FANATİKLERİN GAZABI

ELDA ELA



Pazar akşamı güzel geçen bir günün ardından, eve dönmek niyetiyle Anadolu Yakası metrobüs duraklarından birisinde beklemeye başladım.
Araç gelmiyor bir türlü, anlamaya çalışan birçok gözle birlikte, gözlerim uzak noktada beliren görüntüye takıldı. Ne idi bu, niye metrobüs gelmiyordu?

Sanırım bir yine metrobüs arızalanmıştı  ve yolcular yolun ortasında kalakaldıkları için inip yürüme yolunu seçmişlerdi. Ama görüntünün netleşmesiyle birlikte yirmi dakikadır yaşanılan mağduriyetin araç arızasından değil, başkanı tutuklanan Fenerbahçeli fanatiklerin yolu işgal etmelerinden kaynaklandığını gördüm.
Dünyayı size cehennem edeceğiz gibi bir sürü şiddet içeren tezahüratlarla birlikte yürüyüşlerini sürdürüyorlardı.
Hepsinin yüzünde yaptıkları eylemden dolayı hissettikleri memnuniyet vardı.

Fakat önemli bir şeyi atlıyorlardı; metrobüs durağında bekleyen yüzlerce kişiyi mağdur etme hakkını ne zaman kazanmışlardı? Belli bir süre daha bekledikten sonra bu kalabalığın bitmeyeceğini anlayarak istasyondan ayrıldım. İstasyon çıkışında bir şey dikkatimi çekti; aksaklığın yaşandığını gördükleri halde, metrobüse girmek isteyen vatandaşları uyarmıyordu görevliler.
Nedir şimdi bu?
Vatandaş jetonu atsın, mağdur olursa olsun, belediye çalışıyor imajı mı yaratılıyor yani?
Haksız kazanç değil de nedir bunun açıklaması? Neyse gelen vatandaşların bir kısmına açıklama yapıp istasyona girmemelerini sağladım.
Daha sonra da caddenin karşı tarafına geçip otobüs beklemeye karar verdim. Derken birden gözlerim fena halde yanmaya başladı ve nefes alamaz oldum.
Neler olduğunu anlamaya çalışırken birçok kişinin ağlamaları, bağırmaları ve öksürmeleriyle birlikte biber gazına maruz kaldığımızı farkettim.
Hemen durağa gelen otobüse attık kendimizi. Otobüsün nereye gittiği önemli değildi o an kimse için, önemli olan o cehennem alanından kurtulabilmekti.

En çok zavallı çocuklara ve bebeklere üzüldüm. Hiçbir suçları yokken, aşırı fanatiklik gösteren kişiler yüzünden ciğerlerine kadar işlemişti gaz….

Hep derim “her şeyin aşırısı zarar“ diye. Bu, her alanda olduğunda tehlikeli boyutlara erişiyor. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi; bazıları için gerçekten dünya, tuttukları takımla dönüyormuş. Hiçbir olaya tepki göstermeyen vatandaş, bir futbol olayıyla tek yürek olabiliyormuş. Bunu sadece Fenerbahçeliler için söylemiyorum.
Eminim Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor vb… takımlar için de bir olumsuzluk çıksa ortaya, o takımlara mensup fanatikler de ortalığı savaş alanına döndürebilme kapasitesine sahip. Ancak anlamadığım nokta şu; hayatınızda daha önemli işler olmadığı için mi böyle hastalıklı yaklaşımlar gösterebiliyorsunuz?
Mesela; çocuğunuzun geleceği, eve götüreceğiniz ekmek, yaşam standartlarınızın iyileşmesi vb… için gereken şartlar, mensubu olduğunuz takım tarafından mı sağlanıyor da bu kadar hiddet göstermeye meyil ediyorsunuz? Bırakın adalet yerini bulsun ve bırakın kimlerin parmağı varsa suçunu çeksin ve lig böylelikle temizlensin. Ali’ ye Ahmet’ e hukuk işliyor da tanınan, bilinen kişilere niçin işlemesin? 11.07.2011


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.