RAFAEL SADİ

 

Evet Tünel derken Karaköy ile İstiklal Caddesi Beyoğlu arasındaki Tünel'den söz etmiyoruz.

Gazze'yi adeta bir yer altı şehri haline getirmiş olan tünellerden söz etmek istiyorum.

Eski Mısır şehri olan Gazze 1967  6 gün savaşı sonrasında İsrail  tarafından işgal edilmek durumunda kalınmıştı , hatta işgal edilmek durumunda kalınan yer sadece Gazze değildi. Sina Yarımadasının tamamı da İsrail tarafında el'e geçirilmişti. Bu savaş sonrasında  bu toprakları el'e geçiren Osmanlı Ordusu olsaydı buna FETİH denirdi.  Bunu yapanlar Yahudiler olunca  aşağılama derecesinde İŞGAL sözcüğü kullanılıyor. Yani çok ayıp etmişler  gibi.

Ama kimse savaşı Mısırlılar kazansaydı İsraillilere neler olacağını söyleyemiyor.
Gazze'yi Mısır yönetiminde iken kendi toprağı saymayan Filistinliler  İsrail fethi ile birden bire burasının kendi toprakları olduğunu, hatta kendilerinin de Mısırlı değil Filistinli olduklarını düşündüler veya birileri öyle söylemenin daha verimli olduğunu kulaklarına fısıldadılar.

Uzun yıllar mülteci kamplarında yaşatılan bu insanlar ne Mısır ne de başka bir Arap ülkesi de sahip çıkmadı. Ta ki terör ve direniş siyasetinin para edeceğini anlamalarına kadar. Evet Bu işin mucidi de Yaser Arafat idi. Milyarlarca dolar servetinin sadece halkı için  verilen yardımlardan oluştuğunu ve bu yardımların çook büyük bir kısmının kendi banka hesaplarına yattığını sanırın sağır sultan bile duymuştur.

Keza  bugünkü Hamas yönetimi lideri Haled  Maşal'in servetinin de 2ç6 ila 5 milyar dolar arası olduğu iddiasına kadar.

Her neyse  para'nın en delikanlı hatta en dini bütünleri bile bozduğunu milletçe bilecek kadar bilgi sahibiyiz. Bunlar bize çok yabancı olmazsa gerek.

Konumuz ile ilgisi de var aslında Yani Tüneller ile.

Tüneller bir çok insani yazarın iddia ettiği gibi Gazze'nin can damarı olmadığını da izah edeceğim. Ama bu tünellerin HAMAS Gazze yöneticilerinin finans kaynağı olduğunu anlayabileceksiniz.

Evet İsrail Gazze'nin karasularına abluka koydu. Yani Deniz yolu ile ulaşımı kapattı. Kapattı da ne oldu ki zaten Gazze'ye deniz yolu ile gelebilmek hiç bir zaman mümkün olmadı ki. Gazze'de liman yok ki. Hatta İsrail  Fethi nedeni ile (hadi İşgal diyelimde Fetihçiler çok kızmasın) Gazze ve İşgal bölgelerine giriş çıkışlar daima denetim altındaydı. Daima bu bölgelere silah ve patlayıcı  vede mühimmat girişinin denetimi için serbest ve kontrolsüz bir serbesti olmamıştır, olmaması da gerekiyordu.

Gazze'ye Mısır'dan geçiş te hiç  bir zaman olmadı. Mısır Rafiah kapısını daima kapalı tuttu. İsrail ile sıkıntı istemiyordu Mısır.

İsrail'de  uzun süre tek geçiş noktası olan EREZ  geçiş noktası ile bütün mal ve hizmetleri kontrollü olarak geçiriyordu. Hem KDV hemde  geçmemesi gereken ürünlerin kontrolünü gerçekleştiriyordu. EREZ kapısına daha sonraları KEREM SHALOM geçiş noktası da eklendi. Bu geçiş noktaları  ise  bu savaş günlerinde bile faaliyetlerine devam ediyorlar ve gerek insanlar ihtiyaçları sebebi ile geçiş yapabiliyorlar hem de mal ve hizmetler  geçmeye devam edebiliyor.

Ne kadar mal ve hizmet geçtiğini merak edenler için iki yönetim arasındaki geçişleri düzenleyen İsrail Savunma Kuvvetleri yetkili biriminin adı COGAT olup web sitesi adresi aşağıdaki gibidir ve incelenebilir.

http://www.cogat.idf.il/894-en/Matpash.aspx

 

http://www.cogat.idf.il/Sip_Storage/FILES/4/4534.pdf

 

Bu raporda ise  31.07.2014 tarihine kadar Gazze'ye İsrail'den geçen mal ve hizmetlerin detaylı listesi veriliyor.

İncelemenizi kolaylatmak açısından  bir kaç rakam vereyim:

08.07.2014 ile 31.07.2014 tarihleri arasında (Askeri harekat tarihleridir)

1387 kamyon yükü mal girmiştir.

4.44 milyon litre dizel yakıt güç istasyonları için

344 bin litre de BM ihtiyacı için sevk edilmiştir.

3182 Milyon litre  Mazot ile 1.02 milyon  litre de benzin geçişi gerçekleşmiştir.

Ayrıca 1557 ton LPG fırın için gaz sevkine izin verilmiştir.

Bu savaş günlerinde bile

30 adet elektrik bağlantı tamiri

15 su boru hattı tamiri

4 adet kanalizasyon alt yapı tamiri

4 adet te iletişim hatları tamiri gerçekleştirilmiştir.

 

Erez Geçiş kapısından sadece 30  temmuz günü 77 ambulans geçişi gerçekleşmiştir.

Gazze kapısında da bir adet sahra hasta hanesi acil durumlar için 10 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir gece gündüz.

BU süre içinde 1812 kişi Gazze'ye geöiş yapmıştır

1412 kişi de Gazze'den İsrail'e değişik sebepler ile giriş yapmışlardır.

Aynı süre içinde ise 2825 adet ROKET

Gazze'den İsrail'e atılmış

Buların 520 adedi Demir Kubbe sisteminde imha edilmiştir.

İsrail'de Gazze'deki 4200 terör hedefini imha etmiştir.

Peki bu rakamları ne demeye anlattım.

Gazze tünelleri Gazze 'ye mal ve hizmet girmediği için değil.

Askeri malzeme, silah ve mühimmat giremediği için icat edilmişlerdir.

Aslına bakacak olursak pek te icat filan etmediler.

İcat edenler Osmanlılardı ve Tünel kazarak düşman kalesi içine çıkma parlak fikrinin mucidi LAĞIMCILAR TAKIMI idi.

Bu  günlük bu kadar arkası yarın....

 

 

  

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.