Bir önceki yazımızda Güneydoğu Anadolu bölgesinde sadece Kürt Sorunu değil aynı zamanda bir Türk Sorunu olduğu gerçeğini sizlerle paylaşmıştık. Buradaki amaç; Kürtleri Türklüğü ya da Kürtlerin dışlanması değil, yaşanan bu sorunlardan dolayı kendini Türk hisseden ya da Kürt hissetmeyen insanların karşılaştığı mağduriyete toplumun dikkatini çekmekti.  Yoksa yanlış anlaşılmasın, ne Kürtçü gibi ne de Türkçü gibi bir ırkçılık kompleksimiz de yoktur, biline(!)...

Meydana gelen terörden, ayrılıkçı hareketlerden dolayı şehit olanların, sakat kalanların, yetim ve öksüz kalanların mağduriyetlerini kim ve asıl giderecek?... Oğullarını kahbe kurşunlarla kaybeden ailelerin intikam duyguları nasıl söndürülecek?... Adeta hayatlarını riske atarak bölgede görev yapmaya çalışan memurların yaşadıkları sıkıntılara, sorunlara kim nasıl çözüm bulacak?... Doğrusu, endişeyle karışık merak ediyorum.

Bu endişeden dolayı olsa gerek, bölgeya Kürt Sorunu adıyla bir yaklaşım sergilemekten ziyade, daha gerçekci, uzlaştırıcı ve daha genel anlamda yaklaşmanın doğru olacağını düşünüyorum.

--Uzun vadeli olsa da bölgede yaşayan halkın Türkiye Cumhuryieti vatandaşı olarak eşit hak ve hukuka sahip olduğu gerçeğini tüm toplumun okuyan bireylerine anlatmanın doğru olacağını düşünüyorum.

--Ayrıca sosyal yaşamın her adımında “din kardeşliği” vurgusunun yapılması gerektiğine inanıyorum. 

--Üçüncüsü anaokulundan itibaren eğitime önem verilmeli, bölgede yapılacak olan kültür sanat etkinliklerinde, haber ve yazılarda mutlaka kardeşlik duygusu ön plana çıkarılmalı, birlik, beraberlik ve dayanışma vurgusu yapılmalıdır.

Kapalı kapılar ardında; sun’i planlar, çıkarcı hesaplar-kitaplar yaparak ya da sağa sola “ne olacak, ırkçılar!” diye sataşarak bu sorunu çözmeye kalkanların bir netice alacaklarını düşünmüyorum. Parti sözcüsü olarak mensubu olduğu partiye sivri çıkışlarıyla zarar veren kişinin bakış açısıyla soruna çözüm bulmak kolay olsaydı, bugün zaten böyle bir sorun karşımızda olmazdı...

Evet nasıl “ırkçı” bir yaklaşım doğru değilse, “ümmetçi” bir yaklaşımın da soruna çare olmadığı aşikardır... Öyle olsaydı, İslam ülkeleri arasında hiç bir sorun olmaz, Kürt-Türk ayrımı konuşulmazdı...

Evet sadece Kürt sorunundan bahsedilecekse bu yanlış bir yaklaşım olur. Eğer Güneydoğu Anadolu’da oturanlar diğer bölgelere göre daha az su parası ödüyorlarsa, daha az elektirik parası ödüyorlarsa hatta genelde böyle bir ödeme dertleri yoksa, kaldırım vergisi, çöp vergisi, park vergisi ve benzeri belediye ile alakalı harçlar ve vergiler ödenmiyorsa.... bundan kaynaklanan açık da benim faturama yansıtılıyorsa hala böyle bir sorundan bahsetmek yanlış olur. Evet bölgede bir sorun vardır, o da PKK – KCK sorunudur... İlla Kürt sorunundan bahsedilecek ise o zaman Türk sorunundan da bahsetmek gerekir!

(*) Konuyla ilgili tesbitlerimizi bir sonraki yazımızda paylaşacağız. Ya da takdirlerinize bırakacağız.  İSMAİL CENGİZ
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.