Hz.Mevlâna, 'şikâyetçiyim' demişti.

SELSİAD Hanım Kolları Hz.Mevlâna'nın 742.Vuslat Yıldönümü münasebetiyle bir program gerçekleştirdi.

20 Aralık 2015 Pazar 23:46
Hz.Mevlâna, 'şikâyetçiyim' demişti.






Hz.Mevlâna, 'şikâyetçiyim' demişti.


Selçuklu Sanayici İşadamları Serbest Meslek Mensupları Derneği (SELSİAD) Konferans Salonu'nda Hanım Kolları tarafından gerçekleştirilen, "742.Vuslat Yıldönümü" başlıklı programa katılım ve ilgi oldukça fazlaydı. Gazeteci-Yazar Şamil Kucur, Araştırmacı-Yazar Melâhat Ürkmez,  Aktivist-Yazar Şükran Derya'nın panelist olarak katıldıkları Şeb-i Arus ve değerlendirme ağırlıklı program SELSİAD Genel Başkanı İsmail Hakkı Kolat'ın "Hoş geldiniz" konuşmasıyla başladı

"Hz.Mevlâna'ya yakışır davranışlarda bulunmalıyız"

Hakkı Kolat, "Hz.Mevlâna gibi mutasavvıf bir değere sahip olmak Konya'mız için büyük bir şanstır. Gerek Konyalı, gerek Konya'da yaşayanlar olarak hepimizin Hz. Mevlâna'ya karşı görev ve sorumluluklarımız vardır" diyerek Hz. Mevlâna'ya yakışır davranışlarda bulunmak, gerektiğini vurguladı.

Hz. Mevlâna çoğumuzdan şikâyetçi

Hz. Mevlâna
ve Şems-i Tebrizî hakkında çok sayıda roman ve araştırma-incelemeleri bulunan Melâhat Ürkmez, "Hz.Pîr bütün dünya insanlığını nasıl bu denli kucaklayabiliyor, Hakk'a yürümesinden  bu yana 742 yıl geçmesine rağmen her geçen gün, zamana meydan okurcasına düşünceleri nasıl bu kadar ilgi toplayabiliyor?" diyerek, içine doğduğu ilim irfan çevresinden, eğitim ve Hakk'a yürüdüğü vuslat gününe kadar özet bilgi verdikten sonra sosyal medyada "Hz.Mevlâna ve Hz.Şemsi Tebriz-î'ye ait midir değil, midir?" diye araştırmadan bazı metinlerin altına bu zatların isimlerinin yazılıyor olmasının vebal getirdiğine dikkat çekerek, "Hz. Mevlâna'nın, bizzat, 'Ben Kur'an'ın kulu, kölesi; Hz. Muhammed'in yolunun tozuyum. Kim, benim adıma bundan farklı bir söz söylerse, o sözden de söyleyenden de bîzârım' demiştir. Bu mutasavvufun eserlerini tarayarak, kendisine ait olduğundan emin olduktan sonra paylaşılmalı" diyerek, konunun önemine vurgu yaptı.

"Mevlevi Seması'nın korunması için imza atan, Bakanlık bu dejenerasyona dur demeli"

Gazeteci-Yazar Şamil Kucur, Hz. Mevlâna'nın Batılı ilim adamları üzerindeki etkisi ile yurtdışında, her geçen gün daha da fazla Hz. Pir'e, eserlerine ve Sema mukabelelerine ilginin arttığının, nedenlerinin doğru bir şekilde, araştırılması gerektiğini  söyledi.  Mevleviliğin sadece, Sema'a ile sınırlı olmadığını ve Mevlevi Seması'nın,  Allah'ı anmak ve anlamak maksadı ile yapılması gerektiğini ifade eden Kucur,  'Her geçen daha da dejenere edilmek ve özünden koparılarak, uygun olmayan şekil, giysi ve mekanlarda kendilerine semazen adı veren, ancak Mevlevilik kültürü ve semanın özü ile zıt kişilerin, dönmelerinin önüne geçilmesi gerekir. UNESCO ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Mevlevi Musıkisi ve Seması'nın korunması ve yaşatılması için, imza attıklarını belirten Kucur, 'UNESCO ile Mevlevi Musıkisi ve Seması'nın korunması için imza atan, Bakanlık bu dejanarasyona dur demeli. Takip ve yaptırıımlarda bulunulmalı.' dedi.

 "Sevgi ve hoşgörü, bütün kapıları açar"

Aktivist-Yazar Şükran Derya da konuşmasında, Konya'ya her Şeb-i Arus'ta gelmeye çalıştığını, Konya'ya gelirken, her yıl ayrı bir heyecan yaşadığını; ayrılırken hüzünlendiğini dile getirdi. Hz. Mevlâna'nın insanlığa verdiği mesajların asırlar sonra bile güncelliğini koruduğunu söyleyerek, "Sevgi ve hoşgörü bütün kapıları açar" dedi. Günümüzün teknolojiyle ve sanal yüzyüze,  gönül gönüle yaşanan toplumsal ilişkilerimizin yerini,  artık sanal ilişkilerin aldığı çağımızda, binlerce insan akın akın Konya'ya, Hz. Mevlana'ya boşuna gelmiyorlar.  Sevgi ortak diliyle konuşmaya hoşgörü ile şarj olmaya, insana dair,  insanlık hayrına ne varsa, onu almaya, onu yaşamaya ve yaşatmaya çalışmak, hepimizin bir sorumluluğu. Özellikle, bu şehrin bu büyük  zatlardan bize kalan miras, sevgi ve hayırlar yapmaksa çevremize karşı, daha duyarlı olmalı, alıcılarımızı açmalı ve birbirimizle daha sık ve sürekli diyaloğa geçmeliyiz. Allah'ın bizlere bahşettiği değerlerimizi, insanların hayrına kullanabilmeliyiz'' 

Şükran Derya'nın Türk Sanat Müziği, Şamil Kucur'un, Türk Tasavvuf Musıkisi'nden okuduğu eserler ile devam eden program, T.C.  Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve Postnişini Fahri Özçakıl, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, AB Gazeteciler Cemiyeti Konya Şubesi Başkanı Keziban Bayık'ın konuşmacılara plaket takdimiyle sona erdi.
Son Güncelleme: 20.12.2015 23:49
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.