DNA testi ile gerçek babasını buldu ve tazminat davası açtı
Yıllarca babası bildiği Mehmet Acül'ün aslında öz babası olmadığını öğrenen 47 yaşındaki Berrin Aşık, gerçek babasının yıllarca annesinin 'bir yakınım' diye tanıtarak birlikte olduğu, iş adamı Halim Bükcüoğlu olduğunu öğrendi.
İzmir'de iki çocuk annesi Berrin Aşık, babası olarak bildiği Mehmet Acül'ün gerçek babası olmadığını öğrenince annesinin birlikte olduğu iş adamı Halim Bükcüoğlu'na babalık davası açtı. Mahkeme, duruşmalara gelmeyen adamın polis zoruyla kan ve doku örneği vermesine hükmetti.
Berrin Aşık'ın annesi Rezzan Acül, seneler önce çalışmak için Almanya'ya gitti; ancak eşi Mehmet Acül Türkiye'de kaldı. Rezzan Acül, iddiaya göre, Almanya'da iş adamı Halim B.'yle aşk yaşadı ve bu ilişkiden 1971 yılında Berrin Aşık dünyaya geldi. Acül, Berrin Aşık'ı Türkiye'ye getirdi ve bebeğin kendisinden olduğunu söylediği kocası Mehmet Acül'ün nüfusuna kaydettirdi.
Edinilen bilgilere göre, bir süre sonra biyolojik baba Halim B., kızını görmek isteyip, gelince Rezzan Acül, iş adamını hem kızına hem de kocasına 'Yakınım' diye tanıttı. Böylece B., kızıyla yakınlık kurdu. Yaklaşık 20 yıl önce de Berrin Aşık'a gerçek babasının kendisi olduğunu açıklayan B., kütüğüne alabilmesi için kızından babalık davası açmasını istedi. Bunun üzerine Aşık, dava açtı; ancak B.'nin isteği ve bu kez de gerçek babasının kendisinin olmadığını söylemesi üzerine davayı geri çekti.
MEZAR AÇILDI, ACÜL'ÜN BABASI OLMADIĞI BELİRLENDİ
'BUGÜNLERİN HESABINI SORMAK, BENİM HAKKIM'
İzmir Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testinin sonuçları belli oldu. Sonuçlara göre, Halim B.'nin, Berrin Aşık'ın yüzde 99,99 biyolojik babası olduğu ortaya çıktı.
Senelerdir birçok işte çalıştığını ve yoksulluk çektiğini belirten Berrin Aşık, "Ben inanmadığım bir davayı zaten açmazdım. Eğer benim babamsan, eğer ben bu dünyaya senin sayende gelmişsem sorumluluğunu tabii ki üstleneceksin. 2 çocuğumla birlikte bir lokma yiyecek bulamadığım günlerim oldu. Bugünlerin hesabını sormak, benim hakkım; diye düşünüyorum" dedi.
Avukat Varol Turbay ise aile mahkemesinin, 'polis zoruyla getirme' ve 'yakalama' gibi pek rastlanmayan kararla süreci hızlandırdığını belirtti. Bu tür kararların daha sık verilmesinin, davaların seyri açısından çok faydalı olacağını belirten Turbay, bu sayede belki de yıllardır çözülemeyen meselelerin çok kısa sürelerde çözülebileceğini söyledi.