BURSA (CİHAN)- Bursa Valisi Şahabettin Harput, Osmanlı'nın 6 asır boyunca gittiği her yere adalet götürdüğünü, dil, din, ırk ayrımı yapmadığını söyledi. Günümüz dünyasında güçlünün haklı sayıldığına dikkati çeken Vali Harput, Hala güç dünyada en etkili aktör. Eğer güç sadece madde ve çıkar hesabıyla, dünya hakimiyeti peşinde koşan insanların elinde olursa işte dünya böyle olur. Bu gücü Osmanlı 6 asır elinde bulundurdu. dedi.


Uludağ Üniversitesi´nde Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından Mete Cengiz Kültür Merkezi Büyük Salon'da düzenlenen Dördüncü Uluslararası İlişkiler Konferansı'nda, Arap Uyanışı çerçevesinde Orta Doğu'da yaşanan son gelişmeler masaya yatırıldı.
Toplantıya, Türkiye'nin yanı sıra Tunus, Libya, Mısır, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan ve İsveç'ten katılan akademisyen, diplomat ve uzmanlar, bölgedeki son dönem gelişmeleri masaya yatırdı.
Açılışta konuşan Bursa Valisi Şahabettin Harput, Ortadoğu'da Osmanlı'nın çekilişinin ardından sürekli kan aktığını belirterek, Osmanlı'nın adaletli yönetimine dikkat çekti. Osmanlı'nın bir yere gittiğinde almak için değil vermek için gittini, sonra gelen devletlerin ise bölge halkının dilini, petrolünü aldığını vurgulayan Varput, güçlü olmanın önemine değindi.
ABD'de yeniden başkan seçilen Obama'nın konuşmasını hatırlatan Vali Harput, şöyle konuştu: Obama diyor ki; 'dünyanın en güçlü ordusu bizim ordumuz. En güçlü ekonomisi bizim ekonomimiz. En ileri teknolojisi bizim teknolojimiz. Sayıyor, gururlanıyor. Doğru söylüyor. Sevgili gençler, aslında bugün güçlünün haklı sayıldığı bir coğrafyada, dünyada yaşıyoruz. Güçlünün haklı sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Ortadoğu'daki son sınırların da güce dayalı çizildiğini biliyoruz. Hala güç dünyada en etkili aktör. Eğer güç sadece madde ve çıkar hesabıyla, dünya hakimiyeti peşinde koşan insanların elinde olursa işte dünya böyle olur. Bu gücü Osmanlı 6 asır elinde bulundurdu. Dil din ırk mezhep hiçbir ayrım gözetmeksizin, muhteşem örneklerini hep beraber yaşadık.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise Ortadoğu'nun eskiden olduğu gibi gelecekte de dünya barışının en potansiyel risk alanlarının başında olmaya devam edeceğini vurguladı. Dilek, düzenlenen toplantının bu kapsamda ülkemiz ve dünya barışına hizmet edeceğinden emin olduğunu kaydetti.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Efil de Suriye'de yaşanan kanlı sürecin komplo teorileri ile açıklanamayacağını dile getirdi. Tunus'ta başlayan ve diğer ülkelerde devam eden halk hareketlerinin, sürdürülemez hale gelen yönetimlere tepki olduğunu ifade eden Efil, sürdürülemez yapının sadece siyasi yapı olmadığını, ekonomik ve sosyal yapının da bunun içinde olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Efil, Türkiye dahil, bölge ülkeleri kendine düşen muhasebeyi yapmak zorunda olduğunu dile getirdi. CİHAN