28 Şubat üstünden 22 yıl geçti; Bin yıl sürecek demişlerdi

Türkiye'yi kaosun eşiğine getiren askeri müdahale 'Darbe' olarak görülmese de, sivil iktidarı devirmiş, yeni kurulacak hükümete ise müdahale edilmiş, binlerce kişi işinden olmuş, irtica gerekçesiyle büyük bir kıyımın başladığı gün olarak tarihe geçmişti.

28 Şubat 2019 Perşembe 09:11
28 Şubat üstünden 22 yıl geçti; Bin yıl sürecek demişlerdi






28 Şubat üstünden 22 yıl geçti; Bin yıl sürecek demişlerdi

Türk demokrasi tarihinin zorlu günlerinden biri olarak tarihe geçen 28 Şubat 22 yaşında. 12 Eylül Askeri Darbesi'nin ardından, 16 yıl geçmiş, emekleme dönemindeki çok partili siyasal hayata çeki düzen vermek isteyen cuntacıların varlığı 28 Şubat 1997 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, akıllara durgunluk veren taleplerini iletmişti. 

Refah Yol Partisi'nin yükseliş sürecini, Tansu Çiller'in liderliğindeki Doğru Yol Partisi ile kurmak istediği iktidar ortaklığını engellemeye yönelik post - modern darbe, seçim sonuçlarının dayattığı yeni hükümet modellerine adeta tanklarla duvar örmeyi amaçlıyordu.

O GÜN NELER OLDU?

Ankara ve İstanbul'da tankların kışlalardan çıktığı 28 şubat 1997 tarihinde Ankara'da dayatılan tek gündem maddesi vardı, İrtica.... 

Demokrasi tarihinin kara bir lekesi olarak hafızalardaki yerini koruyan 28 Şubat süreci, 1995 genel seçimleriyle başladı. Merhum Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi, oyların yüzde 21.37'sini alarak sandıktan birinci parti çıktı. Milli Görüş Hareketi, Türk siyasi tarihinde ilk kez hükümeti kurma hakkı elde etti. Ancak teamüllerin aksine, hükümeti kurma görevi birinci olan Refah Partisi’ne verilmedi.

ÇİLLER VE YILMAZ HÜKÜMET KURAMADI

İlk olarak DYP Lideri Tansu Çiller, Çiller hükümeti kuramayınca da ANAP Lideri Mesut Yılmaz hükümet kurmaya çalıştı ama o da başaramadı. Ordu, Refah Partisi’nin iktidar ortağı olmasını istemiyordu. Diğer partilere de, "Erbakan ile hükümet kurmayın" baskısı yapıldığı dilden dile dolanıyordu.

REFAH-YOL HÜKÜMETİ KURULDU

Seçimlerden 6 ay sonra, Temmuz 1996'da, uzun pazarlıklar sonucu Necmettin Erbakan başbakanlığında DYP ile RP, REFAH-YOL olarak adlandırılan hükümeti kurdu. Askeri çevrelerin bu hükümetten rahatsızlığı daha ilk günden konuşulmaya başladı.

NECMETTİN ERBAKAN’IN GİRİŞİMLERİ

Başbakan Erbakan ilk resmi ziyaretini İran'a yaptı. Ardından da Libya'ya gitti. Bu ziyaretler siyasette tansiyonu yükseltti. Erbakan, "çadır görüşmesinde", Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin Türkiye aleyhine söylediği sözlere gerekli yanıtı vermemekle suçlandı. Erbakan, o dönem İslam Dünyası ile işbirliğinin artırılmasını istiyordu. İslam ortak pazarı için G7'ye karşı D8'i gündeme getirdi. İslam Dinarı, İslam NATO gücü gibi önerilerde bulundu.

SUSURLUK KAZASI HALA AYDINLATILAMADI

28 Şubat sürecinde Türkiye'yi derinden etkileyen bir skandal da ortaya çıktı. 3 Kasım 1996’da, Türkiye'nin derin devlet yapılanmasını ortaya çıkaran Susurluk'taki trafik kazası meydana geldi. Mafya, siyaset, polis üçgeni açığa çıktı. Susurluk skandalı, koalisyon ortağı DYP’ye kadar uzandı. Kamuoyundaki tepki büyüyordu; "sürekli aydınlık için, bir dakika karanlık" eylemleri başladı.

CEMAAT LİDERLERİNE İFTAR

Takvimler 11 Ocak 1997'yi gösterdiğinde Başbakanlık Konutu’nda bir iftar verildi. Ev sahibi Necmettin Erbakan'ın iftarına tarikat ve cemaat liderleri de davetliydi. Bu iftar, askerle hükümet arasındaki ilişkileri iyice gerdi.

PSİKOLOJİK SAVAŞ

Ve asker, Refah Partisi iktidarına karşı bir psikolojik savaş başlattı. Batı Çalışma Grubu (BÇG) isimli bir oluşumla, Refah Partisi'nin tüm faaliyetleri izlemeye alındı. Artık müdahalenin ayak sesleri duyuluyordu. 26 Ocak 1997'de, Gölcük'teki Donanma Komutanlığı’nda; üç gün süren olağanüstü şura düzenlendi. Konu; irtica, hedef ise iktidardı.

“İRTİCA” GÜNDEMLİ KRİTİK MGK

Tarihler 28 Şubat 1997'yi gösterdi... Milli Güvenlik Kurulu (MGK) "irtica" gündemiyle toplandı. Tam 9 saat sürdü MGK. 18 maddelik bir bildiri yayımlandı. Laiklik vurgusu yapıldı, tarikatların yasaklanması; temel eğitimin 8 yıla çıkarılması istendi. İrticai faaliyetlere karıştıkları iddiasıyla TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi talep edildi. MGK Genel Sekreterliği, "kararlar uygulanmazsa yaptırımlar gelir" dedi.


ERBAKAN İSTİFA ETTİ

MGK sonrası Erbakan hükümeti üzerindeki baskılar her geçen gün artırıldı. İrtica brifingleri sürekli gündemdeydi. 28 Şubat MGK kararlarından 4 ay sonra; 18 Haziran 1997'de Erbakan istifa etmek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hükümet kurma görevini verdiği Mesut Yılmaz, ANASOL-D Hükümeti’ni kurdu. Bir yıl sonra da Refah Partisi kapatıldı, Erbakan dahil birçok parti yöneticisine siyaset yasağı getirildi.

FETÖ ELEBAŞI GÜLEN ÖN SAFLARDAYDI

FETÖ Elebaşı Fetullah Gülen, o günlerde de ön saflardaydı. REFAH-YOL hükümetini eleştirdi. Askerin, 28 Şubat girişimini destekledi. "Beceremedin çekil" manşeti de bizzat onun ağzından atıldı.

21 İSME MÜEBBET HAPİS CEZASI

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Nisan 2018’de kararını açıkladı. Mahkeme, 28 Şubat sürecini, “hükümeti devirmeye yönelik girişim” yani “darbe” olarak değerlendirdi. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, İkinci Başkan Çevik Bir, Harekât Başkanı Orgeneral Çetin Doğan ve eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün de aralarında bulunduğu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Davanın temyiz süreci devam ediyor.

SİVİL AYAK SORUŞTURMASI

Dönemin askeri aktörleri yargılandı. Ancak bu yargılama sürecin mağdur ettiği isimleri tatmin etmedi. Mağdurlar; sürecin “üniversiteler, işadamları, medya, sivil toplum kuruluşları ve yargı” gibi sivil aktörlerinin de yargı önünde hesap vermesini istiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda bir soruşturması var. Ancak soruşturma kapsamında bugüne kadar somut bir adım atılmadı.

Anahtar Kelimeler:
28 Şubat
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.