Yolsuzluk, rüşvet iddiaları havada kaldı, 17 Aralık resmen kapatıldı

Meğer hepsi yalanmış. Rıza Zarraf kimseye para dağıtmamış, uçak dolusu altınları sahte evrakla yurda sokmamış, bakanların oğlu iş adamlarıyla akcalı işlere girişmemiş, devletin bakanı koluna taktığı yarım milyon liralık saat işporta malıymış, bir bakanın oğlunun yatak odasından para sayma makinası ve çuval dolusu paralar çıkmamış!

16 Aralık 2014 Salı 17:06
Yolsuzluk, rüşvet iddiaları havada kaldı, 17 Aralık  resmen kapatıldı






Yolsuzluk, rüşvet iddiaları havada kaldı, 17 Aralık  resmen kapatıldı

Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen 17 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrası açılan dosyalar aradan geçen 364 günün ardından resmen kapatıldı. 17 Aralık soruşturmasında verilen takipsizlik kararı ile ilgili yapılan itiraz mahkeme tarafından reddedildi. Böylece soruşturmadaki takipsizlik kararı kesinleşti ve dosya kapandı.
İşadamı Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 17 Aralık soruşturmasının takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Bu kararla birlikte takipsizlik kararı kesinleşti ve dosya resmen kapandı.
 
Dosyanın tek müştekisi olan eski Fatih Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan İnce’nin Avukatı Özcan Karakoç tarafından verilen 64 sayfalık itiraz dilekçesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararının kanunlara, Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, Uluslararası sözleşmelere, hukukun genel normlarına ve tüm kamu vicdanına açıkça aykırı olduğu öne sürülmüştü.

Orhan İnce dışında İzzettin Çelik, Şaban Saimler, Sema Bayraktar, Ayşe Tosun, Tülay Cengiz, Ayla Tokmak, Meltem Ayran, Atıf Aydın, Muğla Barosu Başkanlığı, Hüseyin Öztürk, Sevil Turan, Cüneyt Akaltın, Şemime Azazi, Arif Ali Cangı, Banu Dalgıç Cangı, Mehmet Yıldırım Aycan, Bahtiyar Alkan, Ercan Demir, İzmir Barosu Başkanlığı, Fatma Saadet Bilir, Kahraman Bolat, Mahmut Tanal, Meryem Cemre Okandal, Nedime Okandal, Turhan Okandal, Ali Uysal, Mehmet Nurettin Oğuz, Ali Sarızayim, Mehmet Salıcı, Mesude Aslan, Ayşe Kuru, Filiz Ayaz, Suna Kılıçcı, Münevver Özgenç, Serdar Erkan, Tülay Gürbaba Kahraman, Sevgi Önal, Gülistan Evran, Veli Sağ, Sabahat Hülya Ölçer, Halkın Kurtuluş Partisi vekilleri tarafından da takipsizlik kararına itiraz edilmişti.
 
İTİRAZ EDENLER TARAF DEĞİL
 
Orhan İnce
’nin itirazını bir ay sonra karara bağlayan İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimi Fevzi Keleş, müşteki Orhan İnce’nin itirazını esas yönünden, diğer kişi ve kurumların itirazını ise usul yönünden reddetti. Kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından verilen takipsizlik kararı ve bu karara yapılan itirazlar hatırlatılarak “İtiraz eden kişilerden Orhan İnce’nin suç tarihinde emniyet müdürü olarak görev yaptığı, dosyada müşteki sıfatı ile ifadesinin alındığı, diğerlerinin ise dosyanın tamamında ya da kısmen soruşturma esnasında görev yapan kolluk görevlileri ile dosyanın mağduru olmayan kişi ya da kuruluşlar oldukları, dosya kapsamında taraf sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.
CMK’nın 173/1 maddesinin itiraz hakkını suçtan zarar gören kişilere verdiği hatırlatılan itirazın reddi kararında, “Bu madde itiraz hakkını esasta suçtan zarar gören şikayetçiye ve şikayetçisi bulunmayan hallerde karar veren Cumhuriyet Savcısının bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet Başsavcısına vermiş bulunmaktadır. Bunun dışında yasal olarak karara itiraz hakkı başkalarına tanınmamıştır” ifadelerine yer verildi. Bu nedenle müşteki Orhan İnce haricindeki kişilerin itiraz haklarının bulunmadığı belirtilen kararda, “Orhan İnce’nin dosyada müşteki olarak ifadesinin bulunduğu anlaşılmakta ise de Orhan İnce’nin şikayetçi olduğu konunun dosyanın tamamına dair olmadığı anlaşılmakla, dosyanın Orhan İnce yönünden sadece kendisine ilişkin kısmı ile incelenmesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
 
YETKİ TBMM SORUŞTURMA KOMİSYONU’NDA

Kararda şu ifadeler yer aldı:
“Müşteki Orhan İnce şikayet ve itiraz dilekçelerinde dosyada şüpheli olarak isimleri geçen Rıza Sarraf, Barış Güler ve Muammer Güler hakkında önce tayinini İstanbul dışındaki illere çıkarttıkları, akabinde de meslekten ihraç edildiği gerekçesi ile şikayetçi olmuştur. Öncelikle Muammer Güler’in milletvekili olması nedeniyle hakkındaki soruşturma dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi Soruşturma Komisyonu’na gönderildiği, bu hususta Cumhuriyet Savcılığının soruşturma yetkisinin bulunmadığı, böylelikle de Muammer Güler hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı açıktır. Diğer iki şüpheli Rıza Sarraf ve Barış Güler hakkındaki şikayetin değerlendirilmesinde her iki şüphelinin de müşteki Orhan İnce’nin tayin edilmesi ya da meslekten ihraç edilmesi olayında herhangi bir yetkilerinin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda her iki şüpheli hakkında da hukuken atfedilecek suç teşkil eden bir eylem bulunmadığı yönündeki kovuşturmaya yer olmadığına dair karar usul ve yasaya uygundur.”
 
Orhan İnce dışındaki kişiler ve kuruluşlarının itiraz hakları bulunmadığı için bu kişilerin itirazını “Usul yönünden” reddeden Fevzi Keleş, Orhan İnce’nin itirazını da, “Takipsizlik kararı usul ve yasaya uygun” olduğu gerekçesi ile “Esas yönünden” reddetti.
Takipsizliğe yapılan itirazın reddi ile 53 kişi hakkında verilen takipsizlik kararı kesinleşti.
 
53 KİŞİYE TAKİPSİZLİK VERİLMİŞTİ
 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Aralık 2013 tarihinde yapılan operasyon ile işadamı Rıza Sarraf, eski bakan Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in de aralarında bulunduğu 53 kişi gözaltına alınmıştı. Aralarında Barış Güler, Rıza Sarraf, Kaan Çağlayan’ın da bulunduğu bazı kişiler bir süre tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner, geçtiğimiz aylarda 53 kişi hakkında takipsizlik kararı vermişti.
Son Güncelleme: 16.12.2014 17:11
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.