Melâhat KIYAK ÜRKMEZ
"Türk denince özü, sözü mert olur,
Dost deyince ayrılmaz bir fert olur,
Kardeş deyip dara düşsem, sığınsam,
Åžimden geru bu bana bir dert olur.
Ben ne diyem bu vefasız dağlara,
Öz kardaşı dönek olan ağlara!"
          Yukarıdaki şiir Elmas Yıldırım'a ait. Ruslar tarafından hudutta makineli tüfekle biçilip öldürülen 187 Azeri kardeşimizin aziz ruhuna yazmış bu serzeniş ve kırgınlık dolu şiiri. Kendisi 1944 yılında Anayurda sığınıp bilahare Ruslara teslim edilen ve Ruslar tarafından hudutta makineli tüfekle taranıp ancak içlerinden sağ kalan birisi. Bize aktaran ise Celâl Bayar Üniversitesi'nden Yrd.Doç.Dr.İrfan Murat Yıldırım. Bakın o anı nasıl anlatıyor, Elmas Yıldırım;

    "Sınır boyunda Ruslara teslim edilen Azeri Türklerinden biri olurum. O an yanımda eşim ve çocuklarımla biraz sonra öldürüleceğimizi bilerek Rus sınırına ilerlerim. Çocuklarım korkuyla ellerimi tutar ağlaşırlar. Ben onlara ne söyleyeceğimi bilemem. Kaç bin yıllık Türk tarihini aklıma getirmeye çalışırım. Onun hangi sayfalarında böyle onursuzluğun, dönekliğin yazıldığını hatırlamaya çalışırım. Bulamam. Türk tarihinin her satırının şeref ve şanla dolu olduğunu bilirim. Peki ya bu akla sığmaz zulüm? Makineli tüfek takırtıları düşüncemi yarım bırakır. Gözlerim sınırın diğer tarafında ağlaşan Mehmetciklere takılır bir an. Sonrası boşluk, hiçlik..." Şiir ve bu satırlar sizi de üzüp düşündürdü mü?..

    Ermeni vahşeti bu kadarla bitmedi; 1922 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gecesinde bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.

Karabağ katliamı içerisinde önemli bir isim olan Zori Balayan'ın Ruhumuzun Canlanması adlı kitabındaki satırlar insanlık dışı vahşeti gözler önüne seriyor; "Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra bu 13 yaşındaki Türk'e onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü. İlk mesleğim hekimlik olduğuna göre hümanist idim, bunun için de Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı. Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türk'le aynı kökten olan köpeklere attı. Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir Ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü hümanizmin mücadelesini gördüm"

    Kendi kalemlerinden çıkan böylesi pek çok yazıya ve kanıta rağmen Ermeni lobileri Fransa gibi bir takım ülkelerde uyduruk soykırım iddialarıyla kendilerini masum, Türkleri soykırım yapmış gösterirken bizler de çıkıp, "Hepimiz Ermeniyiz" deme gafleti gösterebiliyoruz. Yoksa gerçekten hepimiz Ermeni mi olduk? Bunun açıklaması nedir? Neden "Hepimiz Hocalılıyız" ya da "Hepimiz Azeriyiz" diyemiyoruz? Ucunun nereye bağlı olduğu anlaşılamayan bir cinayet sonucu katledilen(onaylamıyoruz ancak) "Türklerden boşalacak zehirli kanın yerini Ermenilerin temiz kanı dolduracak" diyebilen bir Ermeni gazeteci için aydınlarımız(!)"Hepimiz Ermeniyiz" diye bağırırken, Hocalı'da o Ermeniler tarafından vahşice katledilen 615 Türk için nedense aynı aydınlar(!) 1 dakikalığına da olsa Azeri olamadılar. Oysa katledilen bir kişi değil yüzlerceydi. Hümanizması şahlanıp bir kez "Hepimiz Ermeniyiz" diyenler Hocalı katliamı yıldönümünde yüzlerce kez "Hepimiz Azeriyiz" demeliydiler. Zira Hocalı katliamı, Endülüs Faciası'ndan sonra en dehşetli katliamdı.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.