HORMONLU ŞALGAMLARIN HAYALİ


Prof. Dr. Ali Osman ÖZCAN

aozcan@skyturk.net


Hormonlu şalgamlar, turpgiller familyasından olup şalgam tarlalarında genetiği değiştirilmiş varlıklar olarak karşımıza çıkarlar. Aptallık ve enayilikleriyle şişkinleşmişlerdir. Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli, karınlarında öne doğru çıkmış balkonlarıyla hemen göze çarparlar. Bunlar her türlü saldırıya bekleyerek tepki verirler. Ilık ve serin iklimlerde kumlu ve süzek topraklarda yaşamayı çok severler. Bunların kokusu süte geçtiği için ineklere yem olarak verilmez. Süt kokusu şalgam kokusuyla birleştiği için insanlar bu kokudan pek hoşlanmazlar. Yemek ve salatalarda garnitür olarak veya et sularına koku ve lezzet vermek için kullanılan şalgamlar özgürlüklerini, bağımsızlıklarını başkalarına emanet etmişlerdir.

Hormonlu şalgamların en büyük hayalleri sofraya en güzel yemek olarak gelmektir. Yemeklerin en güzeli olarak hava atmak onları kendinden geçirir. Sofraya konacak yemekler hazırlanırken aşçıbaşına alık alık bakıp dururlar. Aval aval bakarken aşçıbaşının kendilerine yüz vermemesine anlam veremezler. Et kafalı, şişkin ve kabarıklıklarıyla aşçıbaşına melül melül, bön bön bakıp dururlar. Amaçlarına ulaşamamanın verdiği hüzünle beklerken yine sofraya başka yemeklere lezzet vermek için konulduklarını görünce akılları karışır.

Hormonlu şalgamlar, ülke ve millet sorunlarına çözüm bulduklarını söylediklerinde bile geç kalırlar. Her işte geç kalmak onların temel özelliğidir. Herkes sorunu çözdükten sonra onlar sorunu başkalarına bakarak çözme alışkanlığı kazanmışlardır. Bu alışkanlıklarını ömür boyu devam ettirirler. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra kafa patlattıkları sorunları çözdüklerini ileri sürerek herkese çözümlerinin doğruluğunu göstermeye bayılırlar. Onların hayallerini gerçekleştirebilecekleri kumlu ve süzek topraklar, ülkemizde de çoktur. Hemen her gün çözülmüş sorunları çözen, yapılmış işleri tekrar yapmaya kalkan, yeni projeler ürettiğini iddia edip eskiden yapılmış projeleri kendinin yaptığını söyleyenler bunlar arasındadır.

Hormonlu şalgamlar, aptallaştırıcı bir kültürün en sevdiği kişilerdir. Centilmen davranırken en kaba davranışı sergilemekten kaçınmazlar. Patavatsızlık kültürünün en seçkin insanlarıdır. Türkçenin sözlerini bir hammadde sanıp sözcüklerin ruhlarını öldürmekte de ustadırlar. Yaldızlı yalanların parlaklığına kapıldıklarında kendilerinden geçerler. En centilmen davranılacak yerde patavatsız davranmayı, böyle yerlerde cellât yamağı rolünü oynamayı pek severler. Dilin mecazi yönünü pek anlamadıklarından tıraş etme deyimini duyduklarında herkesi berber olarak kabul ederler. Kaş yapayım derken göz çıkaranların hayali, göz çıktıktan sonra yaptıklarını görünce sona erer. İnsanları baştan çıkarıcı kuramları, eylemleri reklam etmek için hormonlu şalgamları kullanmak çok iyi bir yöntemdir. Çünkü hormonlu şalgamlar, düşünme yoksunluğu denilen iflah olmaz bir hastalığa yakalanmışlardır. Herkesin kendi akıllarına hayran olduğu düşüncesiyle akıllı olduklarını her fırsatta ve her ortamda gösterme arzusuyla yanıp tutuşurlar.

Hormonlu şalgamlar, körleşmiş görüşlerin doymak bilmez açlığını hissederler. Oturdukları koltuklarda hayal kurduklarında dünyanın ve insanlığın çözemediği sorunları düşündüklerini ve çözdüklerini söyleyerek her fırsatta davetsiz misafirliğe özenir, her söze maydanoz olmaya bayılırlar. Taklidin taklidi taklitlerle taklit ederek taklitleri yenilik diye sunup dururlar. Karınlarının önündeki balkonla kapıları açarak akıl evini darmadağın etmeyi marifet sayarlar. Şişkinlikleri, kabarışları ve duruşlarıyla akıl yaşamını alt üst etmeyi çok severler. Vicdanlarının seslerini duymaz, gördükleri davul serabının sesini müzik diye pazarlamaya kalkarlar. Eskittikleri koltuklarda yaşlandıklarını anlayamadan umutsuzca hiçlik evrenine doğru yol aldıklarını bilemezler. Dehşet kokuları saçarak yürüdüklerinde umut kokularını propaganda ettiklerini kavramaktan acizdirler. Entrikacıların zaferi için zafer takları hazırlamak onlar için en büyük mutluluktur. Tek merakları “Düşünme olmasın da ne olursa olsun” anlayışıdır. Bir şeyi merak etmek onlar için en büyük eziyettir. Aptallaştırıcı kültürün aptalları olan hormonlu şalgamlar, kumlu ve süzek topraklarda bol bol beslenecek gıda bulmayı ümit ettiklerinde hayallerinin gerçekleştiği inancıyla bir ömür sürerler.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.