BDP heyeti Sinop'tan polis panzeriyle çıktı

18 Şubat 2013 Pazartesi 21:30
BDP heyeti Sinop'tan polis panzeriyle çıktı






Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin İmralı sürecine destek aramak amacıyla çıktığı Karadeniz turuna çıkan BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ile Halkların Demokrasi Kongresi (HDK) üyeleri, saat 12.00 sıralarında Sinop'a geldi. Daha önce Tersane Caddesi Buzhane mevkisinde bir çay bahçesinde karşılanması planlanan BDP'liler, buradaki çay bahçesi sahibinin iş yerini kapatması ve Türk bayrağı asması nedeniyle program öğretmenevine alındı. Öğretmenevine gelen BDP heyeti, basın açıklamasında bulundu. Burada bir grup tarafından karanfillerle karşılanan BDP'li vekillerden Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında öğretmenevi çevresinde toplanan bir grup, ''PKK Sinop'a Giremez'', ''Polise Uzanan Eller Kırılsın'', ''Polis, PKK'yı Koruma'' şeklinde sloganlar attı. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, kalabalığı engellemeye çalıştı. Kabalık arasında bulunan bazı şehit yakınları da öğretmenevine girmek istedi. Bir grup genç polis barikatını aşarak öğretmenevi bahçesine girdi. Bu sırada polis ile gençler arasında arbede yaşandı. Öğretmenevinin arka kısmında da bir grup barikatı aşarak içeri girdi. Gruba müdahale eden polis, gençlerin öğretmenevi içine girmesini engelledi. Bazı gençler öğretmenevini ve BDP'lilerin araçlarını taşladı. Bu sırada çevre il ve ilçelerden takviye polis ekipleri olay yerine getirilirken, özel harekat timleri ve jandarmadan da takviye ekipler geldi. Gençlerin defalarca öğretmenevine girmeye çalışması üzerine polis gençlere karşı biber gazı ve tazyikli su kullanmak zorunda kaldı. Bu sırada çok sayıda polis memuru ve protestocu genç aldığı darbeler sonucu yaralandı.Olaylar gece saatlerinde de devam etti. Sıkılan biber gazı ve göz yaşartıcı bombalar nedeniyle olayları takip eden basın mensupları ve güvenlik güçleri de etkilendi. Güvenlik güçlerinin protestocuları kısmen dağıtması ardından saat 2120 sıralarında BDP'li vekiller polis panzerlerine bindirilerek geniş güvenlik önlemleri altında kentten çıkartıldı. Vekillerin nereye götürüldüğü açıklanmazken, olaylarda BDP'li vekillerin araçları ile bir polis aracı zarar gördü. Öğretmenevinin camlarının kırıldığı olaylarda birçok kamu malı da zarar gördü. Olaylarla ilgili çok sayıda protestocu da gözaltına alındı. Polis olaylarla ilgili soruşturma başlattı.BDP’Lİ ÖNDER İLE ÇEVİK KUVVET AMİRİ ARASINDA 'GÜVENLİK' TARTIŞMASIİmralı sürecine destek aramak amacıyla Sinop'a gelen ve bazı vatandaşların kendilerine tepki göstermeleri üzerine bir öğretmenevinde BDP'li diğer milletvekilleriyle birlikte mahsur kalan Sırrı Süreyya Önder, bölgeye gelen çevik kuvvet amiriyle tartıştı.Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin İmralı sürecine destek aramak amacıyla çıktığı Karadeniz turu kapsamında geldikleri Sinop’ta 9 saat boyunca bir öğretmenevinde mahsur kalan BDP'li milletvekilleri kentten ayrıldı. Binada mahsur kalan BDP’li vekiller ile polis arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Öğretmenevindeki son durumu yerinde incelemek üzere olay yerine gelen çevik kuvvet amiri Oğuz Lale, BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in tepkisiyle karşılaştı. Yeterli emniyet kuvvetinin gelmediğini savunan heyete karşılık, “Polis var, şu an polislerimiz binayı muhafaza etmeye çalışıyor” diye konuşan emniyet amirine tepki gösteren Sırrı Süreyya Önder, “Polis mutfaktan içeriye 2 tane genç alıp yukarıya gönderdi. Ben bunu İçişleri Bakanı'na da geçiyorum, Başbakan'a da geçiyorum” dedi. Konuyla ilgili tespitlerin yapılacağını söyleyen Lale’ye karşılık Önder, “Bize bir şey olduktan sonra sen istediğin kadar tespit yap. Çok diplomatik ifadeler, polis merdiven getiriyor bayrak astırıyor” dedi.VEKİLLER: BU SİNOP HALKININ TEPKİSİ DEĞİL BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, Sinop'ta çıkan olaylarla ilgili, "Demokratikleşme sorunlarını birlikte nasıl çözebiliriz, Karadeniz halkı buna nasıl yaklaşıyor, bunu ifade etmek için gelmiştik” dedi.Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri, İmralı sürecine destek aramak amacıyla çıktığı Karadeniz turu kapsamında geldikleri Sinop’ta yaşanan olayları değerlendirdi.İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel yaptığı açıklamada, “Şimdi içinde bulunduğumuz bu tablo yani dışarıdan gelen maytap sesleri işte buraların camlarının taşlanması heyetimizin kullandığı araçların tahrip edilmesi bunlar aslında burada beraberce öreceğimiz barış sürecini ülkemiz haklarına getirilecek olan barış, demokratikleşme ve çözüm sürecini baltalayan, bundan yana olmayan açıklamalar içermektedir. Dolayısıyla bu kabul edilemez. Aslında olması gereken bizim yapacağımız bu toplantıdan farklı görüşlerin farklı çözüm önerilerinin farklı sorunların dile getirilmesi ve demokratik esaslar içerisinde bizlerin bunları dinleyebilme imkanının olmasıydı. Bu manzaranın Sinop halkının eseri olduğuna inanmıyoruz. Aslında acılar, kayıplar, şehitler hepimizin ülkemizde yaşayan bütün halkların acıları ve kayıpları sonuçta bizim çabamızda budur. Hükümetin yeniden başlatmış olduğu bu görüşme ve çatışma sürecinin sonlandırılması olarak umut ettiğimiz ama ülkenin halkalarını bir arada yaşayabilecek silahları devreden çıkartacak, çeşitlikler, özgürlükler ve Kürt sorununun çözümünde dile getirdiğimiz ana dil ve başkaca taleplerin yer aldığı bir düzenlemeyle gerçek anlamda bu barış olacaktır dedik. Aksi takdirde ülkemizde yaşanabilecek elzem manzaralar çok kolaylıkla bu süreci sabote edebilir, bu süreci erteleyebilir diye işaret ettik. Şu var ki, 2013'ün başından itibaren ülkemizdeki bu olay halkımızdaki büyük bir kesimden desteklenmiştir. Bizim gezimizin amacı, aslında bu sürecin anlaşılmasını sağlamak ve herkesin barıştan yana olduğunu gösterecek bir sağduyuyu bir sesi bir toplumsal kamuoyunu hükümetin önüne koymaktır” dedi.Kesinlikle burada bu yaşanan tablonun sorumlusunun Sinop halkı olmadığını belirten Tüzel, “Buradan sağlıklı bir şekilde hep birlikte ayrılmamız Samsun ve sonrasındaki programlarımızı sürdürmemiz tamamen İçişleri Bakanlığı’nın ve buradaki mülki amirlerin sorumluluğundadır. Ama öyle bir tabloyu açıklıkla görmüyoruz, öyle bir güvenceyi görmüyoruz. Burada bir kez daha hassasiyetler gerekçe gösterilerek buradaki yasa dışı ve kontrolsüz bir takım hareketlere müsamaha ediliyor. Adeta bir suça ortak olunuyor. Halkın vekilleri olarak bizlerin her yerde konuşması, düşüncelerini paylaşması, halkın görüşlerini alması, bu ortamın sağlanması bizim hem hakkımız hem görevimiz hem de buradaki yöneticilerin bu ortamı sağlaması onların görevi. Türkiye bu açılardan birçok olumsuz dönem yaşamıştır. Dışarıdan gelecek birtakım güçlerin beklenmesi seyirci kalınması, burada bu olan bitenlere izin verilmesi, bunların elbette takipçisi olacağız bu saatten itibaren. Mecliste de bakanlık düzeyin de Başbakanlık düzeyinde de bu yaşanan bugün bize ve Sinop halkına yaşatılan bu olumsuzluğun takipçisi olacağız. Bunun hesabı elbette sorulacak. Kim bundan medet umuyor kim bu süreci baltalamak istiyor, kim halkları kışkırtıyor kim bu tertiplerin içerisinde bunların ortaya çıkarılmasını sağlayacağız” diye konuştu.BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, “Doğrusu Karadeniz turunu başladığımızda dün Çorum'da çok moralli ve coşkulu başladık. Biz bugün toplantımızı yapabilseydik ne yapardık ne anlatacaktık konusunu aktarmak istiyorum. Bu önemli çünkü. Niye geldik Sinop'a? Gerçekten bu sorunlar yaşansın diye mi? Hayır. Demokratikleşme sorunlarını birlikte nasıl çözebiliriz. Karadeniz halkı buna nasıl yaklaşıyor, bunu ifade etmek için gelmiştik” ifadelerini kullandı.HDK Birleşme Başkanı Prof Fatma Gök ise şunları söyledi: “Böylesi baskılara karşı nasıl oluyor da biz onlarla böylesine bir karşı karşıya toplantı yapamıyoruz. Onlar dışarıda bize karşı kafalarında tasarladıkları, eminim hepsi emekçi çocukları çoğunluğu gerçekten ezilen, sömürülen halkların çocukları nasıl oluyor da onlar dışarıda bizlere karşı. Yani ben bir eğitimci olarak beni çok ilgilendiren meselenin bu tarafı var aslında.”
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.