu’daki etnik tebaayı ülke dışına gönderme planı devreye sokulmuştur; önce Hıristiyan Rumlar, sonra Yahudiler gönderildi, şimdi de Kürtler gönderilmek isteniyor! Yani Hıristiyansız, Yahudisiz, Kürtsüz bir Türk devleti! Peki, Türkiye bir tek Türklere kalırsa ne olur?
Siz, hiç tek başına yaşayan bir millet gördünüz mü?
Amaç belli;
Türk Milletini yalnızlaştırarak Türkiye Cumhuriyeti’nin etrafını ateş çemberine alıp sonra da Anadolu’dan tamamen çıkarmak?
Sizce, Ermeni soykırım tasarısının dünya ülkeleri meclislerinden bir bir geçirilmesi Ermenilerin gücü mü, yoksa bir tesadüf mü? Hayır! Çünkü küresel gücün Ortadoğu üzerinde oynadığı satranç oyununun bu da bir parçası. Yani Türkiye üzerindeki bir hamlesi!
Hâlbuki ta 1071 Malazgirt Zaferi ile Alparslan’dan başlayıp Sultan Abdülhamit’e, hatta Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’e kadar bir anlayış vardı Türk liderlerde; “ENTEGRETÖR KAFA”. İşte bu Entegratör kafanın ortaya koyduğu maturidi düşünce, yani aklını kullanarak bu topraklarda yüzyıllar boyu din, dil, ırk demeden halkları bir arada tutmayı becerebilmişti.
Peki, Entegratör ne demek?
Entegratör; “bütünleyici, ortak hareket” demektir. Yani duygularını karıştırmadan ortak aklı kullanmak…
Maalesef Türkiye’de, 21. Yüzyıla girdiğimizde bu bütünleyici ortak aklın yerini “Derin Devlet” denilen bir yapılanma ile üst akıl devralmıştır! Böylece, Anadolu’da etnik temizlik yapılarak, bu tebaanın ülke dışındaki uzantılarını düşman edinilmekte! Dolayısıyla, yüzyıllar boyu Yahudi ve Hıristiyanlarla ortak çalışarak kurduğumuz Entegratör kafa devre dışı bırakılmıştır. Türkiye’nin en büyük sorunu işte budur. Yani ASALA, PKK, PARALEL … gibi birini bitirip diğeri başlatılarak başımıza sarılan belaların asıl müsebbibidir.
Unutmayalım ki, şuan dünyayı yöneten “enformatik imparatorluk”tur. Her türlü bilginin bilişimsel ağla kurduğu bu imparatorluğun aklı da “Entegratör kafa”dır. Tıpkı Batı'nın Meritokrasi’yi bizden alıp yine bize karşı kullandığı gibi…
#YaşayarakYazıyoruz. 

Not: Meritokrasi’den sonra yeni Entegratör kelimesini de haznenize kazandırdık, hayırlı olsun…