AK Parti’den Edirne 1. sýra milletvekili adayý olan Mehmet Müezzinoðlu, 28 yýl önce, Meriç Nehri’ni geçerek, iltica ettiði topraklarda milletvekili adayý olmanýn heyecanýný yaþýyor. Müezzinoðlu, Meriç Nehri kenarýnda yaptýðý açýklamada, 28 yýl önce Yunanistan’dan Türkiye’ye, Meriç Nehri’ni kaçak yollarla geçerek iltica ettiðini söyledi. Kaçak geçiþi sýrasýnda, zorlu bir yolculuk yaþadýðýný, ‘umut ve korkuyu’ ayný anda hissettiðini anlatan Müezzinoðlu, þunlarý söyledi: ”Kýlavuza rahmetli babam belli bir bedel ödeyerek, beni Türkiye’ye geçirmesini istedi. Þu an ne kadar ödediðini bilmiyorum. Meriç Nehri’ni, aðustos ayýnda su sýð olduðu için yürüyerek geçtik, daha sonra kýlavuzun telkinleriyle, 20-25 dakikalýk bir yolu arkama bakmadan, hýzlý adýmlarla geçtim. Daha sonra Türk sýnýrýnda Türk askerine teslim oldum. Önce Ýpsala’da bir gece nezarette kaldým, daha sonra da Edirne Emniyet Müdürlüðü’nde 4 gün nezarette kaldýktan ve ifadelerimizi verdikten sonra Ýstanbul’a gittik. Oturum izni, haymatlosluk hakkýný aldýk. Rabbým kimseye mecbur kalarak kaçma ve göçmek zorunda býrakmasýn.” Meriç Nehri’nin iki yakasýnýn da kendisi için büyük anlamlar ifade ettiðini belirten Müezzinoðlu, Meriç’in batý yakasýnda doðduðunu, gençlik yýllarýnýn orada geçtiðini belirterek, ”Oranýn koþullarý bir gün bize ceketimizi alýp Anavatana gelmemizin gerektiðini söyledi” dedi. Müezzinoðlu, zor koþullarda ve hayati riskler taþýyan koþullarda da olsa Anavatanýnda, Türk milletiyle bir arada olmak zorunda olduðunu ifade ederek, Meriç Nehri’ni gösterip þöyle konuþtu: ”Bu nehirle Balkanlar’da milyonlarca insanýmýzýn hukuku olmuþtur. Örneðin benim bir akrabamýn gencecik oðlu, Anavatana geçmek isterken bu nehirde boðuldu. Ýstiyoruz ki bu nehirdeki köprüler, barýþ ve sevgi köprüleri olsun. Bu anlamda katký saðlayabilirsek görevi üstlenmek istiyoruz. -”BÝR TARAFTA BURUKLUK BÝR TARAFTA ONUR”- Þuan 56 yaþýndayým, ömrümün 28 yýlý Yunanistan vatandaþý olarak geçti, kalan 28 yýlýnýn 4 yýlý haymatlos olarak geçti, Anavataným Türkiye’de rabbim bana büyük zenginlikler nasip etti. Kaçarak, iltica ederek geldiðim Anavatanýmýn baþbakanýyla, kaçtýðým ülkenin baþbakanýný ziyarete gittiðimde onun elini sýkmanýn bir tarafta burukluðunu, bir tarafta onurunu yaþadým.” Uygulanan yanlýþ politikalar yüzünden doðduðu topraklarý terk etmek zorunda kaldýðýný vurgulayan Müezzinoðlu, ”Anne, baba, kardeþler, sevdiklerimi o yýllarda geride býrakmak zorunda kaldým. Keþke Yunanistan asimilasyon politikasý uygulamasaydý da ben bugün Yunanistan’ýn bir parlamenteri olarak, Batý Trakya’nýn sorunlarýný Yunanistan parlamentosunda dile getiren, çözen noktada olsaydým, bundan daha bir haz duyardým. Bu yanlýþ politikalar bir çok insanýmýza aðýr bedeller ödetti. Bundan sonraki süreçte herkes doðduðu büyüdüðü yerde bölgesinde, kendi deðerleriyle, medeniyet zenginlikleriyle yaþayabilmeli. Biz her iki yakada da bunu yaþatmak için çalýþacaðýz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olduktan sonra doðduðu topraklara uzun süre, Yunanistan’ýn vize vermemesi üzerine gidemediðini de bildiren Müezzinoðlu, dedesinin cenazesine dahi vizesi olmadýðý için katýlamadýðýný ve bunun hep üzüntüsünü yaþadýðýný ifade etti.
17 Nisan 2011 Pazar 00:56
AK Parti’den Edirne 1. sýra milletvekili adayý olan Mehmet Müezzinoðlu, 28 yýl önce, Meriç Nehri’ni geçerek, iltica ettiði topraklarda milletvekili adayý olmanýn heyecanýný yaþýyor. Müezzinoðlu, Meriç Nehri kenarýnda yaptýðý açýklamada, 28 yýl önce Yunanistan’dan Türkiye’ye, Meriç Nehri’ni kaçak yollarla geçerek iltica ettiðini söyledi. Kaçak geçiþi sýrasýnda, zorlu bir yolculuk yaþadýðýný, ‘umut ve korkuyu’ ayný anda hissettiðini anlatan Müezzinoðlu, þunlarý söyledi: ”Kýlavuza rahmetli babam belli bir bedel ödeyerek, beni Türkiye’ye geçirmesini istedi. Þu an ne kadar ödediðini bilmiyorum. Meriç Nehri’ni, aðustos ayýnda su sýð olduðu için yürüyerek geçtik, daha sonra kýlavuzun telkinleriyle, 20-25 dakikalýk bir yolu arkama bakmadan, hýzlý adýmlarla geçtim. Daha sonra Türk sýnýrýnda Türk askerine teslim oldum. Önce Ýpsala’da bir gece nezarette kaldým, daha sonra da Edirne Emniyet Müdürlüðü’nde 4 gün nezarette kaldýktan ve ifadelerimizi verdikten sonra Ýstanbul’a gittik. Oturum izni, haymatlosluk hakkýný aldýk. Rabbým kimseye mecbur kalarak kaçma ve göçmek zorunda býrakmasýn.” Meriç Nehri’nin iki yakasýnýn da kendisi için büyük anlamlar ifade ettiðini belirten Müezzinoðlu, Meriç’in batý yakasýnda doðduðunu, gençlik yýllarýnýn orada geçtiðini belirterek, ”Oranýn koþullarý bir gün bize ceketimizi alýp Anavatana gelmemizin gerektiðini söyledi” dedi. Müezzinoðlu, zor koþullarda ve hayati riskler taþýyan koþullarda da olsa Anavatanýnda, Türk milletiyle bir arada olmak zorunda olduðunu ifade ederek, Meriç Nehri’ni gösterip þöyle konuþtu: ”Bu nehirle Balkanlar’da milyonlarca insanýmýzýn hukuku olmuþtur. Örneðin benim bir akrabamýn gencecik oðlu, Anavatana geçmek isterken bu nehirde boðuldu. Ýstiyoruz ki bu nehirdeki köprüler, barýþ ve sevgi köprüleri olsun. Bu anlamda katký saðlayabilirsek görevi üstlenmek istiyoruz. -”BÝR TARAFTA BURUKLUK BÝR TARAFTA ONUR”- Þuan 56 yaþýndayým, ömrümün 28 yýlý Yunanistan vatandaþý olarak geçti, kalan 28 yýlýnýn 4 yýlý haymatlos olarak geçti, Anavataným Türkiye’de rabbim bana büyük zenginlikler nasip etti. Kaçarak, iltica ederek geldiðim Anavatanýmýn baþbakanýyla, kaçtýðým ülkenin baþbakanýný ziyarete gittiðimde onun elini sýkmanýn bir tarafta burukluðunu, bir tarafta onurunu yaþadým.” Uygulanan yanlýþ politikalar yüzünden doðduðu topraklarý terk etmek zorunda kaldýðýný vurgulayan Müezzinoðlu, ”Anne, baba, kardeþler, sevdiklerimi o yýllarda geride býrakmak zorunda kaldým. Keþke Yunanistan asimilasyon politikasý uygulamasaydý da ben bugün Yunanistan’ýn bir parlamenteri olarak, Batý Trakya’nýn sorunlarýný Yunanistan parlamentosunda dile getiren, çözen noktada olsaydým, bundan daha bir haz duyardým. Bu yanlýþ politikalar bir çok insanýmýza aðýr bedeller ödetti. Bundan sonraki süreçte herkes doðduðu büyüdüðü yerde bölgesinde, kendi deðerleriyle, medeniyet zenginlikleriyle yaþayabilmeli. Biz her iki yakada da bunu yaþatmak için çalýþacaðýz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olduktan sonra doðduðu topraklara uzun süre, Yunanistan’ýn vize vermemesi üzerine gidemediðini de bildiren Müezzinoðlu, dedesinin cenazesine dahi vizesi olmadýðý için katýlamadýðýný ve bunun hep üzüntüsünü yaþadýðýný ifade etti.
