İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu (ŞMTG) Başkanı Zekeriya Mete, Dubai'de ofis açmayı planladıklarını ve bu ofisin bir ilk olacağını belirterek, ''Dubai'yi, ticaretin çok rahat yapıldığı, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine serbest geçişin kolay olduğu bir üs olarak kullanmayı hedefliyoruz'' dedi. Dubai'de 18. kez gerçekleştirilen gıda, gıda teknolojileri ve paketleme fuarı Gulfood'a Türkiye'den den 18 firma katıldı.Fuarda konuşan Mete, Birlik olarak 2012 Ocak ayında yaklaşık 140 milyon dolar, 2013 Ocak ayında 155 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini ve sektörde yüzde 15 ihracat artışına ulaşıldığını belirterek, Grup olarak potansiyel olabilecek bölgelerde kendilerini göstermeye çalıştıklarını kaydetti. Dubai'de Grubun ofisi açmayı planladıklarını ifade eden Mete, şunları söyledi:''Dubai'de açacağımız ofis bir ilk olacak. Libya'da da bir ofis açmayı düşünüyoruz. Dubai'yi, ticaretin çok rahat yapıldığı, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine serbest geçişin kolay olduğu bir üs olarak kullanmayı hedefliyoruz. Burada bir showroom düzenleyip ticaret müşavirimizle koordineli bir şekilde bir yapıda, Türkiye'deki üreticileri ihracatçılarla koordine edecek, destek olacak, ürünleri tanıtacak, diyalog konusunda katkı sağlayacak. Dubai'yi bir üs olarak kullanırsak belki sektör adına biraz daha menfaat elde ederiz. Çok kısa bir sürede kendi prosodürlerimizi hallettikten sonra yönetim kurulundaki arkadaşımızla yerini belirleyip ticaret müşavirine bağlı olarak böyle bir yapıyı harekete geçirmeyi planlıyoruz.'' 3 milyar dolar ihracat hedefliyoruz Mete, Türkiye'nin bugün geldiği durum ve konumun herkesin farkında olduğunu anlatarak, dışarıdan iyi bir imajın olması gerektiğini, kendilerinin çeşitli ülkelerde yaptıkları faaliyetleri derleyerek kataloglar çıkardıklarını aktardı.Bazı tanıtım gruplarının başarı gösteremediğine işaret eden Mete, ''Yönetimde olanların aynı fikirde olmanız mümkün değil. Biz karar verme noktasında çoğunluğa ulaştığımızda hareket ediyoruz. Grup olarak sürtüşme yaparken de bu sürtüşmeyi sektör adına yaptık'' diye konuştu. Mete, Tanıtım Grubu'nun hedefinde Brezilya, Amerika, Japonya, Kanada, Kore ve Meksika gibi 20 ülke bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:''Birliğin 2012'yi 2 milyar 300 milyon dolar ihracat ile kapattı. Bu yıl da 3 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz. Tanıtım Grubu'nun farklı ülkelerde her ay birden fazla etkinliği oluyor. 5-8 Mart'ta da Japonya'daki fuarda olacağız. Gulfood fuarının imkanları dar. Fuara, 18 firma sığdırabildik ama müşterilerimiz artık bizim hangi standatlarda iş yaptığımızı biliyor. Türk işadamının imajı oturmuş durumda. Her yerde ürün satabiliriz bu konuda bir sıkıntımız yok. Ortadoğulu, Afrikalı müşteriler bir Türk markasını kapabilmek için yarışıyor.'' İhracatçı patent davalarından şikayetçi Mete, markalaşma yolunda Türkiye'de sıkıntı yaşandığını ifade ederek, yaşanılan sorunları şöyle anlattı:''Bu, her geçen gün baskı unsuru olarak kendini gösteriyor. Türk firmaları büyüdükçe birilerini rahatsız ediyor. Türk Patent Enstitüsü'nden tescilinizi alıyorsunuz, yurt dışında da tescilini alıyorsunuz, malınızı satıp belli bir noktaya getiriyorsunuz sonra yabancı şirket gelip size; 'sizin mal benim malıma benziyor', 'bu renk benim rengime benziyor' gibi bahaneler yapıyor. Ben muzu tanıtırken başka renkte tanıtamam ki muzun rengi sarıdır. Yurt dışındaki firmaya böyle bir dava açsanız bırakın kazanmayı binlerce, yüz binlerce dolarlık masraf yaptığınızla kalırsınız ve sonuç alamazsınız. Yurt dışında sizin standınızda ürünlerinizi toplatmaya kadar geliyor. Baskı önemli değil de kendi ülkenizde kendi mahkemelerinizin sizin aleyhinizde karar vermesi, bilirkişiyi bile dikkate almaması üzüyor. Patent konusunda bir dosya hazırlattık ilgili mercilere sunacağız. Dünya ile güreşe çıktığınızda oyun stilleri öğreniyorsunuz, farklı çelme takınca 'haydi bu da mı vardı' diyorsunuz.''Zekeriya Mete, 2023 hedeflerine ulaşmak için topyekün kalitenin gelişmesi gerektiğini belirterek, ''Sanayiyi Anadolu'ya yayalım diyoruz, ama Anadolu'dan nasıl ihracat yapacağız. Altyapı yetersizliği kaşımıza çıkıyor'' dedi. Elvan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, patent konusunda yaşadığı soruna ilişkin şunları söyledi:''Markalar güçlü olduğu ülkelerde kalkıp dava açıyorlar. Bu davaları o markalara karşı Fransa'da, Almanya'da kazanmak mümkün değil. Son 4-5 yıldır bizim sektöre yönelik inanılmaz bir boyut kazandı. Daha önce tekstilcilere de yldırma politikası uygulanmış. Mesela biz artık Fransa'daki fuarlara gitmeme kararı aldık. Fuarlara gidiyorsunuz, standı açıyorsunuz, avukatlar dolaşıyor ve 'ambalajın rengi, dizaynı benziyor' diyerek, daha fuar esnasında tutanak tutturtup mahkeme kolluk kuvvetleriyle 'bu ürünü burdan kaldırın' diyerek yıpratıyorlar. Böyle devam ederse Almanya'daki fuarlara da katılmayacağız. Türkiye'nin yükseliş trendi Avrupa'da yıllardır bu işi yapan üreticileri rahatsız ediyor. Bizim 4 markamız bu şekilde zarar gördü. Yaklaşık 200 bin avro zararımız oldu. Markamız da iptal oldu.'' ŞMTG Mehmet Aslan da sahibi olduğu şirketine ilişkin, ''5 sene önce 1 milyon dolar ihracatı nasıl yaparız diye düşünürken, şimdi 6 milyon dolar ihracat yapıyoruz. 5 sene sonra 20 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyoruz'' dedi. 152 ülkeden yaklaşık 70 bin kişinin ziyaret etmesi beklenen Gulfood fuarı, 28 Şubat Perşembe gününü sona erecek.
25 Şubat 2013 Pazartesi 10:18
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu (ŞMTG) Başkanı Zekeriya Mete, Dubai'de ofis açmayı planladıklarını ve bu ofisin bir ilk olacağını belirterek, ''Dubai'yi, ticaretin çok rahat yapıldığı, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine serbest geçişin kolay olduğu bir üs olarak kullanmayı hedefliyoruz'' dedi. Dubai'de 18. kez gerçekleştirilen gıda, gıda teknolojileri ve paketleme fuarı Gulfood'a Türkiye'den den 18 firma katıldı.Fuarda konuşan Mete, Birlik olarak 2012 Ocak ayında yaklaşık 140 milyon dolar, 2013 Ocak ayında 155 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini ve sektörde yüzde 15 ihracat artışına ulaşıldığını belirterek, Grup olarak potansiyel olabilecek bölgelerde kendilerini göstermeye çalıştıklarını kaydetti. Dubai'de Grubun ofisi açmayı planladıklarını ifade eden Mete, şunları söyledi:''Dubai'de açacağımız ofis bir ilk olacak. Libya'da da bir ofis açmayı düşünüyoruz. Dubai'yi, ticaretin çok rahat yapıldığı, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine serbest geçişin kolay olduğu bir üs olarak kullanmayı hedefliyoruz. Burada bir showroom düzenleyip ticaret müşavirimizle koordineli bir şekilde bir yapıda, Türkiye'deki üreticileri ihracatçılarla koordine edecek, destek olacak, ürünleri tanıtacak, diyalog konusunda katkı sağlayacak. Dubai'yi bir üs olarak kullanırsak belki sektör adına biraz daha menfaat elde ederiz. Çok kısa bir sürede kendi prosodürlerimizi hallettikten sonra yönetim kurulundaki arkadaşımızla yerini belirleyip ticaret müşavirine bağlı olarak böyle bir yapıyı harekete geçirmeyi planlıyoruz.'' 3 milyar dolar ihracat hedefliyoruz Mete, Türkiye'nin bugün geldiği durum ve konumun herkesin farkında olduğunu anlatarak, dışarıdan iyi bir imajın olması gerektiğini, kendilerinin çeşitli ülkelerde yaptıkları faaliyetleri derleyerek kataloglar çıkardıklarını aktardı.Bazı tanıtım gruplarının başarı gösteremediğine işaret eden Mete, ''Yönetimde olanların aynı fikirde olmanız mümkün değil. Biz karar verme noktasında çoğunluğa ulaştığımızda hareket ediyoruz. Grup olarak sürtüşme yaparken de bu sürtüşmeyi sektör adına yaptık'' diye konuştu. Mete, Tanıtım Grubu'nun hedefinde Brezilya, Amerika, Japonya, Kanada, Kore ve Meksika gibi 20 ülke bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:''Birliğin 2012'yi 2 milyar 300 milyon dolar ihracat ile kapattı. Bu yıl da 3 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz. Tanıtım Grubu'nun farklı ülkelerde her ay birden fazla etkinliği oluyor. 5-8 Mart'ta da Japonya'daki fuarda olacağız. Gulfood fuarının imkanları dar. Fuara, 18 firma sığdırabildik ama müşterilerimiz artık bizim hangi standatlarda iş yaptığımızı biliyor. Türk işadamının imajı oturmuş durumda. Her yerde ürün satabiliriz bu konuda bir sıkıntımız yok. Ortadoğulu, Afrikalı müşteriler bir Türk markasını kapabilmek için yarışıyor.'' İhracatçı patent davalarından şikayetçi Mete, markalaşma yolunda Türkiye'de sıkıntı yaşandığını ifade ederek, yaşanılan sorunları şöyle anlattı:''Bu, her geçen gün baskı unsuru olarak kendini gösteriyor. Türk firmaları büyüdükçe birilerini rahatsız ediyor. Türk Patent Enstitüsü'nden tescilinizi alıyorsunuz, yurt dışında da tescilini alıyorsunuz, malınızı satıp belli bir noktaya getiriyorsunuz sonra yabancı şirket gelip size; 'sizin mal benim malıma benziyor', 'bu renk benim rengime benziyor' gibi bahaneler yapıyor. Ben muzu tanıtırken başka renkte tanıtamam ki muzun rengi sarıdır. Yurt dışındaki firmaya böyle bir dava açsanız bırakın kazanmayı binlerce, yüz binlerce dolarlık masraf yaptığınızla kalırsınız ve sonuç alamazsınız. Yurt dışında sizin standınızda ürünlerinizi toplatmaya kadar geliyor. Baskı önemli değil de kendi ülkenizde kendi mahkemelerinizin sizin aleyhinizde karar vermesi, bilirkişiyi bile dikkate almaması üzüyor. Patent konusunda bir dosya hazırlattık ilgili mercilere sunacağız. Dünya ile güreşe çıktığınızda oyun stilleri öğreniyorsunuz, farklı çelme takınca 'haydi bu da mı vardı' diyorsunuz.''Zekeriya Mete, 2023 hedeflerine ulaşmak için topyekün kalitenin gelişmesi gerektiğini belirterek, ''Sanayiyi Anadolu'ya yayalım diyoruz, ama Anadolu'dan nasıl ihracat yapacağız. Altyapı yetersizliği kaşımıza çıkıyor'' dedi. Elvan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, patent konusunda yaşadığı soruna ilişkin şunları söyledi:''Markalar güçlü olduğu ülkelerde kalkıp dava açıyorlar. Bu davaları o markalara karşı Fransa'da, Almanya'da kazanmak mümkün değil. Son 4-5 yıldır bizim sektöre yönelik inanılmaz bir boyut kazandı. Daha önce tekstilcilere de yldırma politikası uygulanmış. Mesela biz artık Fransa'daki fuarlara gitmeme kararı aldık. Fuarlara gidiyorsunuz, standı açıyorsunuz, avukatlar dolaşıyor ve 'ambalajın rengi, dizaynı benziyor' diyerek, daha fuar esnasında tutanak tutturtup mahkeme kolluk kuvvetleriyle 'bu ürünü burdan kaldırın' diyerek yıpratıyorlar. Böyle devam ederse Almanya'daki fuarlara da katılmayacağız. Türkiye'nin yükseliş trendi Avrupa'da yıllardır bu işi yapan üreticileri rahatsız ediyor. Bizim 4 markamız bu şekilde zarar gördü. Yaklaşık 200 bin avro zararımız oldu. Markamız da iptal oldu.'' ŞMTG Mehmet Aslan da sahibi olduğu şirketine ilişkin, ''5 sene önce 1 milyon dolar ihracatı nasıl yaparız diye düşünürken, şimdi 6 milyon dolar ihracat yapıyoruz. 5 sene sonra 20 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyoruz'' dedi. 152 ülkeden yaklaşık 70 bin kişinin ziyaret etmesi beklenen Gulfood fuarı, 28 Şubat Perşembe gününü sona erecek.
