Cumartesi günü, milli ve manevi sorunlarımızı görüşmek üzere dostlarla bir lokantada toplandığımızda, yandaki odanın süslendiğini gördüm. Gencin biri duvarlara birtakım süsler asıyor, odayı -sonradan öğrendiğime göre- küçük bir çocuğun doğum günü kutlaması için süslüyordu.

    Güzel bir şey diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ebeveynleri çocuk için güzel bir gün düzenliyorlar, etrafı süslüyorlardı.

    Sonra o güzel düşüncelerim bir anda kabusa dönüştü; çünkü süslemeci genç, bir hayli süslü püslü ve oldukça büyük bir yazıyı duvara boydan boya asmıştı.

    "Happy birthday to you..."

    "Yabancılar mı?" diye sorduğumda omuz silken süslemeci çocuk, kayıtsızca "Yoo" diye mırıldandı; "Türkler!"

    Türkler, çocuklarının doğum gününü neden amerikanca kutluyorlardı?..

    Dünyada 210 milyon kişinin kullandığı dille, "Doğum günün kutlu olsun bir tanem"in neresi kötüydü?!.

    xxx    xxx     xxx

    Türklerin, Kutsal Kitabı yani Kuran-ı Kerim'i Arapça okumalarını içime hiç sindirememişimdir (Arapça bilenler hariç). Bir ulus Allah'ın kendisine gönderdiği kitapı neden anlamadan okusun!?.

    Bu sütunlarda daha önce yayınlanmış "Anadilde İbadet" adlı çalışmayı okumuşsunuzdur. O çalışmada, Arapça'nın kutsal bir dil olmadığını,  önemli bir dil ama sonuçta dillerden bir dil olduğunu anlatmıştım. Kuran'a göre, Allah her topluma bir uyarıcı göndermiş ve o uyarıcı toplumuna kendi dilinde hitap etmişti.

    Türklerin bir kısmı Arapça'yı kutsal addediyor, Türkçe'yi ise hiç önemsemiyordu.

    Acınası bir durumdu ve meseleyi ortaya böyle koyduğumda mütedeyyin bir kısım yurttaşlarımızın tepkisini çekiyordum.

    Tepki koyuyorlardı.

    Ne demek istediğini anlamasak bile, Arapça onlara göre Türkçe'den üstündü; bu nedenle, ibadetler dahil her türlü dini faaliyet Arapça olmalıydı.

    xxx    xxx    xxx

    Arapça yerine Türkçe ibadet edilmesi gerektiği konusunda bana katılanların bir bölümü ise, bir başka dile kutsallık atfettiklerinin farkında bile değillerdi. Örneğin arabalarının arkasına "Baby on board" yazılı küçük kartonlar asmaktan zevk alıyorlardı. "En az"a "minimum", "en çok"a "maksimum" demekten marazi bir zevk alıyorlardı.

    Hiç unutmuyorum, genç bir kızımız, "Hesebece" dediğim için çıkışmıştı aklısıra bana; "eyçesbisi mi demek istiyorsunuz?" diye.

    Ve bu kahrolası zihniyet, güzelim "cankurtaran"ı "ambulance"ye çevirmekte pek de mahir davranmış; bu kahrolası sözcüğü toplumun zihnine kazımakta bir hayli başarılı olmuştu.

    Bir ulus kendi dilinden neden böylesine nefret eder?

    Daha doğrusu belki, bir ulus kendi dilinden hangi nedenlerle böylesine soğur, onu böylesine dışlar?

    Süper lig maçlarından sonra futbolcularla yapılan söyleşilerde arka plandaki destekçilerin isimlerini görmüşsünüzdür. Orada, Türk Hava Yolları, Türk izleyiciye "Turkish Airlines" diye tanıtılıyor.

    Neden?

    Gerçekten, nereden kaynaklanıyor bu nefret?!.

    Bu kinin sebebi ne?!.

    "Maslak Manhattan" hangi aşağılık kompleksinin ürünü?!.

    xxx    xxx    xxx

    Ya medya?

    Örneğin maç anlatımları...

    "Kreatif" futbolcudan tutun da, oyunu "domino" edenine; "ambiyanstan" tutun da, "ofansif" yönüne kadar ne ararsanız...

    Oysa bu iğrenç kelimelerin hepsinin Türkçe karşılığı var!

    Geçen gün biri futbolumuzun çok "pirimitif" olduğunu anlatıyordu.

    Yazık değil mi, ayıp değil mi?!.

    Bağışlayın ama bu "serserilik" değil de nedir?!.

    xxx    xxx    xxx

    Bir dostum(!) var; bitişik olması gereken "ki"leri ayrı yazar, ayrı yazılması gereken "da"ları her defasında bitişik yazar, ama amerikancada en küçük bir hata yaptığını sanmıyorum.

    Neden?

    Yine bir dostum var; Arapçayı iyi konuşmak ve yazmakla övünür, ama yazdığı makaleleri okuduğunuzda tüyleriniz diken diken olur; çünkü Türkçe'si en iyimser bakışla bir ilk okul düzeyinin üzerinde değil.

    Neden?

    xxx    xxx    xxx

    Bir bilgeye, "Bir ülkeyi güçsüz düşürmek için ne yapmak gerekir?" diye sormuşlar, o da "Dilini bozun!" diye cevap vermiş.

    Allah'ın mal, nimet ve rızıklarının kulları arasında eşit biçimde bölüşülmesine karşı çıkan sözde Müslümanlar ve Seri Katil'e marazi bir hayranlık duyanlar Türkçe'mizi perişan etmek için birbirleriyle yarış içindeler.

    Biliyorlar ki -veya bilinçaltlarında yatıyor ki-  Türkçe'yi itibarsızlaştırdınız mı, bu ülkeyi de aynı şekilde itibarsızlaştırmış oluyorsunuz!

    Araplaşmak ve amerikanlaşmak isteyenlere karşı uyanık olmak herkesin görevi.

    Türkçe'miz elden gidiyor dostlarım.

    Dünyanın en güzel dillerinden biri olduğu apaçık olan muhteşem dilimiz, birtakım soysuzlar tarafından hunharca katlediliyor.

    Bu ihanete, bu alçaklığa, bu namussuzluğu karşı herkesi göreve davet ediyorum.

    Ve son sözüm bugün doğanlara:

    Doğum gününüz kutlu olsun dostlarım...

   
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.