Kuran’ý koltuðunun altýna alýp taziye evine koþan kaç baþbakan tanýdýnýz? Leyla CEYLAN Doðu Türkistan, yani Çin halk Cumhuriyeti’ndeki “Sincan Özerk Bölgesi” bendenizin ata topraðýdýr… Büyük büyük dedelerimin oralardan geldiði, bir çok delille malumdur.. Doðu Türkistan, bizler için “Kaf daðýnýn ardýndaki ülke”ydi yýllar yýlý.. Þimdilerde gidilir, görülür, gezilir olsa da, halâ “uzak bir diyardýr” bu topraklarýn insanýna.. Bizim uçakla bile gitmeye yüksündüðümüz o uzak diyarlardan yürüyerek gelmeyi göze almýþtý Ýsa Yusuf Alptekin Bey.. Ailesi, bir avuç akrabasý ve arkadaþýyla Asya’nýn karlý daðlarýný yürüyerek aþmýþ, Hindistan’a ulaþmýþtý. Oradan Suudi Arabistan’a, oradan Mýsýr’a ve ardýndan Ýstanbul’a gelmesi yýllar sürmüþtü. Doðu Türkistan’ýn ebedi çilekeþlerinden biriydi rahmetli Ýsa Yusuf Alptekin Bey.. Türkistan’ýn lideri, Türk dünyasýnýn umuduydu. Ölümcül mücadeleler ve sürgünlerle geçen çileli ömrünü burada anlatmam elbette mümkün deðil… Maksadým baþka… …… Ýsa Bey’in çilesi, 17 Aralýk 1995 gecesi Zeytinburnu’ndaki mütevazý evinde nihayet buldu. Mutlak Cennet’tedir, Allah-u alem.. Akþam saatlerinde vefat etmiþ, haber sevenlerine ulaþtýðýnda gece bir hayli ilerlemiþti. Acý içinde taziye evine koþan kadim dostlarýndan biri de sýrdaþý ve arkadaþý rahmetli gazeteci Mehmet Emin Alpkan’ýn oðlu Kürþat Alpkan’dý. Kürþat o gün yaþadýklarýný, Necmettin Erbakan Hocaefendi’nin vefat ettiði gün hatýrlamýþ ve biz kadim dostlarýna anlatmýþtý: ………. “Taziye evine vardýðýmda gece yarýsý olmuþtu. Ýsa Bey’i bir odanýn köþesindeki yataða yatýrmýþlar üstünü de örtmüþlerdi. Ýçerisi loþtu ve yataðýnýn baþýnda bir adam, boynunu kýrmýþ, usulca ama huþu içinde Kur’an okuyordu. Odadaki birkaç kiþiyi elimle selamlayýp köþedeki mindere sessizce oturdum. Ýsa Bey’in baþýnda Kur’an okuyan adamý merak ediyordum ama bulunduðum yerden yüzünü seçemiyordum.. Kur’an bitti, fatiha okuduk.. Gözüm hafýzdaydý. Hafýz kalkýp odadaki az sayýda misafiri selamladý… Ve gelip yanýma oturdu. Gözlerime inanamadým. Dönemin Ýstanbul Büyükþehir belediye Baþkaný Recep Tayip Erdoðan’dý. Haberi duyar duymaz gelmiþ, cebinden eksik etmediði Musaf’ýný çýkarýp okumaya baþlamýþtý. Türkiye’nin hiç ama hiç alýþýk olmadýðý bir þeydi bu… Býrakýn Ýstanbul Belediye baþkanýný, bir kamu görevlisinin taziye evinde Kuran okuduðu bile görülmüþ iþitilmiþ þey deðildi o güne kadar. ……. Kürþat bu olayý anlattýktan sonra “Göreceksiniz. Necmettin Erbakan’ýn da evine gidecek ve rahmetlinin ardýndan Kur’an okuyacak” dedi… “Hiç þüpheniz olmasýn”… Kürþat’ýn dediði gibi de oldu. Cep telefonuyla yapýlmýþ “Habersiz bir kayýt”la belgelenmiþti bu vefa aný… …….. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Kur’an okumayý bilen iki baþbakan daha vardý. Celal Bayar ve Turgut Özal.… Bu iki baþbakan da halkýn gönlünde taht kurdu ve çok sevildi. Þimdi herkes diyor ki, “Bir çok hatasýna, bir çok sivri çýkýþýna, ve bunca zaman yýpranmasýna raðmen Tayip Erdoðan neden devamlý seçim kazanýyor?…” “Taziye evinde Kur’an okuyan ilk baþbakan” olduðunu bir kere daha düþünseniz diyorum ben… Keramet okuyanda deðilse bile, okunan Kur’an’da olamaz mý?
24 Nisan 2011 Pazar 22:32
Kuran’ý koltuðunun altýna alýp taziye evine koþan kaç baþbakan tanýdýnýz? Leyla CEYLAN Doðu Türkistan, yani Çin halk Cumhuriyeti’ndeki “Sincan Özerk Bölgesi” bendenizin ata topraðýdýr… Büyük büyük dedelerimin oralardan geldiði, bir çok delille malumdur.. Doðu Türkistan, bizler için “Kaf daðýnýn ardýndaki ülke”ydi yýllar yýlý.. Þimdilerde gidilir, görülür, gezilir olsa da, halâ “uzak bir diyardýr” bu topraklarýn insanýna.. Bizim uçakla bile gitmeye yüksündüðümüz o uzak diyarlardan yürüyerek gelmeyi göze almýþtý Ýsa Yusuf Alptekin Bey.. Ailesi, bir avuç akrabasý ve arkadaþýyla Asya’nýn karlý daðlarýný yürüyerek aþmýþ, Hindistan’a ulaþmýþtý. Oradan Suudi Arabistan’a, oradan Mýsýr’a ve ardýndan Ýstanbul’a gelmesi yýllar sürmüþtü. Doðu Türkistan’ýn ebedi çilekeþlerinden biriydi rahmetli Ýsa Yusuf Alptekin Bey.. Türkistan’ýn lideri, Türk dünyasýnýn umuduydu. Ölümcül mücadeleler ve sürgünlerle geçen çileli ömrünü burada anlatmam elbette mümkün deðil… Maksadým baþka… …… Ýsa Bey’in çilesi, 17 Aralýk 1995 gecesi Zeytinburnu’ndaki mütevazý evinde nihayet buldu. Mutlak Cennet’tedir, Allah-u alem.. Akþam saatlerinde vefat etmiþ, haber sevenlerine ulaþtýðýnda gece bir hayli ilerlemiþti. Acý içinde taziye evine koþan kadim dostlarýndan biri de sýrdaþý ve arkadaþý rahmetli gazeteci Mehmet Emin Alpkan’ýn oðlu Kürþat Alpkan’dý. Kürþat o gün yaþadýklarýný, Necmettin Erbakan Hocaefendi’nin vefat ettiði gün hatýrlamýþ ve biz kadim dostlarýna anlatmýþtý: ………. “Taziye evine vardýðýmda gece yarýsý olmuþtu. Ýsa Bey’i bir odanýn köþesindeki yataða yatýrmýþlar üstünü de örtmüþlerdi. Ýçerisi loþtu ve yataðýnýn baþýnda bir adam, boynunu kýrmýþ, usulca ama huþu içinde Kur’an okuyordu. Odadaki birkaç kiþiyi elimle selamlayýp köþedeki mindere sessizce oturdum. Ýsa Bey’in baþýnda Kur’an okuyan adamý merak ediyordum ama bulunduðum yerden yüzünü seçemiyordum.. Kur’an bitti, fatiha okuduk.. Gözüm hafýzdaydý. Hafýz kalkýp odadaki az sayýda misafiri selamladý… Ve gelip yanýma oturdu. Gözlerime inanamadým. Dönemin Ýstanbul Büyükþehir belediye Baþkaný Recep Tayip Erdoðan’dý. Haberi duyar duymaz gelmiþ, cebinden eksik etmediði Musaf’ýný çýkarýp okumaya baþlamýþtý. Türkiye’nin hiç ama hiç alýþýk olmadýðý bir þeydi bu… Býrakýn Ýstanbul Belediye baþkanýný, bir kamu görevlisinin taziye evinde Kuran okuduðu bile görülmüþ iþitilmiþ þey deðildi o güne kadar. ……. Kürþat bu olayý anlattýktan sonra “Göreceksiniz. Necmettin Erbakan’ýn da evine gidecek ve rahmetlinin ardýndan Kur’an okuyacak” dedi… “Hiç þüpheniz olmasýn”… Kürþat’ýn dediði gibi de oldu. Cep telefonuyla yapýlmýþ “Habersiz bir kayýt”la belgelenmiþti bu vefa aný… …….. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Kur’an okumayý bilen iki baþbakan daha vardý. Celal Bayar ve Turgut Özal.… Bu iki baþbakan da halkýn gönlünde taht kurdu ve çok sevildi. Þimdi herkes diyor ki, “Bir çok hatasýna, bir çok sivri çýkýþýna, ve bunca zaman yýpranmasýna raðmen Tayip Erdoðan neden devamlý seçim kazanýyor?…” “Taziye evinde Kur’an okuyan ilk baþbakan” olduðunu bir kere daha düþünseniz diyorum ben… Keramet okuyanda deðilse bile, okunan Kur’an’da olamaz mý?
