Ülkenin ekonomisi o kadar iyi ki, İMF’ye borç veriyoruz. Dış borçlar katlanarak büyüyor. Fakat nedense şu işsizliğe bir tülü çare bulunamıyor. Eylül ayı itibariyle işsiz sayısı resmen 3 milyonu, gerçekte 5,5 milyonu geçti. Mayıs-Eylül döneminde işsiz sayısı 513 bin kişi artarak 3 milyon 64 bine yükseldi. İşsizlik Eylül ayları itibarıyla son 5 yılın zirvesine oturdu. Bu durumda işsizlik oranının önümüzdeki aylarda 1-1,5 puan civarında artabileceğini, yüzde 11,5-12’leri bulacağını düşünebiliriz. Yani ekonomide durum her geçen gün kötüye gidiyor. İş aramayan ama çalışmaya hazır 2 milyon 485 bin kişi de eklendiğinde işsiz sayısı 5 milyon 549 bine çıkıyor. Türkiye’de genelde, tarımsal faaliyetin de dibe indiği Ocak-Şubat aylarında işsiz sayısı en yükseğe ulaşıyor. Bu durumda işsizlik oranının önümüzdeki aylarda 1-1,5 puan civarında daha artarak, yüzde 11,5-12’leri bulacağı artık kesin gibi. İşsiz sayısı, Eylül ayları itibarıyla son 5 yılın zirvesine oturdu.

ÖNCE GERİLEDİ SONRA ARTTI 

2012 yılında Haziran ayında 2 milyon 226 bine kadar gerileyen işsiz sayısı, 2013 yılını 2 milyon 525 ile 2 milyon 890 bin arasında geçirdi. 2014 yılı Ocak ayında 2 milyon 841 bin, Şubat ayında 2 milyon 825 bin olan işsiz sayısı Mart ayında 2 milyon 747 bine, Nisan ayında 2 milyon 579 bine, Mayıs ayında 2 milyon 551 bine kadar geriledi. Bu tarihten sonra tekrar yükselişe geçen işsiz sayısı Haziran’da 2 milyon 654 bin, Temmuz’da 2 milyon 867 bin, Ağustos’ta 2 milyon 944 bine, en son açıklanan Eylül ayında ise Ocak 2011’den (3 milyon 44 bindi) sonra tekrar 3 milyonu geçerek, 3 milyon 64 bine kadar çıktı. Eylül işsiz sayısı, Nisan 2010’dan (3 milyon 71 bindi) bu yana ki en yüksek rakamı da oluşturdu. Son 52 ayın en yüksek seviyesi.

27 MİLYON 942 BİN KİŞİ İŞGÜCÜNE DAHİL DEĞİL

Eylül 2014 verilerine göre 15-64 yaş grubunda ülkemizde 57 milyon 175 bin kişi bulunuyor. Bu nüfusun 29 milyon 233 bini işgücüne katılıyor. 27 milyon 942 bini ise işgücüne dahil değil. Peki niye değil? Öncelikle 2 milyon 485 bini iş aramıyor ama çalışmaya hazır. Bu 2 milyon 485 bin kişiden 593 bini artık iş bulma ümidi kalmamış onun için iş aramıyor. 1 milyon 892 bini ise mevsimlik çalışıyor, ev kadını, öğrenci, irad sahibi, emekli ya da çalışamaz halde ama iş bulursa işbaşı yapmaya hazır. Aslında 2 milyon 485 bin kişi da işsiz. Bu kişileri de dahil ettiğimizde işsiz sayısı 3 milyon 64 binden 5 milyon 549 bine çıkıyor. Yine ev işleriyle meşgul kişi sayısı 11 milyon 580 bin, eğitim, öğretim gören kişi sayısı 4 milyon 208 bin, emekli sayısı 3 milyon 820 bin, mevsimlik çalışan 76 bin, çalışamaz halde olan 3 milyon 985 bin, diğer kapsamında da 1 milyon 788 bin kişi var.

2012 HAZİRAN AYINDA YÜZDE 8’E KADAR İŞSİZLİK DÜŞMÜŞTÜ

2012 yılı Ocak ve Şubat aylarında sırasıyla yüzde 10,2 ve yüzde 10,4 oranlarında seyreden işsizlik, 2012 yılı Haziran ayında son yılların en düşük seviyesi olan yüzde 8’e kadar indi. İşsizlik oranı, 2013 yılında yüzde 8,8 ile yüzde 10,6 arasında seyretti. 2014 yılına yüzde 10,1 ile başlayan işsizlik oranı, Şubat ayında yüzde 10,2’ye çıktı. Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında, sırasıyla yüzde 9,7, yüzde 9, yüzde 8,8, yüzde 9,1 ve yüzde 9,8 olan işsizlik oranı, Ağustos ayında yüzde 10,1 ile yeniden çift haneye yükseldi. En son Eylül ayında ise yüzde 10,5 oldu. Şimdi bu noktada sormak gerekmez mi ne oldu da son aylarda işsizlik çift hanelere yükseldi? Hani biz İMF’ye borcu olmayan hatta borç veren ülke idik. Kişi başı mili gelirimiz 10 bin dolarların üzerinde idi. Şimdi ne oldu bu mükemmel ekonomiye?

İÇERDE VE DIŞARDA KAVGA

Şunu asla unutmayalım. Huzur ve refaha yatırım yapılır. Ama içerde ve dışarıda ülke olarak huzurumuz yoktur. Bir ülkede basın yayın organları ve sivil toplum örgütleri ile sürekli kavga ediliyorsa, hatta insanları ceza evlerine atmak için suç oluşturuluyorsa, ülkenin hukuk ve eğitim sistemiyle sürekli oynanıyorsa, insanlara korku salıyorsa ve hapse atılıyorsa o ülkede demokrasi da aranamaz, ekonomide gelişmede olmaz. Çünkü, yatırımcı huzur ve güvene ister. Ama biz bırakın içeriyi dışarıda birkaç ülkeye değil, dünyaya kafa tutuyoruz. Allah sonumuzu hayır eylesin. Bu gidiş pek hayra alamet değil. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.