Çağlayan: En büyük hedefimiz cari açığın sırtını mindere yapıştırmak

09 Temmuz 2011 Cumartesi 15:23
Çağlayan: En büyük hedefimiz cari açığın sırtını mindere yapıştırmak







Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, hedeflerinin Türkiye'nin en büyük sorunu olan cari açığın sırtını mindere yapıştırmak olduğunu söyledi. Bütçe açığını konusunu da defterden sileceklerini ifade eden Çağlayan hedeflerinin bütçe açığını yüzde 2'lere getirmek odlunu söyledi.

Bakan Çağlayan, Mersin Hilton Oteli'ndeki Gelir İdaresi Başkanları Çalışma toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Çağlayan Türkiye'nin en büyük meselesinin cari açık olduğunu kaydetti. Büyümeyi ve ihracatı gösterdiklerinde muhalefet yapmak isteyenlerin (ithalatla büyüyoruz) diyerek cari açık konusunu gündeme getirdiklerini hatırlatan Çağlayan, kendisinin de buna katıldığını ve cari açığın Türkiye'nin en önemli meselesi olduğunu söyledi. Artık eskisi gibi 'cari açığın finansman kalitesi iyi ise' demediğini ifade eden Çağlayan, "Bunu bir kanara koydum. Cari açığı en temel hedef olarak aldım. Benim en büyük hedefim cari açığın sırtını mindere yapıştırmak. Hükümetimizin temel önceliği, hedefi bu. Dış ticaret açığını buna göre dengeli bir hale getirmek. Bunun için yeni bir anlayış getiriyoruz." dedi.

Çağlayan, ekonomi bakanlığının kurulmasının temel görevlerinden birinin yabancı sermayenin ve yerli sermayenin Türkiye'deki yatırımlarını yönlendirmek olduğunu da söyledi. İhracat rakamları hakkında bilgi veren Çağlayan, Türkiye'nin bu sene 135 milyar dolar ihracat yapacağını açıladı.. Bunun hayalleri değil beklentileri olduğunu belirten Çağlayan, "2023'te de 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştireceğiz. Bu ne demektir yatırım demektir üretim demektir. İstihdam demektir. Türkiye ekonomisinin daha fazla büyümesi demektir. Türkiye gibi ihracatı büyümenin odağına koymuş ihracat odaklı bir büyüme sistemini benimsemiş olan bir ülke açısından Türkiye'nin büyümesinin gelişmesinin en büyük işaretidir." ifadesini kullandı.

"İHRACATTA CUMHURİYET TARİHİNİN REKORU KIRILABİLİR"

1-8 Temmuz tarihleri arasındaki ihracat rakamlarını da açıklayan Ekonomi Bakanı Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü:

"1- 8 Temmuz tarihleri arası 3,5 milyar dolar ihracat yapmışız. Bu hafif bir rakam değil. Geçen senenin aynı dönemine oranla artış yüzde 40. 1 Ocak 8 Temmuz arasına baktığımız zaman yapmış olduğumuz ihracatımız 66 milyar dolar. 66'ya bağlamışız. Son 12 aylık ihracatımız şu anda 125 milyar dolar olmuş. İhracatçı birlikleri rakamına göre 1 Ocak 8 Temmuz arası rakım ise 70 milyar dolara dayanmış. Fiili bu yıl yapmış olduğumuz ihracattır. Bu tarih itibariyle 70 milyar dolar ihracat yapan Türkiye dünyada bir problem olmazsa bu yıl Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracak."

İhracatı artırmak için yapmış oldukları iki önemli çalışmaya değinen Çağlayan, "Bunun bir tanesi ilk defa Sayın Başbakanımız imzası ile geçen yıl kurmuştuk. Başkanlığını benim yaptığım ihracat odaklı üretim sistemi diye bir stratejiye girdik. İkinci bacağında da GİTES dediğimiz Girdi Tedarik Stratejisi ile beraber tek tek sektörleri masaya yatırdık. Türkiye'nin en fazla dış ticaret açığı veren sektörlerini tek tek masaya yatırdık. Bunları inceliyoruz. Bu sektörlerin yaptığı 30 milyar dolarlık ara malı ithalatını Türkiye'de yapabilecek güce sahip olduğumuzu gördük." diye konuştu.

Yerli ve yabancı yatırımın Türkiye'de yapılmasını sağlamak için çalışma yaptıklarına dikkat çeken Çağlayan, "Buna uygun teşvik sistemi ve yeni bir yatırım sistemini geliştirerek bunların Türkiye'de yapılmasını ve dışardan ithal edilmek yerine kendi ülkemizin yatırım, üretim, istihdam iklimi ile beraber hem ihtiyacın karşılanmasını hemde diğer taraftan bu sektörlerin yurt dışına ihracatını artırılmasını ciddi bir hedef olarak aldık." diye konuştu.

Burada demir çelik sektöründen örnek veren Çağlayan şunları kaydetti:

"Türkiye bu sektörde dışa bağımlı hale gelmiş. Demir çeliği en pahalı ithalat yapan ülkesi haline gelmişiz. Hurda ithalatı 9 milyar dolar. Oysa bizim elimizde cevher var. Bizde bunun yapacak kapasite var. Bu dış ticaret açığının yüzde 15'ini karşılar. Cari açığın yüzde 20'lerinden bahsediyor. Burada elin parmakları kadar olan firmalar bir birleri ile rekabet yapıyor. Bundan dolayı pahalı alınıyor. Sektöre yapmış olduğumuz çalışma ile bir araya getirdik. 'Ortak satın alma yapın' dedik. Aradan komisyoncular kalktı yüzde 10 bir kere kârdalar. Bu 1 milyar dolar demek döviz bizim elimizde kalıyor.Biz sadece demir çelik sektöründe 9 milyar dolarlık demir çelik hurdası ile cari açığın en önemli kalemini oluşturuyoruz. Yeni anlayışımızla bunu Türkiye'de üretecek sistemi getireceğiz. Türkiye'de üretir hale getireceğiz."

Enerjideki yüksek fiyat ve dışa bağımlılığın Türkiye'nin ister istemez dış ticaret açığı veren bir ülke konumuna düşüreceğini ifade eden Çağlayan bunu da ancak nükleer enerji ile aşabileceklerini kaydetti.

"Allah bize enerji vermemiş ne yapalım? Ne doğalgazımız ne petrolümüz var bize yetecek. Yüzde 99'unu, yüzde 100'ünü ithal etmek zorunda kalıyoruz" diyen Çağlayan şunları söyledi:

"Dışa bağımlıyız. Ama bu kader değil. Nükleer enerji yapılarak çözülecek. Nükleer iki santralden elde edilecek enerji yaklaşık 85 milyar kilovat saat. 85 milyar kilovat saat enerjiyi doğalgazla üretmenin maliyeti 4 milyar dolar. Nükleerle yaparsanız sadece 320 milyon dolar. Aradaki bu fark hepimizin cebinden çıkıyor. Alın size cari açık. Eleştirenler bunu bilmeden eleştiriyor. Çok haksız eleştiriyor. Hem nükleer enerji istemiyor hem cari açık diyor."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.