Öcalan: Silahları bırakın, sınırdışına çıkın

21 Mart 2013 Perşembe 12:56
Öcalan: Silahları bırakın, sınırdışına çıkın






Abdullah Öcalan'ın günlerdir merakla beklenen mesajı Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında BDP'li iki vekil tarafından okundu.Açıklama öncesinde BDP ve DTK Eşbaşkanları, milletvekilleri ve belediye başkanları tek tek sahneye çağrıldı. Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder kürsüye geldi.Pervin Buldan, ilk olarak Abdullah Öcalan'ın mesajını Kürtçe okudu. Daha sonra ise Sırrı Süreyya Önder, aynı mesajı Türkçe seslendirdi. PKK'ya silah bırakma çağrısı yapan Öcalan, örgüte “Sınırdışına çekilin” dedi."Artık siyaset dönemi" diyen Öcalan'ın mesajından öne çıkanlar şöyle:Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'ndan gönderdiği mektup, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından Kürtçe, BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder tarafından Türkçe okundu. Öcalan, PKK'lıların silahları bırakıp sınır dışına çıkmasını istedi.      Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan Nevruz Parkı'nda Nevruz kutlamalarına katılan kalabalığa seslenen BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesajı okudu. Önder, ''Güneşi içimizi ısıtsın diye size Kürt halkının selamını getirdik. Başta Amed halkına, onların dostlarına, bütü n Türkiye halklarına, kadınlara, gençlere mazlumlara selam, barış dileğini getirdik, Nevruzunuz kutlu olsun. Öcalan bu savaş dönemini sonlandıracak, bu toplumda tam bir demokrasiyi, onurlu bir barışı yeşertecek mektup kaleme aldı, sizinle, Türkiye ile ve tüm dünya ile bu mektubu paylaşacağım'' dedi.    Sırrı Süreyya Önder, yaptığı kısa açılış konuşmasının ardından Öcalan'ın mektubunu okudu. Önder, ''Öcalan diyor ki, mazlumların ö zgürlük ve nevruzu kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış, canlanış ve direniş günü olan nevruzu en geniş katılım ile kutlayan Ortadoğu ve Orta Asya halklarına. Selam olsun yeni bir dönemin milad ı ve gün ışığı olan nevruzu büyük bir coşku ile kutlayan bütün kardeş halklara. Selam olsun bu yolun yolcularına. Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı lıklarla, dinlerle, mezheplerle, kardeşçe yaşayan Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç'in kardeşleridir. Halay ve delilo, horon ve zeybek akrabadır. Bu büyük medeniyet, bu kardeş topluluklar, siyasi baskılarla birbirine düşürülmeye çalışılmış hakkı, hukuku, eşitlik ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşa edilmeye çalışılmıştır.    Sömürü rejimleri baskıcı ve inkarcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Ortadoğu ve Orta Asya artık uyanıyor, kendine ve aslına dönüyor, birbirine karşı kışkırtıcı savaşlara artık dur diyor. Alanları dolduranlar artık barış diyor, kardeşlik diyor, çözüm istiyor. İçinde bulunduğumuz çaresizliğe, bilgisizliğe, köleliğe isyan ile başlayan bu mücadele bugün görüyorum ki bu haykı rış ile iyi bir noktaya ulaşmıştır. Bizim tavrımız hiçbir ırka, dine, mezhebe karşı olmamıştır, olamaz. Kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, geri bırakılm ışlığa olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Yeni bir Türkiye'ye yeni bir Ortadoğ u'ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz''.      ''SİLAHLI SÜREÇ DEMOKRATİK SÜRECE KAPI AÇIYOR''    Sırrı Süreyya Önder Öcalan'ın mesajının devamında kalabalığa şöyle seslendi:    ''Mesajımı yüreğine katan yüce kadınlar, sesime kulak kesen insanlar bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden demokratik sürece kapı açılıyor. Siyasi sosyal yanı ağır basan bir süreç başlıyor. Biz onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik. Bu fedakarlıkların hiç biri boşa gitmedi. Kürt özbenliğini yeniden kazandı, kutlu olsun. Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun noktasına geldik. Yok sayan, inkar eden anlayış yerle bir oldu. Akan kan Türküne, Kürd üne, Lazına bakmadan bu coğrafyanın bağrından akıyor. Milyonların şahitliğinde diyorum ki artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Yüreğini bana açan herkesin sürecin hassasiyetini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum bu yeni bir başlangıçtır. Mücadeleyi bırakmak değil, daha farklı bir mücadele başlatmaktır. Anadolu tarihine yakarış şekilde tüm halkların  özgür eşit olması için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bu nevruz münasebetiyle Kürtler kadar Ermeni, Asurileri ve diğer toplulukları da özgürlük ve eşitlik ışıklarında görmeye ve yaşamaya çağırıyorum. Türkiye halkı bu gün kadim Anadolu'yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam coğrafyasında kardeşçe yaşanılmıştır. Bu zulüm cenderesinden çıkış yapmak için Ortadoğu'nun iki temel gücü olarak kendi öz kültü r ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum''.      ''ZAMAN ÇATIŞMA DEĞİL KARDEŞLİK VE KUCAKLAMA ZAMANIDIR''    Öcalan'ın mesajının devamında şunlara yer verildi:    ''Zaman çatışmanın birbirlerini horlamanın değil, ittifakın birlikteliğin, kucakla şma ve helalleşme zamanıdır. Çanakkale'de omuz omuza şehit düşen Türkler ve K ürtler, Kurtuluş Savaşı'nı birlikte yapmışlar, 1920 meclisini birlikte açmışlardır. Ortak geçmişimizin ortaya koyduğu gerçek, ortak geleceğimizi de birlikte kurmamızı gösteriyor. Kürt ezilen halkları en eski sömürge ve ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri, tarikatları, işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden dışlanan herkesi çıkışın yeni seçimi olan demokratik moderniteye sahip çıkmaya çağırıyorum. Herkesin özgürce ve kardeşçe bir arada yaşayacağı yeni bir model arayışı ekmek kadar, su kadar ihtiyaç hale gelmi ştir. Yakın tarihte Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen milli kurtuluş savaşının daha karışık bir türevini yaşıyoruz. Son doksan yılın t üm eksiklik ve hatalarına rağmen mağdur edilmiş büyük felakete uğramış halkları yanımıza alarak bir model inşa ediyoruz. Bu toprakların tarihinde önemli bir yer tutan biz kavramının geliştiği anlamı teke indirilmiştir. Biz kavramına eski ruhunu geri vermelidir. Bizi bölmeye çalışanlara karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere inat birleşeceğiz. Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnemeyen uçuruma sürüklenirler. Savaştan yorgun düşen Ortadoğu halkları artık yeniden doğmak, ayağa kalkmak istiyor. Bu nevruz hepimize yeni bir mücadelesidir. Yeni mücadelenin zemini fikir ideoloji ve demokratik siyasettir. Selam olsun demokratik barış çözümünü destekleyenlere. Selam olsun sorumluluk isteyenlere. Yaşasın nevruz, yaşasın halkların kardeşliği''. 
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.