Bakan Bozdağ: Bugün bakan olarak son günüm

Enver ALAS/İSTANBUL,() ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi"nin bakan olarak katıldığı son toplantı olduğunu açıkladı. Kongredeki konuşmasının...

06 Mart 2015 Cuma 15:27
Bakan Bozdağ: Bugün bakan olarak son günüm






Enver ALAS/İSTANBUL,() ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi"nin bakan olarak katıldığı son toplantı olduğunu açıkladı.
Kongredeki konuşmasının ardından kendisine takdim edilen plaketi alan Bozdağ, "Anayasamıza göre bugün bakan olarak son günüm. Anayasamız gereği istifa etmem gerekiyordu ve istifa ettim. Ancak yarından itibaren geçerli olacak. Bakan sıfatıyla ve 3 dönem kuralı gereğiyle milletvekili sıfatıyla bu son örgütlü toplantıydı. Sizin gibi değerli insanlarla bu son toplantıya katıldığım için rabbime şükrediyorum. Bu son plakete onun için teşekkür ediyorum" dedi.
Bekir Bozdağ, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin Sütlüce'deki yerleşkesinde düzenlenen 'Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi'nde bakan olarak son konuşmasını gerçekleştirdi.
Bekir Bozdağ, kongrede yaptığı konuşmanın sonunda, 25 Aralık 2013'ten bu yana sürdürdüğü bakanlık görevinin bugün son günü olduğunu açıkladı.
Bozdağ, "Anayasamıza göre bugün bakan olarak son günüm. Anayasamız gereği istifa etmem gerekiyordu ve istifa ettim. Ancak yarından itibaren geçerli olacak. Bakan sıfatıyla ve 3 dönem kuralı gereğiyle milletvekili sıfatıyla bu son örgütlü toplantıydı. Sizin gibi değerli insanlarla bu son toplantıya katıldığım için rabbime şükrediyorum" dedi.

AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI
Bekir Bozdağ, Kongrenin açılış konuşmasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine vurgu yaptı. Bakan Bozdağ, sürdürülebilir kalkınmanın ana koşullarından ve toplumu güçlendirmenin ana temellerinden birinin kadınların güçlü olması olduğunu ifade etti. Bozdağ, "Kadınları erkeklerle eşit haklara sahip oldukları uluslararası insan hakları belgelerinde uluslararası sözleşmelerde ülkelerin anayasa ve yasalarında yer almasına rağmen tam olarak maalesef hayata geçirilememiştir. Toplumsal cinsiyet adaleti anlayışının hayatın tüm alanlarında etkin olarak uygulanması sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarıyla ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği halinde çalışmaları esastır. Bu konuda herkese görev düşmekle birlikte esas görevin devlete düştüğü açıktır. Ancak pekçok devlet bazı nedenlerden dolayı bu konuda cesur adımları atmamıştır, atamamıştır" dedi.

"KADIN HAKLARI MALESEF KUTUPLAŞMAYA KURBAN EDİLMİŞTİR"
Bekir Bozdağ, "Bir toplumda kadın ve erkeğin toplumsal hayata katkılarını adalet ile belirlemeniz gerekir. Adalet mülkün temeli olduğu kadar kadın-erkek eşitliğinin esası, hayatın her alanında başarılı olmanın temel şartıdır. Çünkü yaratılışın esası adalettir.
Türkiye'de bu konular uzun yıllar tartışma konusu oldu, herkes bu tartışmalarda birbirini suçladı. Kadın hakları maalesef kutuplaşmaya kurban edilmiştir. Bu kutuplaşmayı ortadan kaldırıp bu konuda birlikte yapılabileceklerle yüzleşmek ve bunları hayata geçirmek başarının en önemli noktalarından biridir.

YASALARI DEĞİŞTİRMEKLE TÜRKİYE'Yİ DEMOKRATİKLEŞTİRMİYORSUNUZ"

Türkiye'de toplumsal eşitliğin sağlanması amacıyla hükümet olarak yapılan çalışmalardan bahseden Bakan Bozdağ, "Anayasamızda yaptığımız bir değişiklik ile 'kadın ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliği hayata geçirmekle yükümlüdür' diye bir kuralı hükümetlerimiz döneminde anayasaya koyduk. İlk defa kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu ifade eden anayasa hükmü yine bunun gereğini yapmakla devleti sorumlu kılan anayasa hükmü bizim dönemimizde anayasaya kondu. Bu bir zihniyet meselesidir. Yasaları değiştirmekle Türkiye'yi demokratikleştirmiyorsunuz, kadına bakışı tek başına değiştiremiyoruz. Bunun biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Ancak yasaları değiştirmek, uygulamaları etkinleştirmek bu zihniyet dönüşümünü hızlandırıcı bir fonksiyona da sahiptir" diye konuştu.
Bozdağ, yapılan yasal düzenlemelerin ardından üniversitelerde başı örtülü veya başı örtüsüz insanların önünde hiçbir engel kalmadığını ifade etti. Bozdağ, "Bugün orta öğretimde evlatlarımızın eğitim hakkı engellenemiyor. Kamuda başı örtülü, örtüsüz kadınlarımız özgürce dilediği gibi biçimde, dilediği kıyafet ile çalışma hak ve hürriyetine sahip mi? Hamd olsun sahip olduk" dedi.

MERVE KAVAKÇI OLAYI
Konuşmasında, salonda bulunan Merve Kavakçı İslam'ın TBMM'de yemin töreni öncesinde yaşadıklarını hatırlatan Bozdağ, "Merve Hanım'ın yaşadıklarından dolayı bir Türk vatandaşı olarak, bakan olarak hicap duyuyorum. Ancak yaşadıkları sorunu tarihe gömen kadronun içinde yer almakla da şeref duyduğumu belirtmek istiyorum" diye konuştu.

"KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI ATATÜRK DÖNEMİNDE VERİLDİ. ANCAK...."
Bozdağ şöyle devam etti:
"O gün, parlamentoda yemin edeceği gün kıyamet kopmuştu. Ülkenin başbakanı kürsüye çıktı ve 'burası devlete meydan okunacak yer değildir, şu kadına haddini bildirin' diye kükrerken kadın örgütlerini hiçbir piyasada yoktu. O kadar insan kafasını aşağı eğip olayı seyretti. Şunun denmesi lazımdı; 'Ey Ecevit, sen kim oluyorsun da bu memleketin öz evladı bir hanımefendi halkın reyleriyle vekil olmuş, parlamentoya gelmiş, sen ona saygısızlık yapıyorsun, ona meydan okuyorsun' diye meydan okuyamadı. Bakın 2013'te Cumhurbaşkanımızın Tayyip Bey'in Başbakanlığı döneminde koyduğu yeni bir iradeyle parlamentoda başı örtülü milletvekillerimiz var. Kimsede, 'siz burada ne yapıyorsunuz, burası devlete meydan okunacak yer değildir' deme, kükreme cesaretini gösteremedi. Türkiye böylesi bir zihin değişimini yaşadı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı Atatürk döneminde verildi. Ancak bütün kadınları seçme ve seçilme, aynı şekilde okuma hakkı, ilk defa Tayyip Erdoğan döneminde eşit ve adaletli bir biçimde sağlandı."

"KAFALAR DEĞİŞMEDİKÇE BU MESELEYİ ÇÖZEMEYİZ"
Kadına karşı şiddet konusuna da değinen Bekir Bozdağ, sadece yasal düzenlemelerle kadına uygulanan şiddetin önlenemeyeceğini söyledi. Bozdağ, "Bu konuda cezaları artırdık, daha da artırabiliriz. Ancak suç işleyenler ceza hesabı yaparak suç işlemiyorlar. Geçmişte 2002'ye kadar Türkiye'de idam cezası vardı. Terör suçları ve bazı başka suçların cezası idamdı. Fakat bu suçlarda idam cezası var diye hiçbir şekilde azalma olmadı. Onun için suçları doğuran nedenler üzerine yoğunlaşmak cezayı da etkin bir biçimde uygulamak kaydıyla sorunların çözümünde daha da büyük çözümler meydana getirecektir. Bu noktadaki kültür değişimi üzerinde eğitim, üniversiteler, STK'lar, siyaset kurumu yoluyla hepimizin gayret göstermesinde büyük faydalar var. Kafalar değişmedikçe biz bu meseleyi çözemeyiz. Bu değişimi de el ele hep beraber yapacağız" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından KADEM Başkanı Sare Aydın, Bekir Bozdağ'a günün anısına bir plaket takdim etti. Kongreye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, Merve Kavakçı İslam ile KADEM üyeleri ve davetliler yer aldı. Öte yandan kongrenin yapıldığı konferans salonu içinde ve dışında alınan yoğun güvenlik önlemleri ise dikkat çekti.
(FOTOĞRAF)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.