Melâhat KIYAK ÜRKMEZ

Şöyle, arkanıza bir yaslanın, gözlerinizi kapayın ve kendi kendinize sorun!
Duygularınızı rafine edin! “Benim hiç dostum var mı? Varsa kaç tane var? Onlara ‘dostum’ diyebilir miyim? ‘Dostum’ dediklerim arkadaş mı, dost mu?” diye. İlk etapta aklınıza pek çok isim gelecektir. Yavaş yavaş, arkadaş olanları ve dost olanları ayırıp, eleyeceksiniz. Geriye bir, iki kişi bilemedin üç, dört kişi kalacak. Acaba o elemeden geçen birkaç kişi gerçekten dostunuz mu? İsterseniz elemeden geçirdiklerinizi bir de Prof.Dr.Haluk Şahin’in, "En büyük Megaloman Başka Büyük" yok isimli kitabındaki tanış, arkadaş, dost ayrımındaki ölçütlerle değerlendirin bakalım hangileri kalıp, hangileri elenecekler:

Eğer yolda rastladığınız insanla ‘Nasılsın, iyi misinin?’in ötesinde konuşacak bir şey bulamıyorsanız, onunla ‘tanışsınız’ demektir.

Eğer karşılaştığınızda, birbirinizle son görüştüğünüzden bu yana yaptığınızı özetliyorsanız, arkadaşsınız.

Eğer, aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, söze bıraktığınız yerden başlıyorsanız, ‘dostsunuz.’ Dostluk kesilmez.

Dostluk ‘karşılıklılık’ ilkesini aşmak demektir. Eğer, bir tanıdığınızın sizi ziyaret etmesinden korkuyorsanız, tanışsınız demektir.
Eğer size geldiği için kendinizi ona karşı borçlu hissediyorsanız arkadaşsınız.

Eğer kimin son geldiğini hatırlamıyor ve kimin kimi nerede göreceğini kestiremiyorsanız, dostsunuz. Dostlar çiçek göndermez.”

Haluk Şahin’in bu değerlendirmesinden sonra elemeyi kaç ‘dostum’ dediğiniz geçebildi? Aslında değerlendirmeler daha da artırılabilir. Arkadaşlığınızın üzerinden otuz-kırk yıl geçmişse ve hâlâ, “Birbirimizi hiç kırmadık. O önce benim menfaatimi ben de kendimden önce onun menfaatini düşünüyorum. Her sıkıntıya düştüğümüzde birbirimizin yanındayız, birbirimizin derdiyle dertleniyor, sevinciyle seviniyoruz, birbirimizin sırlarını bunca yıl sakladık. Birbirimize kırılmış olduğumuz zamanlar olsa bile sırlarımız bir emanet olarak kaldı…” diyebiliyorsanız eğer işte o zaman “DOSTSUNUZ” demektir. İşte o zaman bahtiyarsınız, yalnız değilsiniz, mutlusunuz şu yeşil gezegende...

Dostluklar maskeli balolarda bulunmaz, sevgi, emek, erdem, güven, fedakarlık, dürüstlük ister. Çıkar hesabına dayanmaz.
Çiçero “Dostluk erdem üzerine kurulur” der. Nietzch, “Güller, lâleler… bütün çiçekler solar, çelik ve demir kırılır ama sağlam dostluk ne solar ne kırılır” der. Balzac, “İyi dostluklar hesapsız kurulur” der.

Sağlam dostluklar en güzel terapik seanslarıdır. Yan tesiri olmayan ilaç tedavileridir İnsanın dertlerini dost bir yürekten daha iyi hangi psikiyatr tedavi edebilir? Dost anlayarak, dinleyerek hayatın güçlüklerine katlanma direncini artırır. Sohbetleriyle hayatın girift sıkıntılarını paratoner gibi uzaklaştırır. Bir katalizördür çoğu zaman. Günümüzde insanlar dertlerini paylaşacak, konuşacak, deva olacak dostlar bulamayınca depresyona giriyorlar. Dostsuzluğun hazin bir trajedisidi…

Mutluluğa götüren, ivazsız, aşınmamış, kıymeti bilinen dostluklara selam olsun!
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.