Ceyda Ceylan'ın kaleminden

23 Nisan 2011 Cumartesi 23:32
Ceyda Ceylan'ın kaleminden






Ýlber Ortaylý diyor ki?“Bir ülkede mutlaka “seçkinler sýnýfý” olur, olmalýdýr.. Komünizmde bile vardý…”Sonra diyor ki:“Ama seçkinler haddini bilir. Her konuda fikir yürütmez. Anayasa yapmayý, anayasa yapmayý bilenlere býrakýr… Demirci esnafý da, demircilikle ilgili konularda konuþur; anayasa yapmaya kalkýþmaz..”……. Bizim ülkemizdeki “seçkinler”in her konuya maydonoz olmalarýndan sebep kendilerini “Allame” sanmalarýdýr. Yani onlar her konuda alimdir. Her þeyi bilir, alemin en akýllýsý onlardýr………. Günaydýn gazetesinin kurucusu Haldun Simavi bizim “seçkinler”in ciðerini bilirdi..Hatta, kendini seçkin sanan “sonradan görme” zevattan hiç haz etmez, bunlarýn maskesini düþürüp ipliðini pazara çýkarmaktan zevk alýrdý.Sonunda dayanamadý, “seçkinlerin cahilliðini” de BELGELEDÝ.. …… 70’li yýllarýn baþýydý…Haldun Bey, sýfýrdan çýkartýp kýsa sürede zirveye taþýdýðý Günaydýn gazetesinde müthiþ iþler yapýyordu..Her sabah yazý iþleri toplantýsýna girer, Genel yayýn müdürü koltuðuna oturur ve gazeteyi bizzat kendisi yapardý..(Ýyi gazete yapmasý, bizim milletin de ciðerini iyi bilmesindendi aslýnda..)…….Yine bir sabah önüne ilginç bir fotoðraf geldi..Bir Japon turist, Sultanahmet Meydaný’nda tezgah kurmuþ, gelen geçenin portresini yapmaya çalýþýyordu.Ýstanbul’da parasýný çaldýrmýþ, zor durumda kalmýþtý... Resim yaparak yol parasýný denkleþtirmeye çalýþýyor, ama beceremiyordu.  O yýllarda Türkiye kýsmetsizdi. Ondan mýdýr nedir, bize Japon’un da en kýsmetsizi ve en yeteneksizi gelmiþti… Býrakýn portre yapmayý, yaptýðý þeyin insan sureti olduðuna bile bin þahit lazýmdý.Millet aptal mý? “Bu bana bile benzemiyor” deyip yaptýðý portreleri almadý. Ýlk Japon müteþebbisimiz daha ilk iþinde batmak üzereydi.Baktý olacak gibi deðil, caminin, meydanýn ve Ayasofya’nýn resimlerini yapmaya baþladý…Ama þimdi de, boya, fýrça, tuval lazýmdý ve bunlarý alacak parasý yoktu.Cami önündeki Türkler gibi yaptý, mendil açýp dilenmeye baþladý………… Ýþte Günaydýn gazetesi muhabiri bunu haber yapmýþtý..“Ünlü Japon ressam parasýný çaldýrýncaSultanahmet’te dilenmeye baþladý…”Haber buydu. “Yaptýðým resimleri satabilirsem, yol parasý yapýp ülkeme döneceðim” diyordu, ünlü(!) Japon ressam (!)……… Haldun Bey’in yüzünde hýnzýr bir gülümseme belirdi… Çakýr gözleri çakmak çakmak oldu…“-Gidin þu ressamý buraya getirin..” dedi… “-Hamama götürün, üstüne baþýna bir þeyler alýn. Karnýný doyurun. Cebine biraz da para koyun…”Derhal yapýldý..Günlerdir aç bi ilaç Sultanahmet’te sürünen ve sefillikte hipilere bile “Þükür” derdirten Japon turist, Haldun Simavi’nin sponsorluðunda “Ýnsana” benzedi……… Özel bir ekip sýrf bu ilginç misafiri aðýrlamakla meþguldü. Japon’a gazete binasýnda özel bir yer tahsis edildi. Yan taraftaki Mola Otel’de oda tutuldu.Gazetedeki çalýþma ofisine çok sayýda tuval, boya ve fýrça istiflendi….Japon’a dediler ki “- Al, istediðin resmi yap. Sakýn telaþa da kapýlma. Senden öyle sanat eseri filan bekleyen yok. Tuvalleri rast gele boyasan bile olur. Ýstersen boyalarý elinle sür, istersen ayaðýnla; sen bilirsin… Yeter ki, bütün tuvalde boþ yer kalmasýn.. Sana 1 ay müsaade… Haydi kolay gelsin”Japon pek bir þey anlamadý ama iþine baktý. Gerzeklik edip “Niye ki, siz kimsiniz, burasý neresi, ben nerdeyim?” gibi Türkiþ sorular sormadý. “Üzümü yerim baðýna karýþmam arkadaþ” dedi.……… Günaydýn gazetesi ertesi gün þu manþetli çýktý:“-Dünyaca ünlü Japon ressamsergi açmak için Ýstanbul’u seçti” Haberde Japon ressama övgüler diziliyor, dünya çapýndaki baþarýlarý ballandýra ballandýra anlatýlýyordu. Sanýrsýn ki, Picasso resim yapmayý bu adamýn yanýnda öðrenmiþti. Baþlýðýn altýnda da, ressamýn büyük bir fotoðrafý vardý. Memleket o günlerde öyle Japon mapon görmeye pek alýþýk deðildi. Pakistanlýlar ve Avrupalý bitli hipiler gelirdi daha çok. O yüzden Japon turist, kelaynak muamelesi görüyordu ahaliden... …….. 1 ay boyunca sergi ile ilgili büyük haberler yapýldý. Japon ressamýn röportajlarý, yaþadýðý ilginç anýlar, cüzdanýndaki sakladýðý bir kaç siyah beyaz fotoðrafla desteklenerek çarþaf çarþaf verildi…Bizim “seçkinler” tam kývamýna gelmiþ, Japon ressam için “Görmezsem çatlarým ayol” düzeyinde bir merak hasýl olmuþtu………. Teþvikiye’de sinek avlayan bir galeri kiralanýp özenle tefriþ edildý. Dünyaca ünlü ressamýn “eserleri (!)” duvarlara yerleþtirildi… Büyük gün gelip çattýðýnda, galerinin önünde “sanatsever(!)” lerden müteþekkil uzun bir kuyruk oluþmuþtu.Ýkramlar muhteþem, teþrifatçýlar gösteriþli ve kibardý. …… Japon turistin 1 ay boyunca eliyle, ayaðýyla yaptýðý 21 “Ucube” daha günün ilk saatlerde satýldý… Bizim Japon’un keyfine diyecek yoktu..Haldun Bey, “Masraflarý çýkýn. Kalan parayý Japon’a verin, biletini de alýp memleketine yollayýn. Buralarda dolaþýrken birileri bulur, oyunumuz bozulur” dedi. Gazeteciler günlerce bu olayýn geyiðini yaptý. Memleket meseleleri unutuldu, “Sosyete, çakma ressamýn tablolarýný kapýþtý” haberi gündemin baþ köþesine oturdu.Bab-ý Ali kaynýyordu.Ne tuhaf bizim seçkinlerden bir Allah’ýn kulu iþe uyanmadý…Uyandýysa da “çýt”ýný çýkarmadý… Öyle ya, “Yýlýn toriði” olduðunu kim açýklamak isterdi ki?..Kimse o sergiden tablo aldýðý söylemedi.Kimse “Bu da bize yapýlýr mý?” demedi.Kimse “Sizi dava edeciðim!..” diye tehditler savurmadý…Yedi, yuttu, kýç üstü oturdu.O “eserleri”, koleksiyonlarýnýn önemli bir parçasý olarak saklayanlarý da kimse uyandýrmadý. “Konuþan yanar” oldu yani……. Þimdi, “Bizim seçkinler, bu kadar mý seçmeden alýyordu yani?” derseniz, benim cevabýn tektir..Evet, seçemiyorlardý.Çünkü o zamanlar Google yoktu..……. Adamýn adýný yazýp “enter”  yapsalar gerçeði “þýp” diye öðrenilerdi.Bunlar da baþlarýna gelmezdi?Seçkince bir duruþ sergileyemediler haliyle.. …… Ýþte bize yeni ve çaðdaþ ve bir anayasa dikte etmeye çalýþan gürüh, o Japon ressamýn tablolarýndan birini satýn alma bahtiyarlýðýna  sahip olabilen “seçkinler”in familyasýndandýr…Haliyle her þeyi sizden iyi bilmeleri doðaldýr þekerim…
Son Güncelleme: 19.03.2021 11:25
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.