Çiçek: İmralı'ya kimin gideceği önemli değil

22 Şubat 2013 Cuma 17:26
Çiçek: İmralı'ya kimin gideceği önemli değil






TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İmralı'ya kimin gideceğinin önemli olmadığını, işin özü ve bunun sonucunda varılacak noktanın önemli olduğunu belirterek, ''Sadece isimler üzerinden bu tartışmayı yaparsak yine bu sorunu anlamadan bu süreçleri yeteri kadar değerlendiremeyiz'' dedi.       TBMM Başkanı Çiçek, Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde ''Osmanlı Sarayında Japon Rüzgarı Sergisi''nin açılışına katıldı. Sergide basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiçek, İmralı süreciyle ilgili olarak, ''Türkiye'nin çok uzun zamandan beri derinden yaşadığı acı bir sorun var; terör sorunu. Bu Türkiye'nin sorunu. Dışarıdan destekli, dışarıdan beslenen ama içerden de büyük ölçüde kaynak bulduğu bir sorun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir sorunu, partiler üstü bir sorun. Bunları, kamuoyunun değerlendirmesi açısından ifade ediyorum. Bu sorunu bizim çözmemiz gerekiyor. Bu sorun gerçekten Türkiye'nin uluslar arası camiada hak ettiği yeri almasındaki en önemli engellerden bir tanesi. 35 bin, 40 bin diye telaffuz ettiğimiz birçok ülkenin savaşlardan kaybettiğinden belki 5 misli, 10 misli insanımızı kaybettik'' diye konuştu.     Terör nedeniyle Türkiye'nin çok ciddi kayıplara maruz kaldığını ve çok önemli fırsatları değerlendiremediğini anlatan Çiçek, ''Onun için Türkiye bu sorunu çözmek mecburiyetinde. Bunun kolay olmadığının herkes tarafından bilinmesi lazım. Hemen bugünden yarına çözülemeyecek kadar da karmaşık bağlantıları olan bir sorun olduğunun bilinmesi lazım. Bu sorununun çözümü için çaba sarf edenlerden çok daha fazla 'bu sorun bitmez, daha ileri boyutlara çıksın' diye bunun üzerinden politika yapan bir kısım çevrelerin ve dış çevrelerin olduğunu da bilmemiz lazım. Dolayısıyla a konuyu bu çerçevede ele almak gerekir'' dedi.     Çiçek, İmralı'ya gidecek isimlerle ilgili ise, ''Sadece isimler üzerinden bu tartışmayı yaparsak yine bu sorunu anlamadan bu süreçleri yeteri kadar değerlendiremeyiz. Kimin gidip geldiği önemli değil, işin özü önemli, bunun sonucunda varacağımız nokta önemlidir. Böyle değerlendirebilirsek herkes bu sürece katkı vermiş olur. Kimler ne katkı verecekse gün bugündür, bunun gereğinin yapılması gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda da soğukkanlı olmak gerekecektir'' dedi.     Sorunun karmaşık olduğunu ve benzer bir kısım sorunları yaşayan demokratik ülkeler olduğunu dile getiren Çiçek, ''Uzun bir mücadelenin sonucunda belli bir noktaya geldi. Ama bu sorunun çözümü ver yönetimi sorunun kendisi kadar önemlidir. O nedenle hava raporu açıklar gibi 'her saat başı bu işte ne oluyor, kim gidiyor, hangi gemiyle, hangi kıyafetle gitti valizinde ne vardı, gelirken ne getirdi' bunlar bence bizi sorunun özünden uzaklaştırır ve o zaman da istediğimiz sonucu elde etmekte zorlukla karşılaşırız. İşin magazin kısmından ziyade işin özüne yoğunlaşmamız daha doğru olur'' diye konuştu.     TBMM Başkanı Çiçek, bir basın mensubunun, ''Beklentiler ne yönde?'' sorusuna ise, ''Batı'da da, İspanya ve İngiltere'de de bu işler belli bir yöntemle götürüldü. Yine belli bir süreden beri görüyorum ki çok büyük ölçüde bilgi kirliliği yaşanıyor. Sürece en büyük zarar buradan gelir. İşin adını kendimiz koyuyoruz, içeriğini kendimiz dolduruyoruz. Bu görüşmelerin ne anlama geldiğini anlamak zorlaşıyor. Onun için bu işin esasını bilen Türkiye'de birkaç kişi var. Mikrofon uzatılınca ben dahil hepimiz konuşuyoruz. Bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. O nedenle sık sık açıklamalarla aya da kendimizin içine doldurduğu bir kısım hususlarla, haberlerle kamuoyunda farklı algılamalar olur. Konu başka türlü şekillenir, bilgi kirliliği olur, kirlilik ortamında da sağlıklı bir karar vermek zor olur. Giden gitsin, gelen gelsin bir açıklama yapmak gerekiyorsa müsaade edin onu ne ben açıklayayım, ne siz tahmin yapın onun üzerinden.  Açıklanması gereken bir husus varsa bu işten sorumlu olanlar açıklasın'' karşılığını verdi.     Bir basın mensubunun, ''Umutlu musunuz?'' sorusu üzerine ise gerçekçi olmak gerektiğini belirten Çiçek, ''Ben roman yazarı değilim, insanlara umutlar dağıtan veya polisiye romanlar yazan... Bu işte gerçekçi olmak lazım. Gelin umut ya da umutsuzluk üzerinden değil gerçekler üzerinden süreci değerlendirelim'' dedi.  
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.