Enerji deposu şifalı taşlar, tarihi sokakta takıya dönüşüyor

06 Aralık 2012 Perşembe 13:12
Enerji deposu şifalı taşlar, tarihi sokakta takıya dönüşüyor






SAMSUN (CİHAN)- Canik Beyliği döneminde Karadeniz´in ticaret merkezi olan Samsun´un Pazar Mahallesi'ndeki tarihi Saathane Meydanı, mistik dokusuyla İstanbul´un Eminönü´nü aratmıyor. Eski ticari canlılığını kaybetse de belli başlı sektörlerin kalbi hala tarihi meydanın sokaklarında atıyor. Bunlardan birisi de Atatürk´ün Samsun´a çıktığında karargahına ilk telgrafı çektiği Telgrafhane Sokak´taki doğal ve şifalı taş atölyesi. Orta Karadeniz Bölgesi'nde başka örneği olmayan atölyede şifalı taşlar, estetik ve sanatsal tasarımlarla takıya dönüşüyor.

Modern tıbbın yanında fiziksel ve zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan doğal taşların, taşıdıkları pozitif enerjileri ile zihinsel ve ruhsal yetenekleri geliştirmeye yardımcı olduğu belirtiliyor. Koruyucu veya iyileştirici özelliğe sahip olduğuna inanılan şifalı taşlar, strese ve çeşitli hastalıklara yol açan enerjiyi dengeleyip kişide canlılık hissi uyandırdığı kaydediliyor. Her biri ayrı bir özellikteki birbirinden ilginç kristal ve minerale sahip taşlar, güzellikleri ile de insanların ilgisini çekiyor.

Doğada milyonlarca yılda oluşan birbirinden şifalı taşlar, tedavinin yanında takı tasarım sektöründe de önemli yer tutuyor. Karadeniz'in tek doğal taş atölyesi olan tarihi sokaktaki Buharastone'da üretilen estetik tasarımlı takı modelleri, 7'den 70'e herkesin beğenisini topluyor. Gençler bileklik ve yüzüklere, kadınlar küpe, kolye, yaka iğnesi ve kolye ucuna, erkekler ise tespihlere yöneliyor. 40 metrekarelik atölyenin toptan satış merkezi ve el sanatları teşhir mağazasında, her türlü şifalı taştan yapılmış takıyı bulmak ise mümkün.

Mağazanın kurucusu taş ustası Musa Yurttaş, şifalı taşlara olan ilginin her geçen gün arttığını belirtiyor. Doğal taş üretimli takılarına, İran´dan Almanya´ya kadar birçok ülkeden müşteri bulan Musa Yurttaş, taşlarla ilgili merak edilenleri Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) anlattı. Saklı enerjilerinden faydalanmak için taşların doğru anlaşılması gerektiğini söyleyen Yurttaş, Taşlarda 2 bin çeşit mineral var. Zaten bu yüzden şifa dağıtıyor. Ruh ve bedenimize pozitif etki yapan taşların sırrı da içindeki enerjiye dokunan kişiye bağlıdır. Her taş da her hastalığa şifa değildir. Vücut ile taşın kimyasının birbiriyle örtüşmesi tedaviye daha iyi sonuç veriyor. Ama günümüzde satıcı ve alıcılar işi abartarak, taşlardan beklentilerini yüksek tutuyor. Adeta 'Doktora gerek yok taş al kurtul´ derecesine geldi. Bilinmeden kullanılınca da tedavi olmuyor ve güven sarsılıyor. Taşları doğru anlar ve kullanırsak ise şifa bulmak içten bile değil. dedi.

PARA İÇİN İNSANLAR KANDIRILIYOR

Taş piyasasında karını artırmak için insanların rahatlıkla kandırılabildiğine dikkat çeken Musa Yurttaş, Vitrinlerde gerçekleri ile sahteleri çoğunlukla yan yana satılıyor. Değeri olmayan renksiz taşlara renk emdirilerek veya dışı boyanarak zümrüt, turkuvaz, akik denilip piyasaya sürülüyor. Lastik, kauçuk, cam, tahta, çam reçinesi gibi maddeler de kimyasal işlemlerden geçirilerek taşa benzetilerek satılıyor. Alıcının anlaması çok zor. Bu yüzden güvenilir yerlerden alışveriş yapmak lazım. Bir de insanımız pahalıysa bu şifalıdır diye düşünmemeli. Gerçek taşlar, sahtesinden daha ucuz. Burada önemli olan taşın gerçek taş olup olmadığıdır. bilgisini verdi.

İNCİNİN DOĞURMASI, SATICI YALANI

Halk arasındaki incinin doğurduğuna ilişkin yaygın kanaate de değinen Yurttaş, Piyasada biri kendi kendine istiridye ve midyenin oluşturduğu, diğeri de insanın ürettiği inciler var. Genelde de hakim olan kültür incisidir. Halkımızda incilerin doğurduğuna dair yaygın bir inanış var. Oysa bu satıcıların uydurduğu bir yalandır. İnci doğmamıştır ki doğursun. İşin aslı şu. Bozuk incilerin kenarlarında küçük çıkıntılar olur. Zamanla buradaki inci parçacığı düşer veya çıkar. Bunu gören inci sahibi de doğurduğunu düşünüyor. Bu yanlıştır. ifadelerini kullandı.

Bazı taşların faydaları ise şöyle: Sağlıklı ve uzun ömrün simgesi akik, kan dolaşımını kolaylaştırıp, sıkıntı gideriyor. Kaplan gözü, zihni keskinleştiriyor, sinirsel spazmları ve baş ağrılarını hafifletiyor. Sindirim bozukluklarına, algılama eksikliğine ve korkuya karşı koruyor. Aytaşı, duygusal dengeyi koruyor, tıkanmış lenf bezlerini temizliyor. Ametist ise strese, migrene, iştahsızlık, göz ağrısı, akciğer rahatsızlıklarına iyi gelip bağışıklık sistemini ve beyni güçlendiriyor. CİHAN
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.