Ülkemizde gelişen olaylar esnaf ve sanatkârı nerede ise gündemden çıkardı. Kamyoncu İstanbul’a sebze götürüp saatlerce şehrin girişinde bekliyormuş kimin umurunda? Bakkaldan, berberden, konfeksiyoncudan, ayakkabıcıdan ve yaklaşık 415 mesleği icra eden esnaf sanatkârdan 20-30 lira yerine 600 lira tabela ücreti talep ediliyormuş kimin umurunda? Şoför esnafı pahalı mazot alıyormuş kime ne? Emekli esnaf ve sanatkârın maaşından yüzde 15 kesinti yapılıyormuş kimin umurunda? Esnaf ve sanatkâr bağ kur prim borcunu 60 gün içinde ödeyemediği için sağlık hizmeti alamıyormuş kime ne? Bakkal amcaların sigara ve alkol satış ruhsatlarını ayrı ayrı ve iki kat ücret ödeyerek alabileceklermiş kimin umurunda? Bu örnekleri çoğaltabilirim. Kafanızı şişirmek istemem ama bazı konular iyi bilinmelidir diye düşünüyorum.
Hatırlarsınız kısa süre önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Perakende Sektörünü düzenleyen yasa tasarısı taslağını hazırlayarak tarafların görüşlerine sunduklarını açıklamıştı. Bu tasarı küçük esnaf için gerçekten büyük önem taşıyordu. Çünkü Perakende sektörünü düzenleyen bir yasanın olmaması sebebiyle 2005 yılında 4 milyon 500 bin olan esnaf ve sanatkâr sayısı 1 milyon 500 binler seviyesine düşmüş durumda. Yani ülkemizdeki mevcut esnafın yüzde 200’ü yaklaşık 3 milyonu buharlaştı. Anlayacağınız dünün patronu olan esnaf ve sanatkârlar her gün hızla çoğalan Alışveriş Merkezlerine yenik düşerek buralarda işçi olmaya başladılar. Hatta küçük illerdeki esnaf ve sanatkârlar işyerlerini kapatarak büyükşehirlere gidiyor. Buralarda kapı kapı dolaşıp iş arayan küçük esnaf malesaf AVM’lerde işçi olarak çalışıp ekmek parası bulmaya çalışıyorlar. Anlayacağınız dünün esnaf patronları bugün AVM’lerde işçi konumunda.
16 yıldır istenen ve dört gözle beklenen perakende sektörünü düzenleyen yasa tasarısının hazırlanarak tarafların görüşlerine sunulması o zaman gerçekten bu kesimi sevindirmişti. Hatta yok olmamak için adeta ayakta kalma mücadelesi veren esnaf sanatkâr bu tasarıya bayağı bir umut bağlamıştı. Ancak hesap edemediler ki bugüne kadar bu yasa çoğu bakanı koltuğundan etti. Ekonomi eski bakanı Zafer Çağlayan’da ilk göreve geldiğinde yasanın hazırlandığını ve en kısa zaman içerisinde TBMM gündemine gelerek meclisten çıkarılacağını söylemişti. Ancak Çağlayan’dan sonra bu bakanlığa Nihat Ergün getirildi ve yıllarca bir şey çıkmadı. Şimdi de Hayati Yazıcı yasanın 3 ay ertelendiğini açıklıyor. Anlayacağınız küçük esnaf ve sanatkârın beklediği perakende sektörünü düzenleyen yasa başka bir bahara kaldı.
Peki, neden başka bahara kaldı? İşte bu sorunun cevabı çok açık ve net olarak görülüyor. Ama isterseniz kısaca ben bazı gerekçeleri size hatırlatayım neden çıkmadığını. 30 Mart 2014 Pazar günü hepinizin bildiği gibi ülkemizde yerel seçimler var. Bu seçimler öncesi ülkemizde bir de patlak veren yolsuzluk operasyonları var. İşte bu atmosferde iktidarı elindeki gücü kaybetmemek için çırpınıyor. Muhalefet ise elime düşen bu fırsatı ne kadar iyi değerlendiririm diye onlarda kendi hallerine düşmüş durumdalar. Ancak hesap etmedikleri bir nokta var. Bu iktidarları baş tacı yapan bu yüce milletimiz başından en iyi şekilde indirmesini ve kiminle yola devam edeceğini çok iyi bilir. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kim ne yaparsa yapsın en iyisini halkımız sonunda yapar. Açıklar, yolsuzluklar, arsızlıklar belki kapanır. Ama şu unutulmamalı ki asıl hesabı halkımız kapatır. Kimse kendi kendine gelin ve güvey olmasın. Ama siz siz olun hiçbir zaman bu millete yalan söylemeyin ve halkı kandırmaya çalışmayın. İşte 16 yıldır esnaf ve sanatkâr kandırılıyor. Ama esnaf ve sanatkârın verdiği sürede zamanla biter. Çünkü sabrın da bir sonu var.
