SAĞLIK BAKANI: HATALIRIMIZ VAR
Cenaze törenine katılan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, törenin ardından Akşehir Devlet Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaret etti. Basına kapalı yapılan ziyaret ardından açıklamada bulunan Müezzinoğlu, yaralıların sağlık duramlarının iyi olduğunu belirtti. Yaralı bir annenin, kazada ölen evladının acısını yaşadığını belirten Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Öncelikli işimiz burada, diğer hastanelerdeki yaralıları tedavi ederek sağlıklarına kavuşturmak. Tabii burada baktığımızda olağanüstü tedbir kısmında hata ve eksikliklerimizin olduğunu görüyoruz. İnşallah bunun gerekli işlemleri yöneticilerimiz ve görevli arkadaşlarımızca yapılacak. Tedbir konusunda daha dikkatli olunup gerekli işlemler yapılacak. Tabi bizi en çok üzen olay arac haddinden fazla yolcu alınması, 25 kişilik araca iki katı vatandaş doldurularak yola çıkılması kazaya davet çıkaran olay oldu. Şoförün kendisi, eşi ve ailesinden birisini kaybetmesi çok vahim bir durum."
DEDESİ SAYESİNE BURNU KANAMADAN KURTULDU
Toplam 17 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin yaralandığı kazada 5 yaşındaki Nebi Ürkmez, dedesi 65 yaşındaki Mevlüt Çeliker sayesinde burnu bile kanamadan kurtuldu.
Mevlüt Çeliker, kazada kendisinin omuzundan yaralandığını ancak kızı Sevgi Ürkmez'in belden aşağısının devrilen midibüsün altında kaldığını ve şu an hastanede tedavi altına olduğunu söyledi. Çeliker, şunları anlattı:
"Şoför; 'Fren patladı. Kendinizi koruyun' diye bağırdı. Ben bir elimle kızımı tuttum. Torunum Nebi'yi de koltuğumun altına aldım ve kotluğa sıkı tutundum. Midibüs 3-4 virajı geçti sonra devrilerek, sürüklendi. Sürüklenirken ben ve torumun kapının önüne fırladık. Eğer 1 metre daha sürüklensek belki ben de midibüsün altında kalabilirdim. Çünkü kızımın belden aşağısı midibüsün altında kaldı. Torunumla birlikte midibüsten çıktık. Sonra baktım ki, kızım belden aşağısı midibüsün altında kalmış. Midibüsü kaldırmak istedim ama olmadı."
Kızını kurtarmak için uğraş verdiği sırada torun Nebi'nin ağlayarak, "Dede annem öldü mü?" diye sorduğunu hatırlatan Çeliker, "Yok ölmedi. Annenin durumu iyi dedim" diye konuştu.
İKİZ KARDEŞLERİ KAZA AYIRDI
İkiz kardeşler 24 yaşındaki Emel ve Meral Arslanalp, çeyiz alabilmek için akrabalarıyla birlikte elma toplamaya giderken kazanın olduğu belirtilirken ikizleri kaza ayırdı. Kazada Emel Arslanalp öldü, bacaklarında kırıklar oluşan Meral Arslanap'ın tedavisi ise sürüyor.
OKUMAK VE MEMUR OLMAK İSTİYORDU
KÖMÜR ALAMAMIŞLARDI
Havva Ceran'ın dayısı Cemal Kılıç, kazada yaralanan Rabia Ceran'ın da bu yıl üniversite sınavlarına girdiğini ancak kazanamadığını hatırlattı. Kılıç, şöyle dedi:
"Yeğenim Rabia üniversiteyi kazanamayınca 'Çapayı kazandım' diyerek bize espri yapmıştı. Okuyamayınca kaderinin tarım işçiliği olacağını söylemişti. Kardeşim Reyhan da bu yıl gelip, Kaymakamlığa kömür yardımında bulunmaları için talepte bulunmamı istemişti. Bu duruma eşi Harun Ceran da tepki göstermişti."
Cemal Kılıç, kazada ölen kardeşi Reyhan Ceran'ın, yaklaşık 1 ay önce de aynı bölgeye yakın yerde kaza yaptığını belirtti. Kılıç, "Reyhan yine elma toplamaya giderken içinde bulunduğu araç kaza yaptı ve 27 kişi yaralandı. Bu kaza sonrası bir Reyhan bir süre işe gitmedi ve eşine 'Korkumu yenmem lazım. 2-3 gün gidip kömür parasını çıkartırız' demiş" detiği kaydedildi.
OKUL HARÇLIĞINI ÇIKARTMAK İÇİN OKULA GİTMEDİ
Kazada yaralanan annesi Leyla Çelik ile elma toplaya giden 16 yaşındaki Veli Can Çelik'in ise dün okul harçlığını çıkarmak için annesiyle birlikte çalışmaya gittiği ve okula gitmediği bildirildi.
39 YIL ÖNCE 45 KURBAN
Kazada ölen sürücü Metin Arslanalp'in akrabası Mustafa Arslanalp, "39 yıl önce Akşehir bölgesinden 45 kişi bir kamyonun kasasında Aydın Söke tarafından pamuk toplamaya giderken Söke yakınlarında kaza geçirmişti ve 45 kişi hayatını kaybetmişti. Tarım işçilerini kaderi bu mu?" dedi.
FOTOĞRAFLI
