Restorasyonu Süren Eyüpsultan Camii, eski kimliğine kavuşuyor. Cami ve Türbe haziresi içinde yılların getirdiği bakımsızlık ve ilgisizlikten zarar gören çok sayıda eser geleneksel yönleriyle vatandaşların ziyaretine açılacağı günü bekliyor.
Türkiye Gazetesi'nde Yücel Koç imzasıyla bugün verilen haberde tadı Zemzem Suyu'na benzetilen türbe içindeki kuyu eski yapısına yeniden kavuşturuluyor

İSTANBUL'DAKİ ZEMZEM KUYUSU

Eyüp Sultan Türbesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında imzalanan bir protokolle tadilat başlatılmıştı. Titiz bir çalışmanın yürütüldüğü türbede, Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub-el Ensari (Radıyallahu Anh) hazretlerinin kabrinin hemen ayak ucundaki kuyu suyu da korumaya alındı.
Yeraltı sularının bu kuyuya karışmaması ve türbe zeminindeki suyun yükselmemesi için İSKİ tarafından hazırlanan projeler Anıtlar Kurulu'na gönderildi. Halen devam eden çalışmalarla çevresel faktörlere karşı muhafazaya alınan kuyu suyunun tadı Mekke'deki zemzeme benzetiliyor. Hatta halk arasında bu suyun, zemzem ile aynı kaynaktan geldiğine inanılıyor. Yaklaşık 8-10 ay daha sürmesi beklenen restorasyon tamamlandığında, ziyaretçiler bu suyu yıllar sonra yeniden tatma imkanına kavuşacak. Kuyudaki bir diğer sürpriz ise depoya kaldırılıp, yerine demir kopyası yapılan tarihi ahşap çıkrığın tekrar yerine konması olacak.

ASLINA UYGUN HARC KULLANILIYOR

Hummalı bir çalışmanın yürütüldüğü türbede, kuyunun yanı sıra tüm yapı aslına döndürülmeye çalışılıyor. Çatıdan zemine kadar hemen her yere sıvanan beton ve alçı harç temizlendi. Duvarlarda ve zeminde bu sefer aslına uygun olarak “Horasan harcı” kullanılıyor. Çalışmayı yürüten ekip, orijinal harcı laboratuvara gönderip en ince ayrıntısına kadar analizini yaptırıyor, kendileri de buna göre harç hazırlıyor.
“Horasan harcı” ile beton arasındaki farkı sorduk, uzmanlar ilginç bir örnekle anlattı: “Horasan nefes alan bir malzeme, uygulandığı yer ile bütünleşiyor. Betonu çiçeğin dibine dökün kurutur, Horasan'ı dökerseniz hiçbir şey olmaz. Farkı bu.”
Elektrik kablolarından dolayı da ciddi sıkıntı ile karşılaşılan türbede bütün kablolar kesildi.

AYDINLATMA DA YENİ DÖNEM

Aydınlatmada artık yeşil ışık, mavi ışık olmayacak. Tamamen doğal bir aydınlatma yapılacak. Ziyaretçilerin, 6 ay olarak planlanan çalışmaların uzaması sebebiyle zaman zaman serzenişte bulunduğunu belirten görevliler, “Oysa çok hassas ve ince bir çalışma yürütüyoruz. Burayı teslim ederken çok ciddi bir envanter teslim edeceğiz. Yapılan tüm çalışmalar bir kitap haline getirilebilir. Önemli olan bizim doğru olanı yaptığımızın bilinmesi. 3-5 aylık bir iş değil yaptığımız. Duvarda çatlamalar var. Yapının mukavemeti büyük ölçüde bozulmuş. Oralara dolgu ve güçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bununla birlikte yapılan her iş aşama aşama fotoğraflanıyor ve video kaydı yapılıyor” dedi.


KUYU KABRİN AYAK UCUNDA
İslam coğrafyasında Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra en çok ziyaretçi akınına uğrayan Halid Bin Zeyd Ebu Eyub-el Ensari Hazretleri'nin (Radıyallahu anh) türbesindeki restorasyonda, kabrin hemen ayak ucundaki kuyuya çevreden başka suların karışmaması için tedbir alınıyor. Tadı zemzeme benzetilen su, türbe açıldığında hizmete girecek. Bunun için 8-10 ay daha beklemeniz gerekiyor.


DEPOYA KALDIRILDI

Eyüp Sultan Türbesindeki son durumu ilk defa Türkiye Gazetesi gün yüzüne çıkardı. Bu fotoğrafta görülen tarihi çıkrık uzun yıllar depoya kaldırılmış, yerine demirden yapılanı konulmuş. Şimdi bu da aslına döndürülüyor.


EYÜP CAMİİ DE RESTORE EDİLECEK
Ecdadın emanetine asırlar sonra yapılan en ciddi tadilatta sıra, türbeden sonra Eyüp Camii'ne gelecek. Caminin restorasyonunu için röleve çalışmalarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Bimtaş AŞ yürütüyor. Röleve çıkarılırken fotogrametri ve lazer tarama yöntemlerinin kullanıldığı açıklanmıştı. Özellikle Ramazan aylarında yüzbinlerce kişiyi ağırlayan cami, tafsilatlı bir çalışmadan sonra hizmet vermeye devam edecek. (Fotoğraflar: İrfan Özfatura, Ali Kemertaş)


FETİHTEN SONRA BULUNDU

Türkiye'nin ve İstanbul'un en önemli manevi mekânlarından biri olan Eyüp Sultan Türbesi'ni Fatih Sultan Mehmed Han inşa ettirdi. Her padişah buraya ihtimam gösterip ilaveler yaptırdı.

Halid bin Zeyd Ebu Eyyub-el Ensari Hazretleri (Radıyallahu anh), Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye hicret ettiklerinde evinde ağırlama şerefine ulaştı. Emeviler'in İstanbul kuşatması sırasında şehit düştü. 784 yıl sonra İstanbul fethedildi. Akşemseddin hazretleri, kabrin yerini, gördüğü bir rüya üzerine keşfetti. Fatih Sultan Mehmed Han da kabrin bulunduğu alana sekizgen türbeyi inşa ettirdi. İnsan, “Kabre türbe inşâ ettiren Fatih Sultan Mehmed Han, bakımsız halini görse acaba ne derdi?” diye düşünmeden edemiyor. Daha sonra gelen padişahlar da buraya ihtimam gösterdi. Önceleri bahçe olan bölüm, 3. Selim döneminde türbeye eklendi. En yoğun onarımlar da bu dönemde yapıldı. Türbede Sultan II. Abdülhamid Han'ın kendi eliyle yaptığı sedef kakma kapı da bulunuyor.