Kdz.Ereğli ilçesinde, dokuz yıldır geliştirdiği bilimsel metodlarla birçok depremi tahmin eden 25 yaşındaki Timuçin Özat, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Afet Yönetim Uzmanı Fumio Kaneko'nun Marmara'da 7,5 şiddetinde deprem olacağına yönelik açıklamalarını şaşırtıcı bulduğunu söyledi. Özat, bu şiddette bir depremin olma ihtimalinin mümkün olmadığını belirtti. Kdz.Ereğli ilçesinde, 9 yıldır jeolojik yer olaylarıyla ilgili bilimsel yöntemle araştırma yapan Timuçin Özat, bu güne kadar binlerce kişinin ölümüne sebep olan Van ve İran depremlerini 10 ay öncesinde açıklamıştı. Bu güne kadar 18 depremi yer, büyüklük, zaman olarak tahmin eden Özat, Marmara Denizi'nde olası depremlerle ilgili açıklamalara yanıt verdi. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Afet Yönetim Uzmanı Fumio Kaneko'nun açıklamalarını şaşırtıcı bulduğunu belirten Özat, şöyle konuştu: ''Japon Fumio Kaneko'nun açıklamalarını izledim, kendisi zaten şu an gündemde, ama açıklamalarını çok şaşırtıcı buldum. Birkaç yıl içinde Marmara ve İstanbul yakınlarında moment büyüklüğü 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacağını, 7,5 depremin şiddeti de 9.0 olur. Kendisi bunu söylüyor ve Kandilli Rasathanesi ile 2006 yılından beri çalıştığını ve İstanbul yakınlarında 7,0-7,5 şiddetinde bir deprem olacağını iddia ediyor. Ancak ortada şöyle bir durum var. Bu bölgede 7,5 şiddetinde bir depremin olması için 110 kilometrelik bir fay hattının aktif olması ve 1766 depreminden sonra bu fayda bir hareketlilik olmaması gerekiyor.'' 1912 yılında Tekirdağ Mürefte'de 7,3'lük bir deprem olduğunu anlatan Özat, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Deprem de yaklaşık 60 kilometre üzerinde bir fay kırıldı. 1963 yılında Yalova Çınarçık açıklarında 6,3'lük bir depremde 25-30 kilometrelik bir fay kırıldı. 17 Ağustos 1999 depreminde 100 kilometrelik bir fay hattı kırıldı. Dolayısıyla Marmara 7,5'i bırakın 2013 yılında 7,0'lık bir depremin olması mümkün değil, böyle bir depremin olması için buradaki fayın 2060 ve 2070 yıllarına kadar kırılmaması gerekiyor ki böyle bir olasılık da yok denecek kadar az, bu kamuoyuna böyle açıklandı. Japon Fumio Kaneko'nun açıklamalarındaki gibi bir depremin olması mümkün değildir.'' Marmara'da 2018 yılına kadar 3 deprem ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Özat, şunları söyledi: ''Marmara'da 3 adet deprem beklentisi var. Bunlardan en yakını 2018 yılına kadar Gemlik Körfezi, Balıkesir, Bursa Mudanya ve Erdek'den itibaren bir fay hattı var. Bu fayın 2018 yılına kadar kırılma olasılığı çok yüksek, moment büyüklüğü olarak da bu fay 6,0, 6,3 büyüklükte bir deprem üretir. Ama bu depremin büyüklüğüne göre süresi uzun süreceği için bu deprem Marmara'nın tümünde Adapazarı, Batı Karadeniz'in batısında da hissedilebilir. Hatta hasarlara neden olabilir, ancak depremin merkezi İstanbul'a uzak, ama İstanbul'un yakınlarında 7,0'lık bir depremin olma olasılığı yüzde 5 oranında bile değil.'' Özat, son 15 yılda yerkürenin magma yalpalanması hareketinin ölçülere ve araştırmalara göre 9-ila 10 kat arttığına, bu durumunda Alp- Himalaya aktif deprem kuşağında yer alan Türkiye'yi de etkilediğine dikkat çekti. Magma yalpalanmasında belirli dönemlerde artış olduğunu anlatan Özat, sözlerine şöyle devam etti: ''Birçok uzmanımızda bu konuda açıklama ve uyarılarda bulunmuşlardı. Önümüzdeki aylardan itibaren bu yalpalanma hareketinin zirveye ulaşması beklenmektedir. Bu durumda gerginliğin uç noktalara ulaştığı kesimlerde segmentsel gerginlik ve hareketliliğe bağlı olarak salınım yaşanacaktır. Anadolu'nun altındaki magmanın çok aktif olduğunu anımsatmak isterim. Depremler kaotik bir olaydır ancak bazı bölgelerdeki hatların davranış modelleri disiplinli şekilde izlenirse yer, büyüklük ve zaman gibi tespitler ihtimaller dahilinde gerçekleştirilebiliyor. Gerginlik hesaplama modellerine göre, özellikle Nisan ve Haziran süreçleri arasında İç Ege ve Doğu Anadolu'da hissedilir hareketlenmelerde artış beklenmektedir. Ancak, asıl 'sismik kriz' olarak nitelendirilen durum, 2013'ün 2. yarısından itibaren başlayacak. Tüm bu ifadelerim yüzde 70 ile 85 olasılıklar içeriğindedir. Özellikle Denizli çevresi- Manisa hattı ve Güney Ege Denizi açıklarında orta şiddetli deprem aktiviteleri reaksiyonel bir şekilde ve 'Deprem fırtınası' olarak ta bilinen salınımlar şeklinde gerçekleşecek. Van'da azalan artçı sarsıntıların aynı hat ve Van merkezi, Erçek Gölü ve güney istikametlerinde artmakta, bu artımların orta şiddete yakın ve orta şiddetli bir gerilme açığa çıkabilecek salınım Mayıs - Haziran aylarına kadar olma olasılığı yüksek ancak yakın süreçte Van'da çok büyük bir deprem olasılığı az.'' Timuçin Özat, asla felaket çığırtkanlığı yapmadığını insanlara uyarıcı bilgi verdiğini sözlerine ekledi.
12 Mart 2013 Salı 12:07
Kdz.Ereğli ilçesinde, dokuz yıldır geliştirdiği bilimsel metodlarla birçok depremi tahmin eden 25 yaşındaki Timuçin Özat, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Afet Yönetim Uzmanı Fumio Kaneko'nun Marmara'da 7,5 şiddetinde deprem olacağına yönelik açıklamalarını şaşırtıcı bulduğunu söyledi. Özat, bu şiddette bir depremin olma ihtimalinin mümkün olmadığını belirtti. Kdz.Ereğli ilçesinde, 9 yıldır jeolojik yer olaylarıyla ilgili bilimsel yöntemle araştırma yapan Timuçin Özat, bu güne kadar binlerce kişinin ölümüne sebep olan Van ve İran depremlerini 10 ay öncesinde açıklamıştı. Bu güne kadar 18 depremi yer, büyüklük, zaman olarak tahmin eden Özat, Marmara Denizi'nde olası depremlerle ilgili açıklamalara yanıt verdi. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Afet Yönetim Uzmanı Fumio Kaneko'nun açıklamalarını şaşırtıcı bulduğunu belirten Özat, şöyle konuştu: ''Japon Fumio Kaneko'nun açıklamalarını izledim, kendisi zaten şu an gündemde, ama açıklamalarını çok şaşırtıcı buldum. Birkaç yıl içinde Marmara ve İstanbul yakınlarında moment büyüklüğü 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacağını, 7,5 depremin şiddeti de 9.0 olur. Kendisi bunu söylüyor ve Kandilli Rasathanesi ile 2006 yılından beri çalıştığını ve İstanbul yakınlarında 7,0-7,5 şiddetinde bir deprem olacağını iddia ediyor. Ancak ortada şöyle bir durum var. Bu bölgede 7,5 şiddetinde bir depremin olması için 110 kilometrelik bir fay hattının aktif olması ve 1766 depreminden sonra bu fayda bir hareketlilik olmaması gerekiyor.'' 1912 yılında Tekirdağ Mürefte'de 7,3'lük bir deprem olduğunu anlatan Özat, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Deprem de yaklaşık 60 kilometre üzerinde bir fay kırıldı. 1963 yılında Yalova Çınarçık açıklarında 6,3'lük bir depremde 25-30 kilometrelik bir fay kırıldı. 17 Ağustos 1999 depreminde 100 kilometrelik bir fay hattı kırıldı. Dolayısıyla Marmara 7,5'i bırakın 2013 yılında 7,0'lık bir depremin olması mümkün değil, böyle bir depremin olması için buradaki fayın 2060 ve 2070 yıllarına kadar kırılmaması gerekiyor ki böyle bir olasılık da yok denecek kadar az, bu kamuoyuna böyle açıklandı. Japon Fumio Kaneko'nun açıklamalarındaki gibi bir depremin olması mümkün değildir.'' Marmara'da 2018 yılına kadar 3 deprem ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Özat, şunları söyledi: ''Marmara'da 3 adet deprem beklentisi var. Bunlardan en yakını 2018 yılına kadar Gemlik Körfezi, Balıkesir, Bursa Mudanya ve Erdek'den itibaren bir fay hattı var. Bu fayın 2018 yılına kadar kırılma olasılığı çok yüksek, moment büyüklüğü olarak da bu fay 6,0, 6,3 büyüklükte bir deprem üretir. Ama bu depremin büyüklüğüne göre süresi uzun süreceği için bu deprem Marmara'nın tümünde Adapazarı, Batı Karadeniz'in batısında da hissedilebilir. Hatta hasarlara neden olabilir, ancak depremin merkezi İstanbul'a uzak, ama İstanbul'un yakınlarında 7,0'lık bir depremin olma olasılığı yüzde 5 oranında bile değil.'' Özat, son 15 yılda yerkürenin magma yalpalanması hareketinin ölçülere ve araştırmalara göre 9-ila 10 kat arttığına, bu durumunda Alp- Himalaya aktif deprem kuşağında yer alan Türkiye'yi de etkilediğine dikkat çekti. Magma yalpalanmasında belirli dönemlerde artış olduğunu anlatan Özat, sözlerine şöyle devam etti: ''Birçok uzmanımızda bu konuda açıklama ve uyarılarda bulunmuşlardı. Önümüzdeki aylardan itibaren bu yalpalanma hareketinin zirveye ulaşması beklenmektedir. Bu durumda gerginliğin uç noktalara ulaştığı kesimlerde segmentsel gerginlik ve hareketliliğe bağlı olarak salınım yaşanacaktır. Anadolu'nun altındaki magmanın çok aktif olduğunu anımsatmak isterim. Depremler kaotik bir olaydır ancak bazı bölgelerdeki hatların davranış modelleri disiplinli şekilde izlenirse yer, büyüklük ve zaman gibi tespitler ihtimaller dahilinde gerçekleştirilebiliyor. Gerginlik hesaplama modellerine göre, özellikle Nisan ve Haziran süreçleri arasında İç Ege ve Doğu Anadolu'da hissedilir hareketlenmelerde artış beklenmektedir. Ancak, asıl 'sismik kriz' olarak nitelendirilen durum, 2013'ün 2. yarısından itibaren başlayacak. Tüm bu ifadelerim yüzde 70 ile 85 olasılıklar içeriğindedir. Özellikle Denizli çevresi- Manisa hattı ve Güney Ege Denizi açıklarında orta şiddetli deprem aktiviteleri reaksiyonel bir şekilde ve 'Deprem fırtınası' olarak ta bilinen salınımlar şeklinde gerçekleşecek. Van'da azalan artçı sarsıntıların aynı hat ve Van merkezi, Erçek Gölü ve güney istikametlerinde artmakta, bu artımların orta şiddete yakın ve orta şiddetli bir gerilme açığa çıkabilecek salınım Mayıs - Haziran aylarına kadar olma olasılığı yüksek ancak yakın süreçte Van'da çok büyük bir deprem olasılığı az.'' Timuçin Özat, asla felaket çığırtkanlığı yapmadığını insanlara uyarıcı bilgi verdiğini sözlerine ekledi.
