AnadoluJet ile Türkiye Uçuyor Buluşmaları Antalya'da yapıldı

28 Şubat 2013 Perşembe 14:27
AnadoluJet ile Türkiye Uçuyor Buluşmaları Antalya'da yapıldı






Türkiye'de, ilk etapta 30 ilde ortalama 10 bin girişimci ve sanayiciye birebir dokunmaya hazırlanan ANADOLUJET'in söyleşi dizisi, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil'in ev sahipliğinde Antalya'nın önemli sanayici ve turizmci iş adamlarını bir araya getirdi… ANADOLUJET başlattığı Türkiye Uçuyor Buluşmaları ile Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı hedeflerine ulaşılmasında önemli bir adım atıyor. 2008 yılında uzağı yakınlaştırmak hedefiyle yeniden yola çıkarak ANADOLUJET, halkımızı 2023 hedeflerine az da olsa katkı sağlayarak, ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasına destek olmak amacı altında toplamak için çalışıyor.  Beşinci yılında Türk halkından aldığı talep ve istekler doğrultusunda gelişip büyümeye devam eden ANADOLUJET, aile şirketleri ve KOBİ'lere yönelik düzenlediği Türkiye Uçuyor Buluşmaları'na Antalya'dan devam etti. Yaklaşık 1 milyon adet yatak kapasitesiyle her sene ortalama 11 milyon Turist çeken Antalya'da 27 Şubat 2013 Çarşamba günü ATSO Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen söyleşiye iş dünyasının önemli isimleri katıldı. Türkiye Uçuyor Buluşmaları'nın Antalya ayağı, etkinliğe ev sahipliği yapan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil'in açılış konuşması ile başladı. Kotil, "Dünyanın merkezi doğuya kayıyor. Geçmişte Avrupa, Amerika ekonomi, ticaret ve sanatta ön plandaydı ama artık doğu ön plana çıkıyor.  Dünya havacılığının yıllık yolcu ve kargo getirisi 636 milyar dolar yıllık gelire sahip. THY ise bu pastadan bu sene 9,7 milyar dolar pay alacak. Pazar payımız artıyor. Bu yılı 46 milyon yolcuyla kapatacağız" diye konuştu. Antalyalı girişimcilere marka kavramı konusunda da tavsiyelerde bulunan Kotil, "Marka olabilmek için ürünleriniz her zaman kaliteli, yaygın ve uygun maliyette olmalı. Türkiye coğrafyası bu standartlar için uygun. Antalya'da bu açıdan şanslı bir şehrimiz. Nerede bulunduğunuza ve kaç nesil sonra şirketinizin nasıl lider olacağına siz karar verin. Önemli olan fikirlerdir, kişiler değil. Türkiye tarımda çok iyi bir oyuncu. Ama marka olmalıyız. Marka sadece tüketiciye değil, çalışanlara da enerji katar. Biz doğu kadar kurumsal, batı kadar duygusal olmalıyız. Gönülle zekayı birleştirmeliyiz. Sonuç almak için elimizde neyimiz varsa kullanmalıyız" dedi.  Antalya için 3T 1S formülü…  Kotil'in ardından söz alan uluslararası danışman, eğitimci, koç ve yazar Dr. Şaban Kızıldağ ise Antalyalı iş adamlarına "Uçmak için ne yapmak lazım!" başlıklı ön konuşması ile seslendi. Konuşmasının ilk bölümünde Antalyalı aile şirketleri ve KOBİ'lerin geliştirmesi gereken noktalara dikkat çeken Kızıldağ'ın, ardından THY Bölgesel Uçuşlar Başkan Vekili İbrahim Doğan'ın moderatörlüğünde "Türkiye Nasıl Uçar" konulu panel gerçekleşti. Antalya'nın gelişimi için üzerinde durulması gereken 3T (Tarım, Turizm ve Ticaret) 1S (Sanayi) formülünün gündeme alındığı panelin tarafları ise TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Burak Tombul, TİGEM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Halis Bilden, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Eğitmeni, Koç Burcu Çanacık ile Capital Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rauf Ateş oldu.  "Türkiye Nasıl Uçar" konulu panelde söz alan THY Bölgesel Uçuşlar Başkan Vekili İbrahim Doğan, "Bugün ticaret inanılmaz bir hız kazandı. Antalya, Paris ve Londra'dan sonra en çok ziyaret edilen şehir ve biz bundan gurur duyuyoruz. Türkiye Uçuyor Buluşmaları kapsamında böylesine değerli bir ilimizde olmaktan dolayı çok mutluyuz. Mevlana'nın pergel metaforundan yola çıkarak biz de pergelin sivri ucunu Ankara'ya batırdık ve bütün Anadolu'yu kapsayacak şekilde dairemizi çiziyoruz. Anadolujet olarak Anadolu'nun en ücra bölgesine kadar ulaşılabilir kılmayı hedefliyoruz" dedi. Panelde söz alan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak ise "Antalya Türkiye'nin beşinci büyük, dünyanın ise en çok turist alan ili. Ticaret ve sanayi tarafından bakıldığında iki büyük lokomotifi var: Turizm ve tarım. Aile şirketleri turizmde çok yaygın. Bu yüzden aile şirketlerimizi korumalıyız. Tarımda ise üretilen ürünün tüketiciye ulaşması için lojistik yapımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Antalya'da artık lüks yat üretimi yapılıyor. Buna bağlı olarak bizim serbest bölgemiz 350 milyar dolar ihracat yapar duruma geldi. Geçtiğimiz 10 yılda sanayi kuruluşlarımız ciddi büyüme gösterdi. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Antalya'da sanayi daha da çok konuşulacak. Hedefimiz, minimum 2 buçuk milyar dolar'lık sanayi ihracatı" dedi. "Türkiye tarımın değerini anladı"  TİGEM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Halis Bilden, "Yakın tarihe kadar dünyada ve Türkiye'de tarım iktisadi faaliyet alanı olarak değil, köyde yaşayan insanların özel alanı olarak değerlendirilmiş. Ancak son 50 yıldır faaliyet alanı olarak değerlendirilmekte. 2011 dünya bankasının açıkladığı raporlara bakıldığında ülkemizin dünyadaki tarımsal üretim değeri; hasılası yedinci sırada yer alıyor. 2011 yılı tarım hâsılası 62 milyar dolar. Bu rakamın artmasını hedefliyoruz" dedi.  Panelde söz alan diğer bir isim, TURSAB Yönetim Kurulu Üyesi Burak Tombul ise havayolu taşımacılığının turizmin temel direği olduğunu hatırlatarak, "Biz oteller, acenteler ve havayolları olarak Türkiye'deki turizmin üçlü saç ayağıyız. 1970'lerin sonlarında charter turizmin esnetilmesi ile beraber başlayan süreçte geldiğimiz noktada 30 milyon turist ve yaklaşık kişi başı 798 dolarlık turizm geliri sağlanıyor. Buradan yola çıkarak 2023 hedefimizi, 50 milyon turist 50 milyar dolar da gelir olarak belirledik. 2012 yılında ülkemize gelen yabancı misafirlerin yüzde 72.12'si hava yolu ile gelmiş. Bu da havayollarının önemini açıkça ortaya koyuyor" dedi. Yönetici kavramı değişiyor… Panelde katılımcıları önümüzdeki dönemde çok konuşulacak "Y kuşağı" yönetici kavramı konusunda bilgilendiren DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Eğitmeni, Koç Burcu Çanacık, "Y kuşağı 2023'e kadar pek çok şirkette yönetici olarak yerini alacak. Bu kuşak, kendi kararlarını almak isteyecek kadar bireysel, risk alabilecek kadar girişken, aile kararlarına karşı koyacak kadar bağımsız ve profesyonel yöneticilere iş yaptıracak kadar ekip çalışmasına yatkın bireylerden oluşuyor. Aile şirketleri planlarını yaparken Y kuşağını düşünerek önlerindeki 10 yılı-20 yılı planlamaları gerekiyor" dedi.  Çanacık'ın ardından mikrofonu devralan Capital Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rauf Ateş ise son 10 yılda ekonominin değişik evrelerden geçtiğini hatırlattı. Ateş, "Ancak her evrede işini iyi yapanlar büyüyerek yollarına devam ediyor. Bundan sonra da krizler olacaktır. Yine de içinde bulunduğumuz dönemde Türkiye'yi bir üst noktaya taşıyacak olan girişimcilik,  yeni işletmelerle güçlenecek. Ülkemizde 2 buçuk milyon işletme, 750 bin civarında anonim şirket bulunuyor. Bunların geleceğe taşınması için iyi yönetilmesi, iş yapış biçimlerini değiştirmesi ve innovasyona yatırım yapması gerekiyor" dedi. "Şehri marka yapmalıyız…" Türkiye Uçuyor Buluşmaları'nın ikinci yarısında ise sözü yeniden şimdiye kadar bir milyonu aşkın kişiye seslenmiş İletişim Uzmanı ve Yönetim Danışmanı Dr. Şaban Kızıldağ aldı. Kentsel iletişim için kimlik yönetiminin önemine değinen Kızıldağ, "Antalya Türkiye turizm sektörünün elde ettiği yaklaşık 30 milyar dolarlık gelirin üçte birini tek başına karşılıyor. Türkiye'ye gelen turistin üçte biri Antalya ve çevresini ziyaret ediyor. Ancak ne yazık ki bu şehrimizin markalaşma süreci henüz oluşmamış. Şehrin markalaşma sürecinin hızlandırılması ve dünyada daha çok tanınması için daha etkili çalışmaların yapılması gerekiyor. Antalya çatı markasının oluşturulması ve bu ana marka altında alt markaların çıkarılması ve tüm bunlar için kentin marka yönetimi yol haritalarının oluşturulması önem taşıyor. Ayrıca Türkiye'de henüz yerleşmemiş 'Kentsel İletişim Dili' kavramına daha çok eğilmemiz ve bu konuda hep birlikte çalışarak Antalya'yı bir dünya markası haline getirmemiz gerekiyor" dedi.  Türkiye Uçuyor Buluşmaları Antalya etkinliği, ülke ekonomisinin büyümesine destek katkıda bulunanlara verilen Türkiye Uçuyor Ödülleri'nin takdimi ile sonlandı. Bu bağlamda İhracata Katkı Ödülü Antalya İhracatçılar Birliği'ne, Antalya Markasına Hizmet Ödülü Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (AKTOB)'a, Bölgeye Değer Katan Proje Ödülü Gitaş Turizm Ticaret İnşaat Taahhhüt Sanayi A.Ş'ye, Girişimciliğe Katkı Ödülü Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği(ANSİAD)'ne, Bölge Ticaretine Katkı Onur Ödülü  Antalya Serbest Bölge İşleticisi Anonim Şirketi (ASBAŞ)'a, Örnek İş Modeli Ödülü Galeri Kristal'e verildi.  Katılımcılar, "Türkiye çalışarak uçar " dedi… Türkiye Uçuyor Buluşmaları'nın ikinci durağında şehrin potansiyelini ölçecek bir araştırma da yapıldı. Farklı sektörlerden katılımcıların yer aldığı söyleşide en sık rastlanılan sektör temsilcilerinin; Turizm, Tarım, Ulaştırma firmalarında çalışanlar olduğu görüldü. Katılımcılar, etkinlikte Türkiye'nin uçması için gerekli olan özellikleri de sıraladı. Buna göre çalışmak ve üretmek yüzde 26 iken, inanmak ve hayaller katılımcıların yüzde 24'ünden oy aldı.  Etkinlikte ayrıca Antalya'yı uçuracaklar sektörler de sıralandı. Turizm yüzde 91, tarım yüzde 46, inşaat yüzde 35, sağlık yüzde 26 ve bilişim sektörü yüzde 20 oy alarak beşinci oldu. Antalya'nın turizmde marka olması için tanıtım ve reklam faaliyetlerine ağırlık verilmesini de düşünen katılımcılar ayrıca, her şey dahil sisteminin kaldırılmasını ve turizmin yıl boyunca revaçta olması gerektiğini de belirtti. Değişen sanayi ve ticaret dinamiklerine ayak uydurabilmek için önümüzdeki yıllarda Antalya'da ağırlık verilmesi gereken sektörler ise Bilişim / Teknoloji, Turizm ve Tarım oldu. Elde edilen rapora göre, Antalya iş dünyası, kurumsallaşma için ilk önce yöneticilerin eğitilmesinin gerekliğini düşünüyor. Katılımcıların yüzde 52'si aile şirketlerini kurumsallaştırmak için şirket işleyişi ve yapısının daha önemli olduğunu düşünürken, aile içi ilişkileri kurumsallaştırmanın önemli olduğunu düşünen katılımcı oranı ise yüzde 48. 
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.