BURSA'da, 25 Kasım 2010 tarihinde, yolun karşısına geçmek isterlerken minibüsün çarpması sonucu yaşamlarını yitiren lise öğrencileri 15 yaşındaki Didem Zeynep Çakar ile Ezgi Nil Topuz, 4'üncü yıl dönümünde kazanın meydana geldiği yere çiçek bırakılarak anıldı. Didem ve Ezgi’nin ölümünden sonra yaptırılan üstgeçide de aileler tarafından 'Yaşamak bizim de hakkımızdı' yazılı pankart asıldı.
Kaza, Nilüfer İlçesi İzmir Yolu üzerinde 25 Kasım 2010 tarihinde meydana geldi. Fatih Lisesi Fen Bölümü 2'nci sınıfta okuyan Didem Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz, okullarına gitmek için evden çıktı. İzmir Yolu üzerinde yolun karşısına geçmek isteyen iki arkadaşa, Güner Çalışkan yönetimindeki 16 GD 730 plakalı minibüs çarptı. Yaralanan öğrenciler, kaza yerine gelen 112 Acil Servis ambulansı ile yakında bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen ağır yaralanan Didem Zeynep Çakar aynı gün, yanında bulunan arkadaşı Ezgi Nil Topuz ise olaydan 12 gün sonra öldü. Genç kızların ölümüne neden olmakla suçlanan 32 yaşındaki Güner Çalışkan ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Semt sakinlerinin tepkisi üzerine Büyükşehir Belediyesi, olayın meydana geldiği caddeye yapılan üstgeçite, kızların adını verdi. Dördüncü yıl dönümünde, olayın meydana geldiği yerde anma töreni yapıldı. Olayın yaşandığı yerde yaptırılan üst geçidin iki tarafına da 'Yaşamak bizim de hakkımızdı' yazılı pankart asan aileler, üst geçit altına ise çelenk bırakarak, yola karanfiller attı.
Rahatsızlandığı için anne Zeynep Çakar'ın gelemediği anma töreninde konuşan Ezgi Nil Topuz'un babası Saffet Topuz, "Sevgili kızlarımız bize daha haklarını helal etmediler. Çünkü biz onlara olan borcumuzu daha ödeyemedik. Bunu hatırlamak ve hatırlatmak için buradayız" dedi.
Topuz, insanların seslerini duymazlıktan gelmesine rağmen çığlıklarının devam edeceğini belirterek, "Susma, lanet etme, isyan etme ve suçu kadere yükleme lüksümüz yok. Hala ortada kazanılması gereken bir savaşımız var. Vurdumduymazlıkla, cehaletle, körlükle. Sizlere son nefesimizi verene kadar savaşma sözü veriyoruz ve bu savaşın barışı olmayacak" diye konuştu.
Yargıtay'ın bu konuda kararını bir an önce vermesini isteyen Çakar, "Davayı Avrupa İnsan Hakları'na kadar biz bunu götüreceğiz ve bırakmayacağız. Neyse bizim yavrularımızın bedelini ödeyecekler, cezasını çekecekler" dedi.
FOTOĞRAFLI
