Görüşler Kanunun önüne geçti
                               
    Ahmet OKUMUŞ
   
7’den 70’e vergi mükellefi olan, esnaf, tüccar, çalışan ve kira geliri olan herkeste bugünlerde hummalı bir gelir vergisi beyannamesini zamanında verme ve cezaya kalmama çalışmaları var. Bunların hepsi güzel şeyler ve her örnek vatandaşın yapması gerekir.
   
-“EĞİTİM VE SAĞLIK GİDERLERİ VERGİDEN İNİYOR”

    Peki, gelir vergisi beyannamesini doldururken nelere dikkat edilmesi gerektiğini biliyor musunuz?   Mutlaka çoğunuzun bilgisi vardır. Burada bir yanlışlığa meydan vermemek için ‘Gelir Vergisi kanunu 89’uncu maddesini sizlerle açıklamaya çalışacağım.  Kanun Gelir Vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimlerin yapılabilmesi için harcamanın mutlaka Türkiye’de yapılması gerektiğinin altını çizerek şöyle deniliyor. “Harcama Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları gelirlerinden indirilir” deniyor.

    -“YAZAR KASA FİŞİ İNDİRİM İÇİN GEÇERLİ DEĞİL”

    Dikkat edin buraya beyanname veren kişinin eşi çocukları ve kendisi adına yaptığı sağlık ve eğitim harcamalarını gerçek ve tüzel kişilerden alacağı belgelerle teşvik edilmesi şartıyla vergi indiriminden faydalanabileceğini vurguluyor. Yani fiş veya fatura alınmalı diye bir ibare yok. Ama gelin görün ki durum hiçte öyle Gelir vergisi kanunu 89’uncu maddede belirtildiği gibi değil. Vergi mükellefi olarak sağlık ve eğitim harcamalarınızı gider olarak kayıt edebilmeniz için fatura almanız gerekiyor. Tabu kanun da böyle bir açıklama bulunmuyor. Neymiş efendim Gelir İdaresi başkanlığından gelen görüş böyleymiş. Anlayacağınız artık görüşler kanunun önüne geçiyor.  
  
  -“FATURAN VARSA GİDERE YAZ”

    Yani eczaneye gideceksiniz 10-15 veya 4-5 Türk Lirası değerinde ilaç alacaksınız ve eczacıya ben fiş değil fatura istiyorum diyeceksiniz. Yine kitapçı veya kırtasiyeciden 15- 20 Türk lirası tutarında alışveriş yaparak kitap, defter gibi kendinize veya çocuğunuzun eğitim ihtiyacını gidermek için alışveriş yapacaksınız ve hemen fatura verin diyeceksiniz. O eczacı ve kırtasiye sahibi veya çalışanları oradan hemen sizi kovar. Çünkü yapacağınız alışverişin değeri çok düşük olduğundan kimse fatura kesme zahmetine ve onun giderine katlanmaz. Onun için de satış yapmaz. Yani eczacının ve kırtasiyecisinin kestiği fiş üzerinden maliye bu fişi belge sayıp vergisini alıyor.
   
-“BU DA VATANDAŞIN GÖRÜŞÜ”

 Ama vatandaş bunu gider yazmak istediği zaman isme yazılı fatura istemek ne kadar doğrudur. Bu görüşü veren kişi veya yetkili bu fişe o zaman bir limit koysa o zaman bu iş adaletli ve hakkaniyetli olduğunu kabul edebileyim. Ama bu düpedüz halkı soymaktan başka bir şey değil. Burada yapılması gereken fiş kabul edilmiyorsa ya tamamen yazar kasa kaldırılmalı ve tüm alışverişler fatura ile olsun, ya da fişlerde fatura gibi resmi belge olarak kabul edilmeli ve kişilerin görüşleri kanunun önüne geçmemelidir. Bu da benim görüşüm. Herkes istediği görüşünü uygulatıyorsa o zaman vatandaşın görüşü de bu yönde ey maliye bakanlığı.
Hadi bakalım bu görüşe ne diyeceksin. Kıssadan hisse ülkeler ve devletler görüşlerle değil kanunlarla yönetilir. Eğer bir ülkede görüşler kanunların önüne geçmiş ise vay o halkın haline. Derdimizi kime anlatacağız bilemiyorum.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.