Yüksel KOÇ / İstanbul, () - RUMELİ Feneri açıklarında 28 kaçağın ölümü ile sonuçlanan tekne faciasında bugün üçüncü tutuklama gerçekleşti. Tekneyi temin etmekle suçlanan Kerem Çakan, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. Daha önce de, Serkan Uyar ve Doğan Odacıoğlu tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Kerem Çakan'ın, savcılık sorgusunda, olay nedeniyle daha önce tutuklanan Serkan Uyar ve Doğan Odacıoğlu'nu çocukluk arkadaşları olması nedeniyle tanıdığını söylediği, “Abdullah Şeker ve Murtaza Haşimi olarak ismi verilen, ancak benim 'Apo' olarak tanıdığım şahıs ve Cem (teknenin kaptanı, olayda öldü) olaydan 15-20 gün kadar önce 25-30 bin TL aralığında bir tekne aradıklarını söylediler. O sırada yanımda Serkan vardı. Serkan tekne işinden anlıyordu. Biz bakacağımızı ve haber vereceğimizi söyledik. Amacımız böyle bir tekne bulup satıştan komisyon almaktı. 'Torun' isimli tekneyi internetten bulduk" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
KEREM ÇAKAN: TEKNE BİRAZ SU ALMIŞTI
İnternetten buldukları bu tekneyi Doğan Odacıoğlu adına 27 bin TL ödeyerek satın aldıklarını ve Riva'ya götürdüklerini söyleyen Çakan'ın, “Cem, Serkan'ı pazar günü teknenin bakımı için Riva'ya çağırdı. Pazar günü yanımıza Doğan Odacıoğlu'nu alarak teknenin yanına gittik. Teknede 3 boş bidon gördüm. Ayrıca tekne biraz su almış gibiydi. Suyu makineyle boşalttılar" şeklinde ifade verdiği belirtildi.
İfadesinde, Serkan ve Cem'in tekneyi bakıma aldığını söyleyen Kerem Çakan'ın, “Ben Doğan ile bu işlerden anlamadığımdan vakit geçirmek amacıyla yakınlardaki Off Road yarışlarını izlemeye gittik. Aynı gün Beykoz'a gidip vakit geçirdik. Akşam ise Beşiktaş-Fenerbahçe maçını izledik. Saat 23.00-23.30 sularında Serkan aradı ve işlerinin bittiğini, kendilerini almamızı söyledi. Yaklaşık 15-20 dakika sonra biz Serkan'ı aldık. Cem 1-2 saat daha işi olduğunu, kendisini arkadaşının alacağını söyledi, biz de yanından ayrıldık. Karnımız aç olduğundan Riva'da Doğan ile yemek yedik. Serkan aç olmadığını söyleyerek arabada oturdu. Sonrasında Serkan'ı Büyükçekmece'ye bıraktık ve evimize gittik. O gecenin sabahında televizyonlarda bir teknenin battığı ve bir çok yabancı uyruklu şahsın öldüğü haberi vardı. Ben tekneyi televizyonda görünce ve ismini okuyunca, bu teknenin Cem ve Apo tarafından satın alınan tekne olduğunu anladım ve şok oldum. Zira o ana kadar teknenin ne işinde kullanılacağını kesinlikle bilmiyorduk. Bu yönde Cem ve Apo'dan herhangi bir konuşmaya şahit olmadık. Bunun üzerine hemen Serkan'ı aradım. O esnada Doğan bana gelmişti. O da televizyonlardan olayı öğrenmiş. Doğan, 'Ben bittim, mahvoldum, bize söylemeden ne işler yapmışlar' şeklinde bağırıyordu" dediği öne sürüldü.
İfadesinde, geçen hafta Çarşamba günü annesi ile birlikte soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul Adalet Sarayı'na geldiğini söyleyen Çakan'ın, “Geçen hafta Çarşamba günü annem ile birlikte İstanbul Adliyesi Müracaat Savcılığı'na geldik. Annem savcılık personeliyle görüştü. Dosyanın savcısının belli olmadığını öğrenince geri döndük. Dün anneme bıraktıkları numaradan polisi arayarak adresimi verdim ve gelip almalarını söyledim. Bu şekilde teslim oldum" dediği öğrenildi.
'TEKNENİN BÖYLE BİR OLAYDA KULLANILACAĞINI BİLSEYDİM…'
Zanlının, “Olay tamamen benim anlattığım şekilde gerçekleşti. Ölen ya da kurtulan şahıslardan hiçbirisini tanımıyordum ve görmemiştim. Zaten teknenin böyle bir olayda kullanılacağını bilseydim, Pazar günü oraya gitmez ve buna izin vermezdim. Olay nedeniyle çok üzgünüm. Suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde ifade verdiği belirtildi.
28 KİŞİ ÖLMÜŞTÜ
2 Kasım Pazar gecesi Rumeli Feneri açıklarında yabancı uyruklu 43 kişinin bindirildiği tekne yolculuktan kısa bir süre sonra batmıştı. Teknenin kaptanı Cem Gök ile birlikte 28 kişi hayatını kaybetmiş, 6 kişinin sağ kurtulduğu kazada 9 kişi de kaybolmuştu.
