Erkekler Türkçe anlamadı, Kadınlar İngilizce seslendi..

Yıllardır kadına şiddetin durdurulması için çaba harcayan STK'lar Türkçe çağrılardan bir sonuç alamayınca erkeklere bu kez ingilizce bir projeyle seslendi. Bakalım sonuç alabilecekler mi?

27 Ocak 2015 Salı 16:23
Erkekler Türkçe anlamadı, Kadınlar İngilizce seslendi..






Erkekler Türkçe anlamadı, Kadınlar İngilizce seslendi..

Kadına yönelik şiddetin hızla arttığı bir dönemde, Türkçe çağrılardan sonuç alamayan Sivil Toplum Kuruluşları şansını bu kez İngilizce bir projeyle denedi. Wo/Men for Women (Türkçe'ye nasıl çevrildiği konusunda bilgimiz henüz yok)  projesi kapsamında Şiddet Mağduru Kadınların Sesini duyurmayı amaçlayan Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği'nin kapanış toplantısına Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Dr. Sare Davutoğlu katıldı.

ERKEĞİN KÖTÜSÜ KARISINI, KADININ KÖTÜSÜ ÇOCUKLARINI DÖVER

Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, 'Kadına Yönelik Şiddeti Engellemek ve Şiddet Mağduru Kadınların Sesini Duyurmak Amaçlı Wo/Men for Women Projesinin kapanış toplantısında, "Anadolu'da hep söylenir, 'Erkeğin kötüsü karısını, kadının kötüsü çocuğunu döver' derler mesela... Bir erkeğe eşine vurmak yakışmaz, erkeğe ancak eşine vurulmak yakışır" dedi.

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından Küçükçekmece Sefaköy Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddeti Engellemek ve Şiddet Mağduru Kadınların Sesini Duyurmak Amaçlı Wo/Men for Women Projesinin kapanış toplantısına Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu da katıldı.

Sare Davutoğlu, "Anadolu'da hep söylenir, ' erkeğin kötüsü karısını, kadının kötüsü çocuğunu döver' derler mesela Orta Anadolu'da, Konya'da. Erkek aslında koruyucudur bizim kültürümüzde. Bunu yeniden ön plana çıkarmamız, erkeğe gerçekten kadına vurmak değil vurulmanın yakıştığını, kadını korumanın, çocuğu korumanın, çevreyi, doğayı korumanın yakıştığını vurgulamamız gerekiyor" diye konuştu.

ERKEĞE KADINA VURMAK DEĞİL, VURULMAK YAKIŞIR

Törende Sare Davutoğlu'ndan önce konuşan Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz de salonda bulunan kadınlardan hemcinsleri adına özür dilediğini söyleyerek, Bir utancı paylaştığımı ifade ediyorum. Bir erkeğe eşine vurmak yakışmaz, erkeğe ancak eşine vurulmak yakışır" edi. Bu sözünün bir beylik sözü olarak kabul edilmemesini isteyen Karadeniz, " Beş tane ablası olan. İki tane kız evlada sahip olan ve başka da çocuğu olmayan biri olarak üzerine titrediğimiz kızlarımın bir gün bir erkek tarafından şiddete maruz kalacağını düşünmek gerçekten bin titretiyor" diye konuştu.

ŞİDDET HER TOPLUMDA

Toplantıda son olarak kürsüye çıkan Sare Davutoğlu, günümüz toplumlarının önemli sorunlarından birinin kadına yönelik şiddet olduğunu belirterek," Hepimiz bu sorunun çözümü için bir şekilde sorumluluk olmak zorundayız. Bu ülkede kadına yönelik şiddeti konuşuyor olmak hepimizi üzüyor. Şiddete yol açan kültür doğrudan geleneklerden, törelerden kaynaklandığı gibi aynı zamanda modern insanın baş edemediği karmaşık problem alanlarından da kaynaklanıyor" dedi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET GELİŞMİŞ TOPLUMLARIN DA SORUNU

Kadına yönelik şiddetin gelişmiş Batı toplumlarında da olduğunu istatistiklerle anlatan Davutoğlu, " Coğrafya, Kültür, inanç ve değerler değişse de şiddet gerçeği değişmiyor. Şiddet yaş, din, ırk, ekonomik gelişmişlik ve eğitim düzeyinden bağımsız evrensel bir hal almış durumda. Kültürleri ve gelenekleri mahkum etmeden önce düşünmek, her şeyi düşünerek yerli yerine koymak durumundayız. Eğitim düzeyi yüksek şehirli kesimlerde de kadınlar şiddete maruz kalıyor" diye konuştu.

Avrupa ülkelerinde yaşanan şiddet olaylarına değinen Sare Davutoğlu, "Amerika'da her 9 saniyede bir bir kadın şiddete maruz kalıyor. Her üç kadından biri hayatının bir döneminde bir aile bireri tarafından şiddet görüyor. Yine Amerika'da her 3 kadından biri eşleri ve ya erkek arkadaşları, yada eski eşleri tarafından öldürülüyor. Yine Amerika'da kadınların yüzde 92'si aile içi şiddeti çok önemli bir kaygı kaynağı olarak görüyor. Bugün Avrupa Birliği Ülkelerinde de önemli oranda kadınlar şiddet mağduru" ifadelerini kullandı.

KADININ KÖTÜSÜ ÇOCUĞUNU DÖVER

Çocukken ailelerinden şiddete tanık olmuş erkeklerde şiddet eğiliminin daha fazla olduğuna dikkat çeken Sare Davutoğlu, " Toplumda güzel örneklerini gördüğümüz, kadına değer veren eşimiz, babamız, erkek kardeşlerimizi her daim örnek göstermeliyiz. Biraz önce belediye başkanımız güzel bir slogan hediye etti bu çalışmalara, aslında bizim toplumumuzda çok güzel ata sözlerimiz vardır. Anadolu'da hep söylenir, ' erkeğin kötüsü karısını, kadının kötüsü çocuğunu döver' derler mesela Orta Anadolu'da, Konya'da. Erkek aslında koruyucudur bizim kültürümüzde. Bunu yeniden ön plana çıkarmamız, erkeğe gerçekten kadına vurmak değil vurulmanın yakıştığını, kadını korumanın, çocuğu korumanın, çevreyi, doğayı korumanın yakıştığını vurgulamamız gerekiyor"dedi.

YASAL DÜZENLEMELERE VURGU

Yaşanan şiddet olaylarını en aza indirmek mümkünse yok etmek için yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, " Şiddete uğrayanların, şiddete yönelenlerin karşısındaki çaresizliği azalacak, sahipsiz olmadıklarını hissedecekler. Aile, akrabalar, sivil toplum ve devlet olarak hep birlikte onlara çaresiz ve sahipsiz olmadıklarını hissettirebilirsek işte o zaman caydırıcılığımız artmış olacak"diye konuştu.

ÇOCUK EĞİTİMİNE DİKKAT

Annelerin evlatlarını yetiştirirken şiddete başvurmamalarının önemine değinen Sare Davutoğlu, " Şiddet görenler, şiddet uygulama eğiliminde oluyorlar. Onun için aslında masum gibi görünen, ufak tefek vurmaların, azarlamaların gereksiz cezaların, çocuğun özellikle hak etmediği zamanda ya da yaptığı hataya orantısız olarak sert verilen cezaların, çocuğumuzdaki şiddet eğilimini kamçılayabileceğini unutmamalıyız " diye konuştu. Şiddetin öğrenilmiş bir davranış olduğunu tekrarlayan Davutoğlu, kitle iletişim araçlarının şiddeti özendirici yayınlardan kaçınmaları gerektiğini de sözlerine ekledi. DHA
Son Güncelleme: 27.01.2015 16:24
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.