Karslı; PKK masum değil, ama dağdakiler de evladımız

Terör örgütü PKK'nın 11 ekimden itibaren ateş-kes ilan edeceğini açıklamasının ardından, PKK ile ilgili önemli bir açıklama da Merkez Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Karslı'dan geldi. Karslı 'Örgüte katılanlar da bu ülkenin evladıdır' dedi..

09 Ekim 2015 Cuma 21:41
Karslı; PKK masum değil, ama dağdakiler de evladımız






Karslı; PKK masum değil, ama dağdakiler de evladımız

Terör örgütü PKK'ya yönelik ilk kez kendini Türk siyasetinin merkezinde konumlandıran muhafazakar değerlerele sıkı sıkıya bağlılığıyla bilinen Merkez Parti Genel Başkanı Prof.Dr Abdurrahman Karslı'dan farklı sesler geldi. Prof.Dr. Karslı katıldığı TV programında 'PKK Türkiye'nin başına örülmüş bir çoraptır. Masum bir hareket değildir, ancak dağa çıkanlar da bu ülkenin evlatlarıdır' dedi..

HEDEFİNDE ERDOĞAN VARDI

Merkez Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, 2005 yılında AB Fatihi olarak adlandırılan Erdoğan'ın, yanlış bir yola girdiğini, halife olmaya soyunarak ülkeyi Ortadoğu'ya benzetmek istemesinin faturasını ülkenin ödediğini söyledi.

KRT'de "Siyaset ve Adalet" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Karslı, Şırnak'ta Hacı Lokman Birlik'e ait cesedi, paralel yapının sürüklediğini iddia eden Galip Ensarioğlu'na tepki gösterdi. Karslı, "PKK'dan mesul Aydın Doğan ve grubu, hukuksuzluklardan mesul paralel yapı, ekonominin kötüye gidişinden mesul faiz lobisi oluyor. O zaman bu hükümet, bu ülkede neye bakıyor?" diye sordu.

Cemaate yakınlığıyla bilinen televizyon kanallarını yayın ağından kaldıran Dıjiturk'ün kararını da değerlendiren Merkez Parti Lideri, "Bir ticari şirketin, savcının beyanı üzerine, hem şirketlere hem müşterilerine karşı aldığı bu karar hukuki değildir. Çünkü hukuki bir metne bağlanmış, sabit bir husus yoktur" ifadesini kullandı.

Prof.Dr. Karslı, Lokman Birlik'in cesedine yapılan muamelenin tarihi ve dini geçmişle bağdaşmadığını belirterek, şu örnekleri verdi:

"Cephede bire bir mücadele ettiğimiz insan yaralanıp esir olarak elimize düşerse, ona misafirimiz gibi muamele etmişiz, ölmüşse de ona sanki bizden biri ölmüş gibi yapılması gerekenleri yapmışsızdır. İnanç açısından baktığımız zaman, peygamberimiz zamanında yaşanmış bir hadiseyi aktarayım. Peygamberimiz sahabeleriyle otururken, bir cenaze geliyor. Cenaze tam önünden geçerken peygamberimiz ayağa kalkıyor. Cenaze geçtikten sonra, diyorlar ki, ya Resullullah, o geçen Müslüman biri değildi. Peygamberimizin ifadesi aynen şudur: Olsun o da bir insandır, onun için saygı göstermemiz gerekir."

"DAĞA ÇIKANLAR DA BİZİM EVLADIMIZ"

PKK'nın masum bir hareket olmadığını vurgulayan Karslı, küresel güçlerden ve içerdeki bir kısım insandan destek alarak Türkiye'nin önüne konulan bir oyun olduğunu söyledi.

Merkez Parti Lideri Karslı, şöyle devam etti:

"PKK, Türkiye'nin başına örülmüş bir çoraptır. Masum bir hareket değildir. Ancak Türkiye'den kullanılan ve devşirilen insanların bizim üzerimizde hakları var. Biz bu insanlara Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu yandan bu yana ne verdik, ne anlattık? Özellikle bu hükümet zamanında bu insanların temel hak ve özgürlükleri hep pazarlık konusu oldu. ‘Paket, paket, paket' denilerek, ‘bu pakette bu kadar, bu pakette bu kadar vereceğiz' diyerek pazarlık konusu haline getirildi. Ben PKK'nın hukuksuz ve gayrimeşru bir mücadele içinde küresel güçlerin 12 Eylül'den sonra planlı olarak bizim önümüze koyduğu Türkiye'den de bir kısım hainlerle bu işi kotarmaya çalıştıklarını söylediğim halde, kendimi bu insanlara karşı mesul hissediyorum. Bunlar bizim memleketimiz evladı. Neden gidiyorlar dağa? Biz bu çocuklara ne anlattık?"

"BURADA BİZİM DE HATAMIZ VAR"

Karslı, Güneydoğu'da yaşanan bir hadiseyi de şöyle aktardı:

"Dağda şehit olan bir kardeşimizin teyzesinin ya da bir yakının çocuğu da PKK'lı olarak dağda öldürülmüş. PKK'ya karşı mücadele eden bir askerle PKK'lı olarak öldürülen bir insanı aynı mezara koydular yan yana. Onların babaları taziyeleri beraber kabul etti ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine dedi ki bu insanlar, bu çocuklar beraber büyüdü, beraber oynadı, bunlar birbirinin akrabası, artık bu kan bitsin. Beraber büyüyen iki insandan biri orduda şehit olup, birisi dağa çıkıp öldürülüyorsa, bizim burada bir hatamız var. Biz derken, devlet olarak, millet olarak hatamız var, STK'lar olarak hatamız var, aydın olarak hatamız var. Neden bu insanlar dağa çıktılar? Bütün bunlardan sonra bir insan, bir mücadelede öldürülmüşse onun cenazesine karşı artık insani ve İslami bir muamele yapılmalıdır."

"MEDYA BASKI ALTINDA"

Karslı, yönünü batıya dönerek yıllarca AB kriterlerini tartışan, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla basın ve ifade hürriyetinin önünü epeyce açan Türkiye'nin, Ortadoğu memleketlerine benzetilmek istendiğini söyledi. Medyanın baskı altında olduğunu savunan Karslı, Dijiturk'ün aldığı kararı da eleştirdi.

Merkez Parti Lideri, "Digiturk'ün yaptığı hizmet umum basına yönelik bir hizmettir. Bu hizmetten istifade eden tüketiciler var. Dolayısıyla, digiturk bu tasarrufu yaparken hem o hizmet verdiği basın kurumlarını düşünmeli hem de kendisiyle sözleşme yapıp hizmet alan şahısları göz önünde bulundurmalıdır. Her iki açıdan baktığınız zaman doğru bir karar değil. Çünkü ben bir fert olarak sözleşme imzalarken neyi düşünüyorum? Böyle bir platformda, arzu ettiğim bütün basın kuruluşlarını bulacağımı düşünüyorum. Öte yandan basın kuruluşları sözleşme yaparken, kendi planını ona göre yapıyor. Ona göre kendi bütçesini, ticari faaliyetini düzenliyor. Hem fert hem de hizmet alan kurum açısından düşündüğünüz zaman bunun bir karara ve hukuki bir gerekçeye dayandırılması gerekir. Savcının iddiasını hepimiz biliyoruz. Hukukta diyoruz ki, savcınınki bir iddiadır. Hatta kovuşturmada ciddi şüphelenip hazırladığı, son merhaledeki iddia, onun ileri sürdüğü varsayımlardır. Bu, hukuki mercilerde tartışılacak, sonunda hakim bir karar verecek. Onun için, sadece savcının yazısı üzerine alınmış bir karardır. Digiturk bir tüzel kişilik, bir ticari şirket, hizmet verdiği insanlar ve ticari hizmetler var. Bir ticari şirketin savcının beyanı üzerine, hem şirketlere hem şahıslara karşı aldığı bu karar hukuki değildir. Çünkü hukuki bir metne bağlanmış, sabit bir husus yoktur" diye konuştu.
 
Son Güncelleme: 06.02.2017 19:30
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.