Bir subay tarafından suçlu profilleme konusunda yazılan ilk kitabın sahibi Jandarma Yüzbaşı Fatih Aydın, kitabında Türkiye'deki cinayetlerin büyük çoğunluğunun fail ile mağdur arasında yakın ilişki bulunması sayesinde çözüldüğünü, gelecekte psikolojik nedenlerle işlenen cinayetlerin artacağını savundu.
Yüzbaşı Aydın'ın ''Suçlu Profilleme'' adlı kitabı yayımlandı.
Kitabında kolluk kuvvetlerinin suçu çözmekle görevli olduğunu anımsatan Aydın, aydınlatılan suçların suç işleme potansiyeli taşıyanlara karşı caydırıcılık sağladığını belirtti.
Bazı suçların aydınlatılmasının zor olduğuna dikkati çeken Yüzbaşı Aydın, bu tür durumlarda suçlu profillemenin etkili bir soruşturma yöntemi olduğunu ifade etti. Failin etrafındaki çemberi daraltmak amacı taşıyan ve dünya genelindeki kolluk kuvvetlerince sıklıkla kullanılan bu yöntemin Türkiye'de sistematik olarak kullanılmadığını ileri süren Aydın, Türkiye'deki kolluk kuvvetlerinin genellikle klasik yöntemleri kullandığını bildirdi.
Yüzbaşı Aydın, kitabında şu bilgilere yer verdi:''İşsizliğin, ekonomik sıkıntıların, bireyselleşmenin ve yozlaşmanın arttığı, toplusal denetimin azaldığı ve evlilik kurumunun zayıfladığı günümüz koşulları göz önünde bulundurulduğunda gelecekte psikolojik nedenlerle işlenen suçların artması beklenen sonuçlardandır. Ülkemizde öldürme olayları çoğunlukla fail ile mağdur arasında ilişkinin bulunduğu namus, kıskançlık, kan davası, arazi anlaşmazlığı, hakaret gibi belli nedenlerle gerçekleştiriliyor. Bu durum cinayetlerin ortalama yüzde 85 gibi bir oranla aydınlatılmasını sağlıyor. Suçlu profilleme bir uzmanlık alanıdır. Temelinde suçluların suç işledikleri yerlerde bıraktıkları psikolojik ipuclarını değerlendirerek kişilik özelliklerini ortaya çıkartılabileceği düşüncesi yatmaktadır. Suçun işleniş yöntemi bir kişiliği yansıtır. Bu nedenle suçun işleniş biçimine bakılarak fail konusunda bilgi sahibi olunabilir.''
HER SUÇLUNUN BİR İMZASI VAR
Her suçun kendine özgü özellikleri olduğunu belirten Yüzbaşı Aydın, bunun ''suçlunun imzası'' olarak adlandırılabileceğini belirtti. Olay yerlerinin psikolojik olarak da bir çok ipucunu barındırdığını vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:
''Mağdurun olay yerinde nasıl bir pozisyonda bırakıldığı önemlidir. Mağdurun pozisyonu failin yaşadığı pişmanlığı ya da öfkeyi de belli eder. Olayın zamanı da fail hakkında bilgi verir. Bir serinin parçası olan olayların gündüz ve çalışma saatleri içinde gerçekleşmesi durumunda failin boş zamanı olduğu düşünülür. Bu da failin işsiz, emekli ya da öğrenci olabileceğini ortaya çıkarır. Gece, hafta sonu ya da mesai saatinin dışındaki olaylar ise failin düzenli bir işinin olduğunun göstergesidir.''
