BBP Lideri Destici: AB hayal tünelidir

17 Şubat 2013 Pazar 14:37
BBP Lideri Destici: AB hayal tünelidir






Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile yürütülen müzakere sürecini eleştirerek, ''Bu gittiğiniz yol yol değil, bu tuttuğunuz iş iş  değil, bu yol terörü bitirmez, bu edindiğiniz iş Türkiye'yi terör belasından kurtarmaz, tam tersine Türkiye'yi çok kısa zamanda daha büyük belalara sokar'' dedi.      Destici, partisinin Mersin'de düzenlenen 'Akdeniz Bölge İstişare Toplantısı'na katıldı. Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp ile bazı genel başkan yardımcılarının da katıldığı toplantı, BBP'nin helikopter kazasında hayatını kaybeden merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını anlatan sinevizyon gösterisi ile başladı. Toplantıda konuşan Destici, Türk siyasetinde 20. yılını dolduran BBP'nin, tertemiz mazisi, pırıl pırıl, samimi, ihlaslı kadrolarıyla ve milletin makus talihini değiştirecek projeleriyle, milletin iktidarını gerçekleştirmeye hazır olduğunu söyledi. Türkiye'nin gelinen noktada 20 yıl önceki problemlerinin halen devam ettiğini savunan Destici, terörün hala ülkenin birinci gündem maddesi olduğunu, gelir dağılımındaki adaletsizliğin de var gücüyle sürdüğünü belirtti. Dış politikada da 20 sene önceki problemler aynı şekilde dururken, yeni problemlerle de kar şı karşıya kalındığını dile getiren Destici, ''Kırmızı çizgilerimizin neredeyse tamamı yok olmuş, hepsi silinmiş ve artık biz kırmızı çizgilerden bahsedemez hale gelmiş bir devlet olmuşuz. Son bir hafta içinde önce Kerkük Türkleri Derneği'ni ziyaret ettim. Onun öncesinde Kerkük'teki patlamalarda yaralanan soydaşlarımızı çeşitli hastanelerde ziyaret etme imkanı buldum. Neredeyse her gün Kerkük'te, Musul'da yani Türkmen elindeki her bir Türk bölgesinde, neredeyse her gün patlamalar oluyor, saldırılar oluyor, onlarca kardeşimiz hayatını kaybediyor, yüzlercesi yaralanıyor ve o bölgelerden sürülmek için soykırıma tabi tutuluyorlar. Ama maalesef hü kümetimizden bir ses çıkmıyor. Geldiğimiz noktada Türkmenlerin ifadesi aynen şu şekildedir; 'Türkiye gölge etmesin başka ihsan istemeyiz' diyorlar. Bugüne kadar bütün varlıkları nı Türkiye için vermeye hazır olan insanların bu noktaya gelmiş olduğunu gör üyoruz. Maalesef bugün Doğu Türkistan davası da unutuldu ve Doğu Türkistan'ı da bizden başka hatırlayan kalmadı. Kırım unutuldu. Hocalı katliamının 21. yıl dönümündeyiz. O vahşetin, o soykırımın 21. yılına girdik. Hesabı sorulamadığı gibi, Birleşmiş Milletler nezdinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde de maalesef bir soykırım olarak tescil ettirilemedi. Neden, çünkü bu 21. yıl içerisinde Türkiye'yi yönetenler, Türkiye'ye hükümet edenler ve devletin bürokrasisi maalesef bu işin arkasında sonuna kadar durmadı. Orada yaşanan tam bir katliam olmakla birlikte daha da önemlisi bir soykırımdı, bir etnik temizlikti'' diye konuştu.    Dış politikada 'mütekabiliyet esasları' diye bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Destici, Türkiye'de 100 binin üzerinde kaçak Ermeni'nin bulunduğunu ileri sürerek, ''Türkiye'de bu kadar işsizlik var, bu kadar dış borç, iç borç var, kendi insanları işsiz ama 100 binin üzerinde kaçak Ermeni çalışıyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlara bir şey demiyorum, onlar tabi ki bizim vatandaşımız. Her Türk vatandaşı gibi aynı haklara sahiptirler. Ama kaçak olarak hiçbirinin çalıştırılmasını onaylamıyorum. Bugün siz Ermenistan'a gidin bırakın kaçak işçiyi, bir tane Türk bulamazsınız. Dış politikada 'mütekabiliyet esasları' geçerlidir. Bir ülke bana hangi muameleyi layık görüyorsa, bizim de aynı muameleyle karşı lık vermemiz gerekiyor'' şeklinde konuştu.      ''AVRUPA BİRLİĞİ HAYAL TÜNELİ''    Konuşmasında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine de değinen Mustafa Destici, BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, 'AB bir hayal tüneli, o tünele girerseniz oradan çıkamazsınız ve bunun sonunda üyelik yok' sözünü hatırlatarak şöyle devam etti:     ''Onun için rahmetli genel başkanımız, 'milleti kandırmaktan vazgeçin. Yüzü nüzü Türk dünyasına dönün, yüzünüzü İslam dünyasına dönün ve hayalimiz olan Türk İslam Birliği'ni kurun' demiştir. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'yi yönetenler, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı çıkıp, AB'ye karşı bizim 20 yıl önce sarf ettiğimiz sözleri sarf ediyorlar. Yani BBP'nin 20 yıl gerisinden geliyorlar. Ve Rusya lideri Putin'e gidip 'eğer bizi Şangay 5'lisine alırsanız biz AB'den hemen vazgeçeriz' diyorlar. Daha ilerisini söyleyeyim, Şangay 5'lisine değil, Asya Birliği'ne bile kabul etmiş olsalar Türkiye bugün AB'den vazgeçecek hale geldi. Biz neden Şangay 5'lisine girelim? Bizim önerdiğimiz Hazar Ortak Projesi kurulmuş olsaydı, bugün biz bu AB hayal tünelinde bu kadar oyalanır mıydık?''      ''MÜZAKERELER TERÖRÜ BİTİRMEZ''    BBP Genel Başkanı Destici, terörist başı ile yürütülen müzakerelere de değinerek sert eleştirilerde bulundu. 30 yıldır terörle mücadele edilmediğini, bu ülkeyi yönetenlerin 30 yıldır PKK'yı milletin başına bela ettiğini savunan Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:    ''Bugün geldiğimiz noktada dün terörist başı, bölücü başı, 30 bin insanımızın katili, 5 bin asker ve polisimizin katili, kundaktaki bebeklerin katili, 500 milyar dolar ülkemizin geleceğini israf etmiş, yok etmiş bir terör örgütü başı ile iki kardeş arasına kan sokmuş bir terörist başı ile bugün siz terörü bitirmek için masaya oturmuş noktasındasınız. Hükümetin attığı bu adım birilerine de cesaret veriyor. Sözde aydın geçinen, sözde yazar geçinen, sözde gazeteci geçinenler çıkıp pervasızca 'PKK terör örgütü değildir' diyorlar. Allah'tan korkmuyorlar, kuldan utanmıyorlar, milletin önünde sıkılmadan, 'PKK terör örgütü değildir' diyorlar. Ben kendilerine soruyorum; PKK terör örgütü değilse, 30 bin insanı katleden, 5 bin askerimizi, polisimizi şehit eden, ülkemizin geleceğini heba eden, bizim bin 200 yıllık kardeşliğimize kurşun sıkan PKK terör örgütü değilse, hangi örgüt terör örgütüdür. Birileri çıkıp bunun cevabını bize versin. Biz söylüyoruz; bu gittiğiniz yol yol değil, bu tuttuğunuz iş iş değil, bu yol terörü bitirmez, bu edindiğiniz iş Türkiye'yi terör belasından kurtarmaz, tam tersine Türkiye'yi çok kısa zamanda daha büyük belalara sokar. Ve o hale getirir ki, bugün Mersin'de Türktür, Türkmendir, Çerkezdir, Lazdır, Boşnaktır, Alevidir, Sünnidir hep birlikte kardeşçe yaşamaya devam ediyor. Ama bu böyle giderse bundan 2 sene sonra siz ne Mersin'de ne de Türkiye'nin başka bir yerinde bu kardeşliği zor görürsünüz. Bize sürecin yanında durun, sürecin arkasında durun, süreci destekleyin diyorlar. Hangi süreci 'İmralı ile görüşme sürecini'. Bir kere bunun adı sakat. İmralı ile ne görüşüyorsunuz, adayla neyi g örüşüyorsunuz. Siz çıkın delikanlıca 'İmralı süreci' diyip şirinleştireceğinize, 'biz bebek katili ile görüşüyoruz, biz terörist başı ile görüşü yoruz, bunların Kandil'deki lider kadrosu ile görüşüyoruz, bunların Meclis'teki siyasi uzantıları ile görüşüyoruz, bunların Avrupa'daki diasporası ile görüşüyoruz' niye demiyorsunuz? Bir kere s ürecin adını doğru koyacaksınız. Sürecin adı barış süreci değildir, sürecin adı demokrasi süreci değildir, sürecin adı İmralı ile görüşme süreci değildir, sürecin adı PKK ile onun ele başı ile ve onun uzantı ları ile masaya oturma sürecidir.''      ''4. YARGI PAKETİ İLE TÜM KCK'LILAR SERBEST BIRAKILACAK''    '3. Yargı Paketi' ile yüzlerce PKK'lının serbest bırakıldığını ve şimdi de '4. Yargı Paketi' ile de tutuklu olan KCK'lıların tamamının serbest kalacağı nı savunan Destici, ''Onların serbest bırakılması bir tarafa artık işledikleri fiilleri suç olmaktan çıkıyor. PKK propagandası yapmak, PKK'lı teröristlere yardım etmek, yataklık etmek, onlara lojistik destek sağlamak, onlara muhbirlik yapmak, onlara bilgi sağlamak bütün bunlar suç olmaktan çıkıyor. Milletin bunları bilmesi lazım. Artık bu paket ile birlikte bütü n devlet kurumlarındaki bilgilere Türkçenin yanında Kürtçe ile de erişim sağlanacak. Bu süreç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ismini değiştirme sürecidir, bu süreç bayrağımızın yanına ikinci bir bayrak ekleme sürecidir, bu süreç dilimizin yanına ikinci bir dil ekleme sürecidir. Biz bunu söylediğimizde 'süreci tıkamaya çalışıyorsunuz' diyenler, şimdi çıkıp bunlara cevap versinler. Esas büyük sürprizlerle, esas büyük acılarla, esas büyük kayıplarla 2014 yerel seçimlerinden ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, olursa başkanlık seçimlerinden sonra karşılaşacağız. Büyükşehir Yasası ile birlikte PKK'nın istediği oldu. 2014 yerel seçimleri yapıldığında göreceğiz. Dün Sayı n Başbakan Mardin'deydi, bakalım 2014 seçimlerinden sonra gidebilecek mi? Tamamen bir bölgeyi PKK'nın kontrolüne teslim edecekler'' dedi. 
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.